24 Hazirana az kaldı PEKİ NE Mİ İSTİYORUZ
Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, insan hakları, sendikal haklar, OHAL’siz bir ülke, OHAL’siz yaşamlar, gözaltı korkusu olmayan kelimeler, cemaatsiz bir DEVLET, hak, hukuk, adalet ve daha fazlası… Ama bugüne dair TALEP listemizin ilk sırasında UMUT VAKFI ve Vakfın kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay’ın her birimiz adına dile getirdiği başka bir şey var…
Evet…
Seçime 46 gün kaldı ve tam da bu noktada harekete geçen Umut Vakfı, tüm partilere, seçim beyannamelerinde vatandaşlara bulunacakları vaatlere katkıda bulunmak amacıyla bir MEKTUP göndermiş… Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay imzasıyla; Parti Genel Başkanlarına, Cumhurbaşkanı Adaylarına ve Milletvekillerine gönderilen mektupta, her yıl artan şiddet olaylarının azaltılabilmesi ve insanların “silaha ulaşmalarının” zorlaştırılması için YASAL düzenlemelerin yapılması istenmiş…
Bugünün Türkiye’sinde her gün en az 5 kişinin bireysel silahlanma nedeniyle hayatını kaybettiğinin de altı çizilmiş…
Mektubun devamı mı ?
Okuyalım mı ?
-
Umut Vakfı olarak; Türkiye’nin bugünü, geleceği ve esenliği için… medeni değerlere dayalı, herkesin temel insan hak ve özgürlüklerinin korunduğu aydınlık bir Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için… insan onurunun ve haysiyetinin temel kabul edildiği, herkesin şiddetten uzak ‘Yaşam Hak’ları güvence altında yurttaşlar olarak yaşayacağı, hukukun üstünlüğü ile demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin varlığı için… ‘Bireysel Silahsızlanma’ ve ‘Silah Yasası Reformu’ için talebimizi kararlı bir şekilde sürdürmekteyiz.
2017 yılında medyaya yansıyan bireysel SİLAHLI olaylarda, bir önceki yıla göre yüzde 28, son 3 yılda yaklaşık yüzde 61 artış gözlemlenmektedir. Yaşanan ve basına yansıyan 3 bin 494 bireysel silahlı olayda 2 bin 187 kişi öldürülürken, birçoğu ağır 3 bin 529 kişi de yaralanmıştır. Her yıl bu rakamlar yükselmektedir. Ülkemizde, elimizdeki son verilere göre, her 100.000 kişide cinayet oranı 15’tir. Bu rakam, taksirle adam öldürmeyi de eklediğinizde 30’a çıkmaktadır. Bu oran, uluslararası kabul edilebilir oranların (100.000’de 5) çok üzerindedir. Kaygılanıyoruz ki; bireysel silahlanma DURDURULAMIYOR. Her geçen gün katlanarak artıyor. Önleyici çalışmalar ve silah denetimi uygulanamıyor. Bu silahlanmaya bağlı olarak da her yıl silahlarla işlenen cinayetler, ŞEHİR EŞKIYALIĞI, çatışmalar artıyor. Aileler mağdur, toplum vicdanı ve değerler yerle bir olmaktadır.
Umut Vakfı olarak, yaşanan şiddetin ve olayların azaltılabilmesi için; insanların ‘Silaha Ulaşmalarının’ zorlaştırılmasını, her gün bir masum insanımızın canına mal olan ‘Bireysel Silahlanmayı’ önleme ve denetimi konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gerekliliğini ve yapılacağını, ‘Seçim Beyanname’niz de karmaşık olmadan net ve açık olarak açıklamanızı önemle talep ediyoruz.
-
UMUT Vakfı’nın öncelikli ve acil önlem önerilerinin altına imzamı atarak aynen paylaşıyorum…
-Silah Yasası’nda yasanın en temel üç maddesinin uygulanması ve sıkı denetimi:
-Edinim için haklı bir sebep…
-En az 21 yaş…
-Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi, her 2 yıl da bir sağlık kontrolünün yenilenmesi…
-Reklam; İstisnasız hiçbir silah, kurusıkı, pompalı tüfeklerde dahil veya malzemenin yazılı, görsel basın ve internette yayın yoluyla “aleni ve/veya gizli yöntemlerle” reklam ve tanıtımı yapılamayacağı gibi; her türlü ortam ve yöntemlerle tanıtım, pazarlama ve reklamı yapılmamalıdır… Mevcut dizi ve yarışma programlarında yapılan “Gizli Reklam”ın da yasaklanması… (Bu bağlamda, her gün değişik modelleri icat edilen silahlar, hatta reklamları da yapılarak (ki, dizilerde bile mutlu insan ilişkilerinden çok bireysel silahlanma adeta teşvik edilmektedir…)
-Sivillere tanınan yıllık mermi hakkının 200 mermi ile sınırlandırılması…
Evet…
Öfkeye ve nefrete teslim siyasetin Ankara’sından, bizlerin OYLARI ile Meclis sıralarını dolduran kalabalıktan istediğimiz şey, UMUT kelimelerimize kendi UMUT kelimelerini eklemeleri… Çünkü kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir…
O zaman gelin, 24 Haziran’a o UMUT kelimelerini ekelim ve hasadını da hep BERABER yapalım…
Hadi…
Şimdi…
24’e 46 kalmışken hele ki…