4 isimden biri konuştu Ancak 4 ün 1 i yetmiyor
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar ile başlayan 17-25 Aralık Operasyonu itirafında gözler, diğer isimlerde…
Muammer Güler’de…
Zafer Çağlayan’da…
Egemen Bağış’ta…
Konuşurlar mı ?
Erdoğan Bayraktar'ın, Savcılık dosyalarındaki teknik takiplerin ve MONTAJ olduğu İDDİA edilen ses kayıtlarının tamamını doğrulaması ile başlayan tartışmaya yeni yollar açarlar mı ? Zamanında soruşturmanın doğru düzgün yapılmadığını, yolsuzluğa adı karışan Bakanların Yüce Divan'da yargılanmadığını söyleyen muhalefet cephesine kapı aralarlar mı ? CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin, TBMM Başkanlığı'na sunduğu araştırma önergesiyle, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının araştırılması için komisyon kurulması istemine katkı verirler mi ? Bayraktar'ın son açıklamalarına karşılık, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'ten gelen “Bu dosyalar Yüce Divan'a gitmeliydi. Gitseydi ve bir karar çıksaydı, bugün bunlar konuşulmazdı” değerlendirmesine omuz verirler mi ?
Peki…
Kapatılan bir dosya adına, Erdoğan Bayraktar'ın iddiaları "yeni delil" olarak kabul edilebilir mi ?
Anlaşılan, Erdoğan’ın Ankara siyaset sahasının orta yerine GOL sonrası taşıdığı TOP noktasında ilk hareketin SAVCILAR’dan gelmesi bekleniyor, ki SÖYLENEN İHBAR KABUL EDİLMELİ diyenler haklı ise…
7-25 Aralık döneminde AKP'nin önde gelen isimlerinden, AKP'den kopan Gelecek Partisi'nin Genel Başkan Yardımcılarından Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’ın buna dair söylemi de dikkat çekici… “Evet, o zaman hükümete karşı bir KUMPAS düzenlendi, ama bu Bakanların soruşturulması gerekirdi, soruşturulmadı. Meclis’te, Vekillere baskı yapıldı. Bakanların Yüce Divan'a gitmelerinden yana tavır almaları beklenen herkese BASKI yapıldı. Bakanlar, kıl payı Yüce Divan'dan kurtuldu.”
Kıl payı…
Anlamamız gereken şey şu aslında…
Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın açıklamaları sonrasında hele ki…
O dönem, Bakanların “yolsuzluk ve rüşvetle” ilgili kimi ses kayıtlarının MONTAJ olduğu iddiaları da çürüyor, son gelen açıklamalarla… Zira şimdi, bu kayıtların DOĞRU olduğunu, MONTAJ olmadığını söyleyen bir Bakan var !
O dönemi yaşayan…
O dönemi bilen…
Ama o dönem susan / susturulan bir Bakan var !
Sizi bilmem, ama ara ara düşündüğüm oluyor, herkes eteğindeki taşları dökse NE HALE GELİRİZ diye !!! Bilenler KONUŞSA, nasıl bir memleket fotoğrafı oluşur diye !!! Şu ana kadar birbirini kollayan siyaset uygulaması temizlense, akan kirin miktarı bizleri ne kadar şaşırtır diye !!!
Haklısınız…
17 Aralık 2013 günü İstanbul ve Ankara'da üç ayrı soruşturma kapsamında yapılan operasyonlarla başlayan 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının üzerinden geçen bunca sürede tozlanan raftaki dosyalardan biri, İNDİ !
Ancak eldeki fotoğraf hala ÇOK kalabalık !
89 kişinin gözaltı hikayesindeki kelimeler ÇOK kalabalık !
Yine de KONUŞAN bir memleket, güzel !
Hele ki, o dönem Meclis’te kurulan Soruşturma Komisyonu, Bakanların Yüce Divan'a gitmemesi gerektiği kararını verirken, o kararın altında imzası olan Hakkı Köylü’nün, "Kararımızın arkasındayız" demesi ama… “Yeni delil şartıyla, DÖRT BAKANIN dosyasının yeniden açılması tartışılabilir” diye de eklemesi, önemli !
Konuşan bir memleket, dedik de…
Özlemişiz bu hallerimizi…
Dürüstlüğümüzü…
Sıradaki !?