Rusya’da yaşananlar Bize tanıdık gelenler
Rusya’nın son bağımsız televizyon kanalı TV Rain’in kapanmasıyla ülkeden ayrılmak zorunda kalan Gazeteci Ksenia Mironova, “Gerçekleri konuşamaz hale geldik” demiş…
Tanıdık geldi !
…ki bizler de her konuda yazıp çizemiyoruz !
Yazıp çizdiklerimizde ise çok derine inemiyoruz !
Öznelerimiz gizli kalıyor, yüklemler kendi içinde saklı !
Mironova devam etsin…
-
Bu savaş (Ukrayna) başladığında, hükümet, medya kuruluşlarının ‘savaş’ ifadesini kullanmasını yasakladı… ‘Özel Askeri Operasyon’ demeniz gerekiyordu ! Rus ordusuna karşı herhangi bir ifadenin yer alması da yasaktı ! Ukrayna’dan fotoğraf ve video görüntüsü paylaşmamıza da izin verilmiyordu… Tabii bu, bir televizyon kanalı için çok saçma ! İnsanların, Ukrayna’dan bu korkunç fotoğrafları görmesinden korkuyorlardı… ‘Sahte’ bilgilerle ilgili yeni bir karar alındı. ‘Sahte bilgi yaymak’ suçundan, 15-20 yıl hapis cezası alabilirdiniz ve tabii ki ‘sahte’, onlar için her bilgiyi kapsıyor... Ukrayna’ya ve destek olan ülkelere yardım eden herkesin ‘hain’ olduğunu söylediler…
-
Haklısınız…
Yine çok tanıdık geldi !
Mesela,
1915’i yazarken, SOYKIRIM diyemezsiniz, ki ZORUNLU GÖÇ ve KIRIM demeniz beklenir…
ROBOSKİ için yazarken, bombaları atanların kimliğinde duramazsınız, ki PKK’LI SANILDILAR deyip geçmeniz beklenir…
SIVAS ve MADIMAK için yazarken, DEVLETİN GÜVENLİK GÜÇLERİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE YAKILDILAR diyemezsiniz, ki KONTROLSÜZ KALABALIĞIN NEDEN OLDUĞU OLAYLAR ifadesi beklenir…
Zamanında HOCA EFENDİ dedikleri, önünde CEKET ilikledikleri, NE İSTEDİLERSE verdikleri ile yan yana pozları yayınlananların birçoğu bugün devletin başında ve bizi YÖNETİYOR diyemezsiniz, ki ONLAR PİŞMAN OLDU kısmında durup, haberinizi öylece servis etmeniz beklenir…
Çankaya Köşkü’nün sadeliğini bırakıp da 1000 ODALI SARAY’a çıkanların şaşalı hallerini eleştirirken, MİLLET ET-YAĞ KUYRUĞUNDA diyemezsiniz, ki VAR Kİ SIRADALAR tespitinde durmanız beklenir…
Kola takılan saatlerin, çantaların SERVET değerindeki rakamlarını da, vatandaşın kaynayan o tek tenceresine karşın onu temsil edenlerin Meclisinde yüzlerce çeşit yemekten oluşan menülerin keyfini çıkartanları da ELEŞTİREMEZSİNİZ, ki taksınlar takıştırsınlar, HATTA YESİNLER DE BİZLERİ İYİ YÖNETSİNLER parodisini tekrarlamanız beklenir…
Türkiye’de çiftçi toprağını TERK EDİYOR, traktörüne mazot ALAMIYOR, altında ezildiği MALİYETLER yüzünden adım dahi atamıyor, gübreye ise uzaktan bakıyor diyemezsiniz, ki Afrika’da ürün yetiştirmek için toprak kiralayanların zekasını övmeniz ve cilalamanız beklenir…
Vatandaşa her şartta TASARRUF öğütleyen Diyanetin, bir gün olup da aynı şeyi Ankara’nın tepesinde oturanlara da öğütlemesi “sadece bir hayal”, diyemezsiniz, ki politik İslam’ın yeni Türkiye’sinde onların bir bildiği illa ki vardır kısmına demirlemeniz beklenir…
Kadına şiddetin coğrafyası haline gelmiş bir ülkede yaşarken, kendi imzasını, adında İstanbul olan bir sözleşmeden çekenler BENİ NASIL YÖNETİR, diyemezsiniz, ki rafa kaldırılanın yerine BİZ DAHA İYİSİNİ YAPARIZ edasıyla apar topar bir şeyler koymaya çalışanları alkışlamanız beklenir…
Bir cemaat yurdunda kalırken, gördüğü baskılardan dolayı İNTİHAR eden bir gencin vakasını sansürleyip, başka bir cemaatin yürüyüşüne biber gazıyla, copla müdahale edenlerin ne yaptığını anlamaktan yoruldum, diyemezsiniz, ki devletin içindeki ‘dost’ cemaat yapılanmalarını kızdırmamanız beklenir…
Evet…
Bizlerin de hemen her gün yaşadığı şeyler, bunlar !
Trajikomik hayatlarımızın yoran tekrarları, bunlar !
Rus Gazeteci Ksenia Mironova, “Gerçekleri konuşamaz hale geldik” demiş ya, FARKLI DEĞİLİZ kısmına dair olanlar, bunlar !
Düşünün !
Düşünmekten yoruluncaya dek düşünün !