ADAYINI BEKLEYEN Altılı Masa’ya Rağbet çok
Altılı Masa’ya katılmak isteyen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş’a masada sandalye bulamayan; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ekibe bir katılım isteği de ‘teklif gelirse altılı masaya katılmaya sıcak baktıklarını’ söyleyen Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’den gelmiş !
Amerikalı bir gazeteci dostumun da dediği gibi, ADAYI KİM olacak diye merakla beklenen Masa, Türkiye’deki ‘merkez sağ’ partilerin buluşma noktası oldu gibi !
Aslında bir konuda aynı düşünüyorum…
Altılı Masa konusunda kafalar oldukça karışık !
Ama bunu söylemek de öyle kolay olmuyor !
Nasıl mı ?
Bundan sonrası için bir Gazeteci dostum devam etsin…
-
Erdoğan’dan bıkmış kitlelerdeki beklenti o kadar yüksek ki, uzayıp giden buluşmalar serisi kolayca yılgınlığa dönüşüyor... Adayın geciktirilip spekülasyonlara fırsat verilmesi, masadan habire çatlak seslerin duyulması, “Bunlardan bir şey çıkmayacak” umutsuzluğunu besliyor… Rutine binen toplantılar, ilk baştaki heyecanı yaratmıyor… İktidarın seçim kampanyasını başlatmasına karşın, Millet İttifakı’nın hala “Komisyon kurduk, çalışıyoruz” aşamasında olması, sabırları taşırıyor..
Öte yandan, bunu dile getirdiğinizde de “muhalefete taş koymakla, iktidarın ekmeğine yağ sürmekle” suçlanıyorsunuz !
Elbette, merkezdeki altı muhalefet partisinin belli ilkeler etrafında bir araya gelip bir yol haritası çizmesi, tarihi önemde bir adım… Üstelik bu, İstanbul seçiminde sonuç da almış bir birliktelik ! O yüzden kesinlikle desteklenmesi gerekiyor…
Fakat,
…rahatsız edici konuları söylemekte de yarar var !
Bunların ilki, kakofoni !
Yani Altılı Masa’nın, özellikle alt kadrolarında her kafadan bir ses çıkması…
Tamam, hepimiz, tek adamın tek ses verdiği bir Türkiye’den kurtulmak istiyoruz, ama bunun alternatifi uyumlu bir, “çok seslilik” olmalı, dağınık bir koalisyon görüntüsü değil…
İkincisi, yapılan hazırlıkların çoğunun, seçimin kazanılmasından sonraya ilişkin olması… Oysa acil sorun, sandığı aslanın ağzından alabilmek ! İktidarın her oyunu oynayacağı bu seçimi kazanabilmek ! Seçmene, seçim için heyecan, sandık güvenliği konusunda güvence verebilmek ! Kitleleri mobilize edebilmek !
Bunu henüz görmüyoruz…
Bir diğer sorun ise, altılı masanın toplumla bağ kurma zafiyeti… Mesela temel politikalara dair karar verirken, aday belirlerken, anayasa yazarken toplumu işin içine katmak, konunun uzmanlarına ya da muhataplarına danışmak yerine, dışarıya kapalı komisyonlar kurulması… AKP’nin tepeden karar alıp topluma dayatma halini sürdüren bu anti-demokratik yaklaşım, seyirci haline sokulan toplumda heyecan yaratamıyor…
Oysa çoğulculuk, çok sayıda liderin bir masada oturması değil, toplumun masaya ağırlık koyması demek…
-
Anlayacağınız,
…toplumda, ne Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş kadar ne de Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül kadar bir heyecan ve katılım isteği doğurmadı / doğuramadı, Altılı Masa ama…
Bu, o doğum hiç olmayacak demek de değil !
Aksine, oldukça sancılı da olsa, ben, ADAY AÇIKLAMASI ile beraber o sancılı dönemin biteceğini düşünenlerdenim, ki eğer o ADAY da son örnekte olduğu gibi hayal kırıklığı yaşatmazsa !
Sokaktaki adamın sorduğunu ben de sorayım !
ADAY ismi için daha ne kadar tartışırız ?
Anlaşmazlığımızı daha ne kadar sürdürürüz ?
Asıl olarak da,
…Altılı Masa’daki BENİM ADAYIM bolluğunu hangi ara BİZİM ADAYIMIZ haline taşırız ?