Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 62 defa okundu.

Konu, Bir Gezi Bir FETÖ !!! Haber Başlığı, 'SIRADAKİ' !!!

Bir menajerin, MAGAZİN başlığında başlayan soruşturma sürecinin, "Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasına dönüşmesini ve onunla bağlantılı bazı sanatçıların da ifade vermeye çağrılmasını izliyoruz...

Konu, Gezi !

Konu, organize devlet karşıtlığı !

Konu, sanatçılar üzerinden toplumu organize etme !

Konu, tam olarak ne sahi ?

Yargılamaları bitmiş bir sürecin başına mı döndük ? Yine de merakım şu... Gezi eylemlerinin olduğu meydanlara, ona bağlı sanatçıları getirerek toplumsal harlama yaptığı ifade edilen o menajer madem bu kadar suçlu, ki bunca yıldan sonra o günün dosyaları arasında geziniyoruz yeniden, bugün Türkiye'yi AKP ile beraber yöneten MHP'nin lideri Devlet Bahçel'yi de unutmasak mı ?

O dönem, 4 Haziran 2013'te, kendi TBMM grup toplantısında, "Sabaha karşı düzenlenen polis baskınları, yaka paça yapılan gözaltılar, biber gazlı müdahaleler, insanlıkla bağdaşmayan şiddet sahneleri Gezi Parkı’nı kâbusa çevirmiştir" diyen, "Bu şartlar altında, toplumsal direniş, Başbakan (Erdoğan) tarafından ciddiye alınmalı, gereği yapılmalı, istekler dinlenmelidir" diye de ekleyen Bahçeli'yi de unutmasak mı ? Hatta bugün yaşananlara ses çıkartmayan aynı Bahçeli'nin, aynı konuşmasında, "Başbakan’dan rahatsız olanlar, otoriter mizacından bunalanlar, hükümetten dertlenenler, mutlaka meşruluğun yolundan ayrılmamalı ve Milliyetçi Hareket’in iktidarla mücadelesine arka çıkmalıdır" deyişini en çok da !

Hatta ve hatta,

...MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ve MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan'ın da o dönem Taksim Meydanı'na gelişini, "AKP İktidarının halka dayatmak istediği doğa katliamı ve rant hırsını protesto etmek amacıyla burada toplandık" deyişlerini !

Bugün, dünün Gezi'sini yargılamaya sanatçılar başlığında devam edenler tarafından Devlet Tiyatroları Genel Müdürü yapılan Tamer Karadağlı'nın, aynı dönem kameralara konuşurken, eylemcilere destek açıklamaları yaptığı anları da !

Kim suçlu, ne kadar suçlu, kimlerle işbirliği içinde, nereden yardım aldı, kimler destek oldu sorularını sormaya başlarsak, Gezi yetmez bize, FETÖ denenin HOCA EFENDİ olduğu zamanlara dönüp, o dönemin açıklamalarına da odaklanmamız gerek o halde...

Ne çıkar o heybeden sahi ?

Hoca Efendisine seslenirken bile ceketlerini ilikleyen kaç kişi çıkar ?

Hangi makam sahipleriydi onlar ve bugün hangi makamlara geldiler ?

Sahi, bu sahte imam organizasyonuna inandırılan milyonlar yüzünden kaçı yargılandı ? Kaçı, yardım ve yataklıktan içeri girdi ? Devlet içinde genişleyen insan ağını örerken aynı cemaati yapı, kim onlara devletin kapılarını ardına kadar açtı, açarken itiraf bile etti, ama buna rağmen hayatına kaldığı yerden devam etti ? Televizyon ekranlarından HOCA DÖN diyerek neredeyse yalvaranların bugün aynı ekranlarda olmaya devam etmesinin ödüllendirmesi neye göre yapıldı ? Kendi aralarında kavga ederken, "Bu yapıya Ankara'yı parsel parsel sattı" diyecek kadar açık bir itirafda bulunanların hangisi yargılandı, sorgulandı ?

Anladım,

...içinde yer alan bazı şiddet unsurlarının asla kirletemeyeceği bir Gezi dönemini kendi adına temizlemek istiyorsun !

Peki, FETÖ denenin dün hikayesinden temizlenememiş bir ülkede, biz ne olacağız ? Hala o dün hikayesinden arta kalanlarla bir arada oluşumuzun korku hikayesini nasıl normalleştireceğiz ? Benzer cemaati yapıların devasa miraslarının kavgasında, ama dünden çok daha özgür hallerine tanıklık ederken, kendimizi ne kadar güvende hissedebileceğiz ? Bugüne kadar hiçbir Gezi davasında yargılanmayan bir menajeri neredeyse devlet düşmanı ilan edercesine başlatılan bu süreci izlerken, onla

bağlantılı onca sanatçıyı da ifade vermek için davet ederken, ne düşüneceğiz ?

Aslında konu net, Gezi'nin sanatçıları adına en çok da, ki onu da Sevgili Levent Üzümcü söylesin;

"Ne demek devleti yıkmak, yok düzeni değiştirmeye çalışmak falan... Demokratik hakkın değil midir senin; yollarda yürümek, itiraz etmek, yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara...” ?

Düşünün...

Dünü de bugün yazılmak istenen hikayeyi de...

Hatta en çok da, dünü yeniden yazmak isteyenleri...