Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 86 defa okundu.

29. Madde’yi soralım Hüseyin Yayman’a, Ankara’ya

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu !

Bu, yeni SUÇ alanımız !

SUÇLULAR mı ?

Belirsiz !

Henüz !

Ceza mı ?

1 yıldan 3 yıla kadar hapis !

Haklısınız, AKP ve MHP'nin, "dezenformasyonla mücadele" gerekçesiyle hazırladığı "Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi", bugünkü konumuz !

Peki, teklifin 29. Maddesi ile ilgili sıkıntımız ne, ona bir bakalım mı ?

Teklifin 29'uncu maddesine göre, "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla kamu barışını bozma" gibi gerekçelerle "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayan" kişiler, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak… Failin, suçu, kimliğini gizleyerek ya da bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde ise bu ceza yarı oranında artırılacak…

Merak ediyorum…

Mesela,

twitter hesabı üzerinden yapılan bir paylaşımda, “Ormanlar yanıyor, devlet nerede” dendiğinde,

…buradaki SUÇ ne oluyor ?
…tespit ya da eleştiri, örgütsel bir sunum mu arz ediyor ?
…paylaşım, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla mı yapılıyor ?

Tamam da, bunun kararını kim verecek ?
Buna dair tespiti kim yapacak ?
Kalemi kim kıracak ?

Ya da,

… “128 milyar dolar nerede?” dediğinde biri, SUÇ mu işlenmiş olacak? Durum, kamu barışını ya da güvenliğini bozmaya yönelik mi olacak ? Öyle mi değerlendirilecek ? Gazeteci Çiğdem Toker’in de dediği gibi, bu ve benzeri bir bilginin kamu barışını ya da güvenliğini bozmaya elverişli biçimde alenen yayıldığı, NASIL ve KİM tarafından belirlenecek ? ‘Kamu düzeni’, ‘kamu barışı’ kavramlarının teknik uzmanları kimler olacak ?

Asıl olarak da şundayım…

-
Yarın bu teklif yasalaştığında, basına yönelik kuşatmanın artması bir yana; herhangi bir yurttaşın “enflasyon oranını, faiz politikasını, hayat pahalılığını” eleştirdiği bir sosyal medya paylaşımı, memlekette bolca bulunan muhbir vatandaşlar marifetiyle, yargılama konusu olabilecek mi ?
-

Konu;

SINIR, ne olacak ?
SUÇ’un, SUÇLU’nun sınırı ne olacak ?

Belki de bu defa devreye kişisel (!) istihbaratlar girecek ! Oluşturulacak ihbar hatları ise bu alanı keyifle takviye etmeye hazır belli bir kesim tarafından beslenecek ! Herkes, herkesi SİSTEM adına takip ederken, olası her paylaşım da, ülkenin; ‘iç ve dış güvenliği’, ‘kamu düzeni’ ve ‘genel sağlığı’ süzgecinden geçirilecek !

Sahi, o süzgecin aralıkları ne kadar dar, ne kadar geniş olacak ?

O süzgeci kim elinde tutacak ?

Mesela,

…enflasyon araştırması yapan, siyasi partilerin kamuoyu destek anketlerini düzenleyenler, halkı yanıltma noktasında mı algılanacaklar ? #geziyisavunuyoruz etiketi ile sosyal medya paylaşımı yapanlar kriminalize mi edilecekler ? Kendilerine BARIŞ Akademisyenleri diyenleri BARIŞ kelimesi ile niteleyince, kamu barışını bozma suçu mu işlenecek ? Selahattin Demirtaş ya da Can Dündar alıntısı cümleler, TERÖR ile mi bağdaştırılacak ? Pazar filesini dolduramayanların, yerden atık sebze-meyve toplayan hallerini paylaşınca, bu, halkı yanıltıcı bilgi mi sayılacak ? Bu bilgiyi ya da fotoğrafları paylaşanlar, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu başlığında gözaltı mı yaşayacak ?

Açıkçası, ben de denilendeyim !

Bir korku iklimi yaratmak istiyoruz ! Susan, konuşmaktan korkan bir toplum istiyoruz ! Hapse girme korkusu yaratarak, sinmişliği derinleştirmek istiyoruz ! Tüm bunların toplamında da kurumsal ve bireysel otosansürü toplumun tabanına iyice sermek istiyoruz !

Sadece,

…çantanın fiyatını sorguladığı
…diplomanın gerçekliğini sorduğu

ya da

…saatin fiyatında durduğu

için HAKARET davaları üzerinden sorgulananlara çok daha fazlasını eklemek istiyoruz !

Korkmalı mıyız ?

Bence,

EVET !