Bugün Engin Özkoçun Bu sayfa onun kelimelerinin
-
Eğer buzdolabında yiyeceğin, giyecek temiz kıyafetlerin, uyuyacak bir yerin ve başının üstünde bir çatın varsa, dünyanın %75’inden daha zenginsin… Cüzdanında paran vara ve istediğin yere gidebiliyorsan, dünyanın en zengin % 18’indensin… Bu yazdığımı okuyabilir ve gerçekten anlayabilirsen, dünyadaki dinlemeyen, düşünmeyen ve anlamayan 3 Milyar insandan daha şanslısın… Hayat, şikâyet etmek değildir dostlar… Mutlu olmak için nedenler bulmaktır…
-
Yüreğe dokunan bir yazı… O zaman gelin, BUGÜNE DE ŞÜKÜR diyebileceğimiz bir sayfaya başlayalım beraberce, ama bunun için de Pazartesi’ne, 15 Temmuz’a dönelim…
İzlediniz mi bilmiyorum… 15 Temmuz’un Ankara’sında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda konuşan çok isim oldu… Ben, bugün tek birinde durup, kelimeleri için sayfayı rezerve etmek istiyorum… Sakıncası var mı ?
Haklısınız, olmamalı !
Evet…
Bugüne dair misafir edeceğimiz isim, CHP Grup Başkan Vekili Sayın Engin Özkoç…
Konuşmasına, “15 Temmuz, Fetullahçı terör örgütünün darbe girişimidir. Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir. Milletimizin ve milletvekillerimizin meşru direnme hakkıyla engellenmiştir. Bu uğurda yaşamını yitiren Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, Gazilerimize minnetlerimizi sunuyoruz” diyerek başlayan Özkoç, çok konuşulmayanları konuştuğu için bugün burada ve o yüzden, devam edelim…
-
15 Temmuz darbe girişiminin ÖNCESİ ve SONRASI vardır. Öncesinde; dershaneler, yurtlar, Türkçe Olimpiyatları, Milli Eğitim’de, orduda, yargıda örgütlenmeler, iş dünyasında örgütlenme ve siyaseti araç olarak kullanmak... Bunu biraz daha açacak olursak…
8 Haziran 2018’de, Cumhurbaşkanı, “FETÖ’nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem” demektedir. “17 üniversite istediler, verdik; okul için yer istediler, verdik; ‘Türkçe Olimpiyatları’ dediler, ‘Tamam’ dedik, yurt dışında destek istediler, verdik; ne istedilerse verdik” demiştir.
-
Bu ifadeler sırasında, Ak Parti TBMM Grubu sıralarından gürültüler yükselirken, sıra kapaklarına vuruluyor, sataşmalarda bulunuluyor… Ama konuşmanın asıl vurucu kısmı şimdi geliyor…
-
Darbe girişimiyle ilgili 289 dava açıldı. Onlarca ağırlaştırılmış müebbet, binlerce hapis cezası alan kişi var, on binlerce insan işten çıkartıldı.
Bu kişilerin içinde…
asker olan var,
polis var,
öğretmen var,
esnaf var,
işsiz var,
fakat…
bir tek siyasi yok…
Peki, ne yapacağız?
-
Ve final…
-
15 Temmuz, kendi halkına kurşun sıkan FETÖ’yü de, ona yol verenleri de asla unutturmayacaktır. Eğer kurucu bir lider arıyorsak, o kurucu liderin adı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Eğer bir rejim arıyorsak, onun adı laik ve demokratik Türkiye parlamenter sistemidir.
-
Sözün özü şu ki…
Korkumuz…
Bir takım Cemaatlerin, dini grup ya da tarikatların, Laik Cumhuriyet düşmanlarının, Atatürk Türkiye’si aleyhine çalışanların Devlet içinde yuvalanması… Bunun ötesinde başka hikâye aramaya gerek yok… Konuşanların Türkiye’sinde kelimelerden korkmak yerine, yaşananların benzerleri olmasın diye UYANMAK gerekiyor o yüzden…
Zira başımıza ne geldiyse…
DİN’in ticaretinde ve pazarlamasında duranların biriktirdiği kalplerden yaratılan sermayelerden geldi…