Yaşarken Ki Hizmetleri Değil Ama Biz öldüğümüzde Yaptıklarındayım
:)
Haklısınız, gündemimiz, belediyeler !
Hayatlarımıza ekledikleri kalite (!) en çok da !
Buna en net örneği ben vereyim mi, ki siz de bu arada düşünün, ‘BENDE NE VAR ANLATACAK’ diye !
Genelde her gün halk otobüslerine binen biri olarak, günlük rutinim içinde, sosyal medya hesaplarımı güncellemek var… Her gün köşe yazan ve özel haber de yapan biri olarak, bunları takipçilerimle paylaşıyorum, hem twitter ( @tameryazar ) hem de Instagram ( @journalisttamer ) hesaplarım üzerinden… Doğru kelimeleri ve insanları etiketleme işi de dahil olunca, otobüsle kent merkezine gelinceye kadar ki telaşım bu, anlayacağınız ama !
Öyle kolay olmuyor !
Biz YAŞAYAN ölümlüler için belediyelerin hayatlarımıza kattığı (!) kalite (!) çıtası (!) beklenenden düşük kalıyor ! Yer yer çukur, tümsekli, yapılan çalışmalar yüzünden bol yama içindeki yollar yüzünden, otobüsle evden her işe gelişimiz, çarpışan arabalı lunapark çocukluk anılarımız kadar eğlenceli (!) bir hale bürünüyor !
Özetle,
…hoplaya zıplaya, çokça da sallana sallana yolculuk edip, elde telefon bir şeyler yazmaya çalışırken, bizi yöneten (!) ya da yönettiğini sananların kentinde hep birilerinin kulağını çınlatır haldeyiz !
Evet…
Biz YAŞAYAN ölümlüler iyi başlasak da o güne, gerçeğimizi her şartta bize hatırlatanların şehrindeyiz !
Ve,
…gelelim ÖLÜM hallerimize !
Bu halimize eklenen bir hizmete !
Antakya’dan önce açıkçası hiçbir yerde dikkatimi çekmemiş bir hizmet bu ! Belki de buradaki kullanılış şekli yüzündendir ama… Eldekini de anlayamadım ki !Aslında hizmetin kendisini sunanları da o hizmeti alırken ARKADAŞIM SEN NE YAPIYORSUN diye sormayanları da !
Öznemiz mi ?
Taziye çadırları !
Biz YAŞAYAN ölümlüler için belediyelerin, kaybettiklerimiz için bizlere sundukları AĞIDI AĞIRLAMA çadırlarından bahsediyorum !
Her şey güzel de,
…bu çadırlar niye TRAFİĞİN aktığı yolların İÇİNDE !?
Hem de hiçbir güvenlik sağlanmadan !
Buna dair tek bir önlem alınmadan !
Çadırlar; bildiğiniz, akan trafiğin yolu içinde, birkaç metrelik alanda, kaldırımlara bitişik halde kuruluyor ! Çadırların üzerinde, araçların dikkat edebileceği bir UYARI ya da İŞARET yok ! Renkleri de GECE fark edilebilecek bir durumda değil !
Onları, hızla geçen araçların ani hareketlerine karşı koruyabilecek bariyerler mi ?
Onlar da yok !
Hiç yok !
Düşünün…
Bir çadır !
İçinde onlarca insan !
Yaşadıkları kaybın ağırlığında tuttukları ağıdın yorgun, bitik ruh halinde ! Diplerinde ise her türlü aracın hızla aktığı bir yol ! O araçları, o çadırdan uzak tutacak tek bir dahi engel yok ! O çadırı, dikkatsiz bir sürücünün olası bir hatasından koruyacak her hangi bir çalışma da !
Belediye Başkanları bu yazıyı okuyor mu, bilmiyorum ! Belki Sayın Vali okuyordur ! Karayolları yetkilileri ya da belki kentin Kaymakamları… Hepimizin gözü önünde, OLMASI gereken bir hizmet OLMAMASI gereken bir şekilde ve bizler, her şey NORMALMİŞ gibi SUSUYORUZ !
Bir gün bu KAZA GELİYORUM haline başka acılar eklenirse, SORUMLULUK için kim ayağa kalkar sahi ?
Valilik ?
Karayolları ?
Belediyeler ?
Kaymakamlar ?
Hangisi ?
Düşünün…
Hatta değişin…
Ama değiştirin de…