Devlet Bahçeli'nin Davetine... Abdullah Öcalan'dan Cevap...
Açık konuşmak gerekirse,
...siyaset yelpazesinin hem sağında hem solunda hem din cephesinde hem laik saflarda hem emekte hem kul hakkında duran (!) ya da durduğuna inandırmak isteyen partilerin o HEPİNİZİ KUCAKLIYORUZ hesabının her hangi bir KIRMIZI çizgisi olduğuna asla inanmıyorum... Ama mesela, şeriati değerleri destekleyen Saadet ve Yeniden Refah partileri gibi ya da vatan / millet deyince akan suların durduğunu söyleyen MHP ve Zafer partileri gibi yapılar, o KIRMIZI çizgiler olmadan varolamazlar...
Bugün bu kadar şaşırmamız bundan...
Ne DEM'in ne PKK'nın ne de her hangi bir Kürt kesiminin bu yönde net bir tavrı, beklentisi, planı ya da projesi yokken, o "olmazsa olmaz" denen KIRMIZI çizgilerini bir kenara bırakan MHP'nin, Abdullah Öcalan için birdenbire bir BARIŞ projesi inşa etmesine hala bir anlam yükleyememiş olmamız bundan... MHP gibi bir RACON partisinin, PKK için elinde idam ipi sallandıran bir kalabalığın, Abdullah Öcalan'ı 'SAYIN' Abdullah Öcalan yapacak bir süreci başlatmış olmasına şaşırmamız bundan... Devlet Bahçeli'nin, yerel teşkilatlarını bu konuda olası bir tepkiye karşın sakinleştirme çabasını izlerken, ne partiden ne de ülkücü / milliyetçi cepheden, atılan bu adımlara hiç bir tepki verilmemesine yorumsuz kalmamız bundan...
Tabi bu arada,
...SAYIN (!) olma yolunda ilk adımları atması sağlanan Öcalan'dan da beklenen açıklama gelmiş ! Aklına gelmeyecek, belki de sadece hayalini kurduğu bir yol haritasının yolculuğunda, TBMM'de konuşurken kendini düşünürken, heyecanlanmış olmalı ! Hatta ona giydirilecek şık bir takım elbisenin içerisinde, AZİZ TÜRK VE KÜRT MİLLETİ diye başlayacak olan konuşmasını da yazmaya başlamış olmalı !
28 Aralık 2024 tarihinde, Devlet Bahçeli'nin talebi ve Erdoğan'ın da onayıyla İmralı'da Abdullah Öcalan'la gerçekleşen görüşmeden dışarıya taşan cümlelere de bakalım biraz...
Denilene göre,
...Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşın, pozitif çözüm önerilerini sunmuş.. Ama o çözüm önerileri NE, henüz bilmiyoruz ! Sanırım, o öneriler önce MHP Genel Merkezi'de masaya yatırılacak, proje sahipleri olarak, o detaylara önce Bahçeli ve MHP kurmayları bakacak... Açıklamada, "gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım" da demiş Öcalan ! Tabi o ÇAĞRI ne olacak, NASIL olacak, içeriğine KİM ya da KİMLER karar verecek, bu da net değil ! Görüşmeyi yapan ve paylaşan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in Öcalan'ın ağzından servis ettiği cümleler arasında, "demokratik bir dönüşüm" ifadesi de var, ki en çok altını çizdiğimiz şey bu oldu şu ana kadar... Anayasa'nın içeriğinden Türkiye'nin iç yönetim şekline kadar bir çok yerde yaşanacak dev bir değişimden bahsediyoruz aslında ama... PKK'nın, binlerce üyesi ve üst kadrolarıyla beraber, bu sürece ve BİZ hikayesine nasıl entegre edileceği, en büyük soru işareti... 25 Ağustos 1984 tarihinde gerçekleşen Eruh ve Şemdinli saldırılarıyla başlayan terör faaliyetini günümüze kadar sürdüren bir yapıyı ve BEBEK KATİLİ ünvanlı Öcalan'ı TBMM kürsüsüne taşırken, bu durumu Şehit ve Gazi ailelerine nasıl anlatacakları kısmı en çok da...
Aslında, konu sadece MHP'nin kendi içinde yaşadığı o BASTIRILMIŞ hiyerarşik sessizliği değil, ama terör başlığında, içeride PKK ve dışarıda, Suriye'de HTŞ ile devam eden şeyler !
ŞEYLER diyorum, çünkü o ŞEYLER ne ve NE anlama geliyor, henüz hiç birimiz anlamadık...
Anlayan !?