Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 97 defa okundu.

1 Yıl 5 Ay 4 Gün Olmuş... Peki, Hayat Niye Değişmemiş?

Depremi yaşamadık sadece, ama öylesine sindi ki her zerremize, temizlenemiyoruz bir türlü... Üzerimizdeki tozu toprağı silkeledik silkelemesine de, ruhumuzun enkazı hala Antakya gibi, Defne gibi... 

Yerle bir ! 

Yıkılması gerekenler hala sırasını bekliyor... Cevapsız soruların işgalindeki hayatlar da... Alt yapı mı ? Çalışmıyor... Bir yerden bir yere gidemiyorsunuz... Yaşadıklarından yorgun düşmüş nefesinizi bile aynı şekilde alamıyorsunuz... O nefesin içine sinmiş ağır ölüm kokusu, yüreğinizin kabuk bağlamış her zerresini yeniden kanatıyor... Bunca zaman sonra bile bulamadığınız yakınlarınız için ağıt yakarken, kayıplarınızın bulunması için Ankara'da verilen önergelerin tek tek reddedildiğini izlıyorsunuz... 

Çığlığınız, gökyüzünü parçalıyor, ama yalnızsınız.. 

Artık hiç bir şey aynı değil !

Değişmeyene, değiştirilemeyene dair, Antakya ve Defne'den gelen mesajlar anlatsın mı biraz da ?

"Her gün uyanıyorum ! Aslında, güneş, konteynerden içeri her girdiğinde, etrafım aydınlandığında, gerçeğime uyanıp, tekrar uyumak istiyorum ! Sabah ekmeği için fırına günderdiğim oğlum yok artık ! Eşim, hala her gün uyanıp, konteyner önüne koyduğu sandalyesinde oturuyor, saatlerce ! Her gün darabasını açtığı işyeri de yok artık... Arkadaşlarının çoğunu toprağa verdi, elleriyle, hem de kefensiz... Beni canlı çıkarttığında attığı çığlığı, ağlayışını unutamıyorum... Saatler sonra ulaştığımız oğlumuzun nefessiz kalan yüzü bugün gibi karşımda ! Bu konteyner, koca bir mezar odası gibi... Yaşayanlara özel sanki... Nefes alan, ama ölmüşler için... 

Bizim gibi binlercesi bu halde ! Yan yana binlerce konteynerden çıkanların birbirini gördüklerinde söyledikleri tek kelime, 'günaydın' oluyor çoğu zaman ! Ardından, hepimiz, o günün bitmesini bekliyoruz ! Hep bekliyoruz..."

Bana gelen bu tür mesajlar, yaşananları öylesine resimliyor ki, ama siyah-beyaz, resmi kurumsalda çizilenlerden çok farklı bir kent hikayesi ortaya koyuyor her biri... Baktığınızda; Valisinden Belediye Başkanına, hatta kenti sık sık ziyaret edip UMUT dağıtan Bakanlarına kadar, herkes, yapılanları anlatıyor ! Dökülen betonları, yükseltilen binaları, yeniden inşa edilecek şehre dair her detayı !

Ama unuttukları bir şey var...

İnsanlar...

Yorgun düşmüş olanlar...

Her şeyini kaybetmiş olanlar...

Dününü kaybetmiş, yarınsız kalanlar...

Cepteki paranın kuruş hesabında duranlar...

Ölmüş sevdiklerinin bedenlerine dahi ulaşamayanlar...

Suçlu ararken, adaletin önünü kesenleri izleyenler...

Suçlu ilan edilenlerin tahliyesinde düşünenler...

1 yıl 5 ay 4 gündür yaşadığı sanılanlar...

Eldeki kentin insanlarının yaşadığı zorluklar ortadayken, bir ZAM haberi gelmiş, yıkıntılar içindeki Hatay'ın merkezinden, Büyükşehir Belediyesi'nden !

"Alınan karara göre ulaşım fiyat tarifesine güncelleme yapılarak; 16 TL olan tam ücret 20 TL,  10.40 TL olan öğrenci ulaşım ücretleri ise 14 TL olarak belirlendi" şeklinde ! 

Buna dair de bir mesajı var, bir Antakyalının...

"Bu kent, 6 Şubat depremini yaşamadı sadece, ama insanlığına da bir nokta koydu ! Valisi, düşünün ki, Valisi bu kenti terk etti ! Utanmadı, bunu yaparken ! Onu, bu haldeki bir kenti terk eder haliyle kabul edenler, utanmadı ! İnsanlıklarından utanmadı ! Ardından, bu kentin İl Sağlık Müdürü gitti ! Depremde yıkılan hastanelerine bakmadan ! O hastanelerde ölenleri arayıp sormadan ! O da utanmadı ! Ama onu kabul edenlerin Ankara'sı da utanmadı ! Dedim ya, deprem on binleri öldürdü belki ama, yaşayanlar nezdinde insanlığımızı da öldürdü ! Şu zam haberi ise bizim espri konumuz hala, biliyor musunuz !? Bir yerden bir yere gidecek araç bulamayan bizler, zam haberini okuduk ! Büyük şehirlerde olmayan bir fiyatı bizlere hizmet diye sunanlar da utanmadı anlaşılan... Ama biz, utandık..."

Demem o ki,

diyenler de demek istiyor ki,

...bizler, üzerinden 500 gün geçmiş bir felaketin, ölülerini bile gömemeyenleriz ! Kayıplarını bile Ankara'da aratamayanlarız ! Depremde sorumluluğu olanların araştırılmasını isteyen Savcılık talebini Hatay'ın Valiliğine dinletemeyenleriz ! 

Burada, bu kenti yönetenler, yönetmeye çalışanlar, enkaza dönmüş bir kent ve yorgun insanları için çözüm ürettiklerini bilsinler istiyoruz !

Konu, o utanılası ZAM değil ! Konu, yan yana konmuş binlerce plastik konteynerden yaşam alanları yarattığını sanıp, o hayatları çiçeklendirme gereği bile duymayanlar hiç değil !

Konu,

...1 yıl 5 ay 4 gündür UMUT olamayanlar !

Umut olmak için gelip, kalanı da alanlar !

Düşünün...

Utanın da...