CHP'nin Külliye Adayı Mı? Çankaya Köşkü Adayı Mı?
Arada ne fark var ki, diye sorabilirsiniz ?
İki yer de makam adresi, diye de ekleyebilirsiniz ?
Yok, değil...
İkisi aynı şey değil...
Külliye, Türkiye'deki değişimin siyasi kırılma noktasının yönetim şeklini ve görselini sunuyor hepimize... Politize edilmiş İslam'ın siyasi duruşunu da... İTİBARDAN asla tasarruf etmeyen bir ülkenin yoksul milyonlarının kader hikayesini de... 1150 odanın görkemli iç mimarisinin verdiği büyük ülke fotoğrafıyla, PORSİYONU KÜÇÜLT tavsiyesi verilen ülke insanının içine düştüğü o geçim derdinin aile fotoğrafları arasındaki uçurumu da... Halkın yöneticileri ifadesi yerine, ulaşılmazın vizyonu haline gelenlerin, YÖNETENLER / YÖNETİLENLER hikayesindeki son durumu da... Yıllar içinde yeniden inşa edilen Ankara'nın, koruma ordusu ve araçlarıyla Cuma Namazı'na gidip, çıkışta da aynı caminin önünde basın açıklaması yapmayı bir gelenek haline getirdiği değişimi de... Bir zamanlar, İMAM HATİPLİ diye horlandıklarını düşünenlerin, ülkedeki tüm okulları İMAM HATİP haline getirip, DİNDAR NESİL yolunda herkesle kader birliği yaptıklarını sanmalarını da... TÜRBANLI BACIM hikayesindeki türbanın, sadece bugünün Ankara'sına yakınsa BACIM olabildiği gerçeğinin fark edilmesiyle islami cephede netleşen cepheleri de... Anayasal protesto hakkını kullanan vatandaşına SÜRTÜK diyebilen, onunla aynı düşünmeyenleri CİBİLLİYETSİZ olarak adlandırmaktan çekinmeyenlerin, kendilerine yönelik her eleştiriyi hakaret olarak algılayıp, bunu cezasız bırakmama hallerini de...
Liste çoooooooooooook uzun...
Külliye noktasında söyleyeceklerimiz de...
O yüzden de konu tam olarak bu aslında... CHP'nin adayının, Çankaya Köşkü'nün ruhuna uygun biri olup olmayacağı ! Yoksa, eldeki Külliye ve görkemli yaşam tarzının albenisinde BEN DE VARIM diyecek birini mi sandığa taşıyacağı !
Bu arada, kendi adıma az biraz üzüldüm tabi...
Niye mi ?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecini başlatma ve olası adayın da parti üyeleri arasında yapılacak ön seçimle belirlenmesi kararı, beni oyun dışına attı, daha yeni partiden istifa etmiş bir T.C. vatandaşı olarak, ÖZGÜR ÖZEL'LE BU PARTİ GİTMEZ diyen biri olarak, KAZANAN CEKETLİ birinin CHP'de olmaması gerektiğini düşünen biri olarak, "ayağına kalktıklarına karşı muhalefet yaptığını sananlarla bu yollar aşılmaz" diyen biri olarak...
Peki, adaylar mı ?
Belli...
Bir tanesi, tarihler 2020'yi gösterirken, 6.8 büyüklüğündeki depremle sarsılan Elazığ'ı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ! Hani, bu ziyaretinin ardından, Erzurum'da kayak tatili yapmaya giden, oradan da tatil fotoğrafları paylaşan ! Konu, tatil yapması değil, zamanlaması ! Hadi zamanlama da kötü olsun da, o tatil fotoğraflarını sosyal medyasından paylaşması ! Biz, en çok neyden şikayet ediyoruz ? Birbirimize ve acılarımıza karşı azalan o saygıdan... O makama oturacak birinin de o hassasiyeti dibine kadar bilmesi, hissetmesi ve ona göre davranması gerek... Aksini kabul etmem, BU DEFALIK OLDU demem ! Hadi bu bir tarafa, olası bir depremde milyonlarca insanın öleceği senaryolarının yazılıp çizildiği bir İstanbul'un sorumluluğunu almış birinin, Cumhurbaşkanı olmak için neredeyse yol haritasını tamamen değiştirip, bu tarafa kanalize olması da ayrı bir tartışma konusu... Şunu deseydi, keşke; BENİM BURADA YAPACAKLARIM BİTMEDİ ! Yok, demedi... Siyasi yolculuğunun henüz başlarında birinin bu hırsı ve terk ediş ısrarı, beni sadece korkutur...
Hatay'da, 6 Şubat depremlerinde, yıkıntılar arasındaki bizi terk eden şehrin Valisi de İl Sağlık Müdürü de bunu bize fazlasıyla yaşattı, desem !
Diğeri, Ankara / Çankaya'da oturan biri olarak, belediyeciliğini siyasete karıştırmadan götüren, Mansur Yavaş... Garip bir şekilde, sol jargonlu kesimlerin bile onu ADAY OLMALI diye ileriye sürdüğü bir Türkiye'de, yarattığı o HERKESE YAKIN HERKESE UZAK hali, sanırım ciddi bir avantaj... Ona dair tek eleştirilebilecek taraf, ülkücü / milliyetçi kimliği, ama o kısmı da bugüne kadar belediyeciliğine asla yansıtmadı, aksine, SOL belediyeciliğin o SOSYAL BELEDİYECİLİK haline ciddi nefes verdi...
Ara ara Özgür Özel'in ismi de geçiyor bu yarışta da, bence o da BENDE LİDER KUMAŞI YOKMUŞ
gerçeğini bir an önce görüp, partiyi en kabul edilebilir bir isme teslim etmeli, ama o isim de asla Kemal Kılıçdaroğlu olmamalı !
Denendi ve bitti, ki, denenen, biten bir hikayenin devamı olmaz !
Ve son olarak, bence, Sayın Özgür Özel,
...o oylama deneni, hani aday belirleme sürecini, sadece kendi parti üyelerine açmak yerine, ülkenin insanlarına aç... Yüzbinlerce insanın vereceği karara değil, ama milyonlarca insanın vereceği karara göre yol al... Aksi halde, yönlendirilen delege ruh halleriyle bu işin olmayacağı, eldeki LİDERLİĞİN CHP'yi taşıdığı bugünden çooooooook belli !
Benden söylemesi...
