24 Temmuz bayrammış Gazeteciler halay çekmiş
Basın emekçileri, geride kalan bayramlarını (!) coşku (!) içinde kutlamış anlaşılan, ki bu yüzden mi bilmem, herkes birbiri ardına açıklama yapmış, bizleri anlatmış, kelimelerimizin özgürlüğünü en çok da…
Kendilerine teşekkür edelim !
Ama bir de biz anlatalım !
Bir de resim çizelim !
Özgürlüğümüzün !
Evet…
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve Bianet Raportörü Erol Önderoğlu’nun, 2019 yılının ikinci çeyreğinde, Türkiye’deki medya ve ifade özgürlüğü ihlallerini mercek altına aldığı BİA Medya Gözlem Raporu yayınlanmış, ki işte bizi anlatan da bu olmuş…
Devam edelim mi ?
Türkiye’de yaratılan YANDAŞ özgürlüğün ürettiği ONAYLI kelimelerin ötesinde, TUTUKLU ve GÖZALTINDA kalabalık yaratmaya devam eden GERÇEK basın emekçilerinin BİR GÜN hakkıyla kutlamayı umduğu o bayrama dair NEYİMİZ var, yakından beraberce bakalım mı ?
Hadi o zaman…
Eldeki Rapor’a göre…
Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan dönemde, 213 HABERCİ yargılandı, 10 GAZETECİ saldırıya uğradı, 14 GAZETECİ gözaltına alındı.
Rapor’da, son üç ayda 70 GAZETECİNİN 493 yıl hapisle yargılandığı, 197 MEDYA TEMSİLCİSİ için 10 kez ağırlaştırılmış müebbet, 2 bin 362 yıl hapis cezası istendiğine dikkat çekildi.
Bitmedi…
Rapor’a ilişkin yayınlanan basın açıklamasında ise, 180 ülkenin yer aldığı RSF Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda, Türkiye’nin 157’inci sırada yer aldığı hatırlatıldı.
İktidarın, 31 Mart yerel seçimleri ile 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçim süreçlerinde, “gazetecilere karşı fiziki şiddete seyirci kalmakla” suçlandığı Rapor’da, son üç ayda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin görüş ve eleştirileri nedeniyle yedi gazetecinin toplam 32 yıl 8 ay hapisle yargılandığı, birinin aklandığı, iki kişinin ise toplam 2 yıl 3 ay 6 gün hapse mahkum edildiği belirtildi.
Evet…
Eldeki bu…
Peki, bayram NASIL-mış ?
Çekilen halaylar keyifli miymiş ?
Aslında eldekine NASIL baktığınızla da alakalı bir durum, içinde yaşadığınız hayat !
Mesela…
Benim de üyesi olduğum Gazeteciler Cemiyeti, “24 Temmuz 1908 tarihinde basın üzerinde sansürün kalkmasıyla birlikte, gazeteler, düşüncelerini ÖZGÜRCE dile getirmeye başlamış ve her yıl 24 Temmuz günü BASIN BAYRAMI olarak kutlanmaya başlamıştır” demiş…
Onlar da haklı !
Ama aynı noktada değiliz !
Özgürlüğün tanımında ayrılıyoruz !
Kelimelerin tutuklu ve gözaltı hallerinde en çok da !
O zaman…
Bugünü, Murathan Mungan bitirsin ve desin ki…
-
Ne mutlu çocuklardık…
Bir simidi paylaşır,
Bir sevdaya susardık…
Yürekliydik, samimiydik…
Çığlık çığlığa ağlar,
Dünyaya masum bakardık…
Sonra, gündönümünde baktık…
Azalmışız, satılmışız, yokmuşuz…