18 bin lirayla geçinemiyormuş BİZİMKİNİ DENESİN BİR DE
-
Yağ, et, pazar hesabındayken…
Ankara’nın maaş zammında kayboldum !
Ciddi ciddi, ek bütçeyle, Cumhurbaşkanı maaşına 40 bin, Milletvekili maaşına 17 bin lira zam mı yapılacak şimdi ? Hem de bu kadar yoksulluk yaşanırken, vatandaşın geçim derdine devletin geçim derdi eklenmişken !
Şunu demelerini beklerdim, bu ülkenin bir emeklisi olarak; eşi ve kendisine bakabilmek, evinin bütçesini denkleştirebilmek, biriken faturalarının altında ezilmemek için pazarlarda tezgah açmak zorunda bırakılmış biri olarak…
…biz, bu ülkenin yönetenleri olarak, herkesi ŞÜKRE ve TASARRUFA davet ederken, ŞÜKRE ve TASARRUFA davet ettiklerimizin de iki yakası bir türlü bir araya gelmiyorken, vicdana sığdıramadık böyle bir zam talebini, hatta gündeme bile alamadık, rafa bile kaldıramadık, ama bir daha tartışılmamak üzere çöpe attık !
Beklerdim !
Hep bekledim !
Çünkü,
…daha şimdiden, kışın ödeyeceğim (!) elektrik ve doğalgazın şu yaz ortamında yediği zamlarla ne kadar şişeceğini düşünüyorum, düşündükçe de kalbim sıkışıyor ! Parmaklarım, cebimin dibinde ekmek parası için ayırdığım madeni paralara dokunurken, o kuruş hesabından nasıl sağ salim çıkabileceğimi bilmiyorum açıkçası !
Kalp hastasıyım…
Tansiyonum da sıkıntılı…
Şu an en büyük hayalim ne, biliyor musunuz ?
Ek bütçeyle, Cumhurbaşkanı maaşına 40 bin, Milletvekili maaşına 17 bin lira zam yapılacakmış ya… Bizim emekli maaşlarına da verirler belki, şöyle bir 1000 lira ! Hanım, ‘bu defa 2 teneke yağ alalım’ diyor ! Bir tanesini bir köşeye atarız, hesabı ! Birkaç ay idare eder bizi, umudu ! Tabi kurban kesecek durum da yok, ki Allah’tan bayram yaklaşıyor, komşulardan geliyor biraz ! Biz de bu ek parayla alırız 1-2 kilo ! İki kişiyiz zaten ! Her yemeğe 150 gramdan, tadı gelsin maksat !
Etli yemek olsun adı !
Bu yüzden diyorum ya “beklerdim” diye !
Alacakları o zamdan utanmalarını, sıkılmalarını beklerdim !
Biz bu haldeyken, VİCDAN yapmalarını beklerdim !
Allah’tan korkmalarını beklerdim !
-
Evet…
Hikayemiz, Türkiye’nin !
Anadolu’nun…
Benim…
Senin…
Onun…
Hepimizin…
Eldeki bu son hikâyenin Ankara’sında, tartışmaları başlatan zamma (ödeneğe) dair bahaneyi (!) anlatan, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal olmuş… Dediği mi; “Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğinde artış talep etmemesi, Kılıçdaroğlu'nun da emekli maaşı dahil olmak üzere, 3 bine yakın milletvekilinin emekli maaşlarında herhangi bir artışın olmaması anlamına geliyordu... Sayın Cumhurbaşkanımıza bu durum arz edildikten sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız da bu artışa rıza gösterdi ! Yani konu, Sayın Cumhurbaşkanımızın ödeneğinin artırılmasıyla ilgili değil…”
Haklı !
…3 bine yakın milletvekilinin emekli maaşlarında herhangi bir artışın olmaması düşüncesi, gerçekten de dayanılır gibi değil !
Nasıl idare ederlerdi, mevcut emekli maaşlarıyla !?
Ay sonunu nasıl getirirlerdi, o 18 bin liracık parayla !?
Haklı !..
Onlar da haklı !..
Eldeki hikayenin milyonları, olana bitene bu kadar SESSİZ kalırken, TEPKİ vermezken, çok haklı !
Halkın vekilliğini, ucuna KIYAK EMEKLİLİK eklenen bir MESLEK haline getirenlerin memleketinde hele ki !