5 CANLI BOMBA Ve biriken onca soru
Bugün, Suriye sınırı üzerinden Hatay topraklarına girenden, 5 Daesh üyesi canlı bombadan başlayalım mı ? Yok, hedef hangi kentler, bilmiyoruz… Ama paylaşılan ‘resmi’ bilgide bazı detaylar dikkat çekici… Özellikle, söz konusu patlayıcıların “parça tesirli-el bomba fünyeli” olması ve bu patlayıcıların, eylemcilerden ikisinin vücuduna “sarılı” ve “patlamaya hazır” halde yakalanmış olması !
Soru mu ?
Fazlasıyla net…
Eğer hedef başka şehirlerse, sınır girişindeki bu ‘patlamaya hazır’ halin anlamı nedir?
Ama daha net bir sorumuz var !
Hedef illerden biri Hatay ise ve bu ‘patlamaya hazır’ hal de bunun karşılığıysa, bu kişilerin sınırdan içeriye girmesinden sonraki hareket planında başka kimler var ? Hatay’da sayıları 500 bini bulan mülteci kalabalığı içinde Deash’e yardım ve yataklık yapan daha kaç kişi var ? Bu kişilere şehirdeki istihbaratı sağlayan daha kaç kişi var ? Bombanın lokasyon detayına bilgi ekleyen daha kaç kişi var ?
Bir soru daha…
Hatay’daki ‘bir kısım’ Suriyelilerin kendi ülkelerindeki savaşa aktif ya da pasif katılımı noktasındaki takibimiz ne durumda ? Bildiğimiz bir şey varsa, o da ‘muhalif’ olanlara ses çıkarılmadığı… Doğru muyuz ? Peki, ‘muhalif’ olanların ‘güvenilirliği’ nereden tastikleniyor ? Neye göre güvenilirler ? Kime göre güvenilirler ? Peki, Suriye’deki savaşın ne kadarının içindeler ? İçindeyken neye bulaşıyorlar ? Ne kadar bulaşıyorlar ? Bulaştıkları yerde bıraktıkları izde ne kadar kan biriktiriyorlar ? Kimlerin günahına ne adına giriyorlar ?
Soru çok…
Eldeki gerçekteki korku da…
Bu şehrin insanlarına olan cevap borcu da…
Hangisinden başlayalım ?
Biriken korkulardan mı ?
Verilmek istenmeyen cevaplardan mı ?
Yoksa yarının ne getireceğindeki belirsizlikten mi ?
Hangisi daha derin ?
Hangisi daha cevapsız ?
Haklısınız, biz kalmayalım… O cevapsızlıkta kalmayalım… Eğitimlerinde, canlı bombaların özellikleri hakkında detaylara yer veren Polisin kamuoyuna yansıyan bilgilerin bize gereken kısmında durup, dikkat edelim… Nasıl mı ? Öncelikle, bakmayalım, ama görelim… Etrafımızda olan bitenin yanından hızlıca geçmek yerine, gözlemleyelim… Özellikle de farklı olanı diğerlerinden ayırmak için ! Normal içindeki anormali o kalabalık içinden tutup çıkartmak için ! Güvenliğimiz için… Hayatlarımız için…
Peki, onlar neye mi benzer ?
İşte o birkaç detay…
-Bombayı kuşak gibi vücutlarına sararak, üzerlerine kaban, mont ve benzeri kaba kıyafetlerle kapatmaya çalışırlar. ..
-Mevsimin gerektirdiğinden daha kalın kıyafetler giyebilirler…
-Kaşları çatık, endişeli, sinirli ya da heyecanlı olabileceği unutulmamalı…
-Sırtında aşırı büyük bir çantanın veya elinde taşıdığı valizin çok ağır olduğunu hissettirir hareketler yapıyorsa, çantayı sürekli düzeltiyorsa. dikkat edilmeli…
-Sürekli çevrelerini kontrol ederler…
Peki, yakalandılar ve bitti mi ?
Yakalandılar ve güvende miyiz ?
O yüzden en can alıcı soru şimdi gelsin !
Üzerlerinde patlatılmaya hazır bombalarla Suriye sınırından Hatay’a giren canlı bombacılara bu kanlı ağ içerisinde lojistiği sağlayanlar, sınırdan geçişi temin edenler ve gereken lojistiğin irtibatında duranlar da yakalandı mı ?
Soruyoruz !
Çünkü, gün içerisinde normal hayatlarına devam eden, ‘aile’ gibi görünen, ama bunların ötesinde çok başka işler de yapan ‘cihatçı’ Suriyelilerin varlığından herkes tedirgin ! Son yakalanış da bu tedirginliğin finali aslında ! Finalin perdesi inerken, o perdenin gerisinde kalanlar aslında ! Yeniden karanlığa karışanlar aslında !
Şu an soruşturma sürüyor !
O yüzden, umuyoruz ki, yakalanan 5’e eklenecek diğerleri de benzer bir sonu paylaşsın ve bir an önce ele geçirilsin… Çünkü ‘kontrolsüz’ mülteci kalabalığının hikayesinde artık terörün hedef ülkesi haline gelmiş bir coğrafyada normalleşmek her geçen gün daha da zorlaşıyor…