Hatay'da Ne Olur? Ankara Ve İstanbul'da Mı?
Bugünlerde herkes, TARAFSIZLIK'tan bahsediyor ! Diyenlerin çoğu; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gibi isimlerin, partileri AKP adına nasıl olup da sahaya indiklerini ve OY istediklerini sorguluyor !
Ben de diyorum ki,
...bu ülkede, HERKESİN CUMHURBAŞKANI olması gereken Recep Tayyip Erdoğan bile, lideri olduğu AKP'nin adayları kazansın diye miting alanlarına on binleri topluyor, kendi adayı için OY istiyorsa, bu olanı da normal karşılamak gerekiyor !
Aslında, eskileri hatırlıyor herkes ! Anayasa'nın 114. Maddesi'nin birinci fıkrasında yer alan, "Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinden önce Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları çekilir" hükmünü, ama... 16 Nisan 2017'de yapılan halk oylamasında kabul edilen değişiklikle, söz konusu fıkranın yürürlükten kaldırıldığını da çok kişi bilmiyor !
Durumu, SİYASİ ETİK noktasında ele alıp konuşuyoruz da, bence beklentimizi tam da bu noktada artık sıfırlayalım... Cumhurbaşkanından Bakanlara, herkesin 31 MART için sahaya indiği bugün, artık farklı bir bugün ! Liderlerin, tv ekranlarında bir araya gelip ülkeyi ve geleceği tartışabildiği günler çoktan bitti ! Artık herkes, birbirine +18 sallıyor, meydanlar üzerinden ! Hatta daha düne kadar aynısını yapanlar, birbirlerini YÜZYILIN LİDERİ bile ilan edebiliyor !
Sahi, biraz bunda da dursak mı :)
Bir siyasi parti düşünün ! İktidarın ortağı... Uzun yıllardır da bu politik birliktelik devam ediyor... Sonra diğer ortağın lideri çıkıp diyor ki, 'Bu seçim, benim için son seçim, çekileceğim' ! Ardından, o politik ortak çıkıyor ve buna itiraz ediyor ! Dediği de, "Ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın, yanındayız" oluyor ! Ama yetmiyor, "Yeni yüzyılın kurtarıcısı olarak sizi görüyoruz" diye de ekliyor !
Merak ediyorum, kendi tabanı da, "Yeni yüzyılın kurtarıcısı olarak sizi görüyoruz" diyor bir ihtimal, ki onu da bu yüzden takip ediyor, ama o da bir başkasını takip edip, onun liderliğine kendi liderliğini kurban ediyor !
Böylesi bir siyasi vazgeçişin samimiyeti (!) ve sadakatinde (!) durup, 'BU SAMİMİYET VE SADAKAT AKP İÇİNDE BİLE YOK diyesi geliyor insanın ! 'MHP gibi DÜN NE SÖYLEDİKLERİNİ hiç unutmadığımız bir partinin AKP ile olan bu çok zikzaklı hikayesi, Türkiye siyasi tarihine bir daha gelmez' diyesi de !
Bu ortamda Hatay ne olur, İstanbul neye karar verir, Ankara değişim ister mi soruları da kadük kaldı sanırım ! Hele ki SOL'un SAĞ'la dansı ile şekillenen yeni Türkiye'de ! Baksanıza, İYİ Parti'den Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) transfer (!) Gökhan Zan'ın finaline ya da MHP / AKP kökenli Lütfü Savaş'ın CHP'yi mahkum eden hırsına ! Bir dönem AKP'li Melih Gökçek'in politik tartışma yaşadığı, hatta suçladığı, ama bugünün AKP'si tarafından omuzlara alınıp Ankara adayı yapılan Turgıut Alınok'un son MAL beyanı sonrası halimizse ortada ! İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na rakip (!) olan, ama her konuşmasıyla da kendi reytingini (!) düşürme konusunda imkansızı başaran Murat Kurum mu ? Bence eldeki en orijinal aday ! Sizi bilmem ama, konuşmayıp, sadece gülümsemeli !
Günün özetinde, ADAYIM BU ya da TERCİHİM BU diyemediğimiz bir 31 Mart tablosunda, 1 Nisan'ın bize nasıl bir şaka yapacağını bekliyoruz...
Keyfini çıkartın !!!