5 Bin 500’le Neler Yapılır? BİR EMEKLİLİK HAYALİ!
Dört kişilik bir ailenin, gıda yanı sıra yapması gereken diğer harcamaları için hanesine girmesi gereken toplam gelir tutarının, yani yoksulluk sınırının 26 bin 485 TL olarak hesaplandığı, açlık sınırının 8 bin 130 TL olduğu bir Türkiye gerçeğinde en düşük emekli maaşını 5 bin 500 TL’ye yükselttiklerini açıklayan, bunu da MÜJDE diye verenlerin ülkesinde, bugün, emekliler anlatsın biraz !
O 5 bin 500’le neler yapılır, bir anlatsın !
O 5 bin 500’le neler alınır kısmını en çok da !
Gelsin mi ilk hayat dersi ?
Bir emekliden…
-
Haftalık pazar alışverişimiz, ortalama 250 TL tutuyor ! Öyle her şeyi almıyoruz ! Aslında alamıyoruz ! Bunun içinde ne mi var ? Alınması gerekenler ! Domates, salatalık, biraz meyve, biraz da hafta içinde yapılacak yemekler için sebze ! Patates ve soğan da !
Etti mi bu bir ayda 1000 TL !
Doğal gazdan kısa kısa bir hal olduk ! Ne ısındık, ne üşüdük, ama en azından hasta olmadık ! O da gelsin ayda ortalama 1000 TL ! Elektrik, telefon, su faturaları da etsin sana 600 TL !
Toplamda 2 bin 600 TL harcadık, kaldı elimizde 2 bin 900 TL !
Küçük şehirdeyiz Allah’tan !
O yüzden de kiramız ayda 1500 TL !
Ne etti ?
4 bin 400 TL !
Kaldı mı 1100 TL ?
Ne alalım kalanıyla ?
Et mi ?
Süt mü ?
Sıvı yağ mı ?
Yumurta mı ?
Temizlik malzemesi mi ?
Kaç sene oldu, hatırlamıyorum bile, üstümüze başımıza bir şey aldığımızı ! Zaten ne elde var ne avuçta ! Verecekleri 5 bin 500 lira, belki birkaç söküğümüzü dikmemize, birkaç açığımızı kapatmaya yetecek, ötesine ise yine kader DİYECEK !
-
Ve şimdi bir diğeri…
İkinci hayat dersi…
-
Ülkenin şu pahalılığında, 30-40 sene çalışıp da emekli olmuş insanlara AL BU PARAYLA GEÇİN diye verdikleriyle kendileri geçinsinler, yapabiliyorlarsa ! 40 sene çalışıp da emekli olmuş adamım ama… Geçinemediğim için pazar yerlerinde tezgah açıp ekmek parasının derdine düşmüşsem eğer, utansınlar, utanmaları varsa tabi !
Bir kızım, bir oğlum var !
Onlardan gelen yardımlarla ayaktayız ! Onlar da kendi ay sonu hesaplarına mı baksınlar, ana babalarının derdine mi yansınlar, şaşırdılar !
Eskiden, çocukları da alır memlekete giderdik, tüm o senenin yorgunluğu çıksın diye ! Hayat mı kolaymış eskiden, anlamadım ! Şimdilerde otobüs parası da uçak parası da ateş pahası ! Yolculuk kim, biz kim ! “Otur oturduğun yerde” diyor hayat bize !
Haddimize mi yolculuk !
"Hayat, sana rağmen değil, senle birlikte aksın" der Şems-i Tebrizi...
Hayat, bizsiz akmaya o kadar alıştı ki, var mıyız içinde yok muyuz, ben bile bilmiyorum !
-
Evet…
En düşük emekli maaşını BALLANDIRA ballandıra ve her bir rakamın üzerine BASA basa açıklayanların o 5 bin 500 Lira’sı Ankara’dakiler için ne ANLAM ifade ediyor bilmiyorum, ama sokaktaki vatandaşın pazar ve market harcamaları içinde, YOK hükmünde !
Bunu bilsinler !
Aslında anlasınlar !
Hatta biraz da utansınlar !
“GEÇİNİN” dedikleri rakamdan utansınlar !
“ŞÜKREDİN” dedikleri hallerimizden utansınlar !