Bugüne dair başlığımız, Gastronomi !
Haklısınız…
Bu konuda çok sık konuşuyoruz, işi bilenlerle ara ara haber de yapıyoruz, bir şeylerin altını çizip çizip duruyoruz hatta ama…
Değişmiyoruz !
Konu;
DOĞRU OLAN BİZİZ mi ?
YANLIŞ OLAN SİZSİNİZ kısmı mı ?
Sizi bilmem ama…
Ben…
“…maalesef, gastronomi konusunda sınıf atlayamadık” diyen Sevgili Bekir Atahan’dayım… Geçtiğimiz gün, Gazetemizin kendisine ait köşesinde yazdığındayım… “Gastronomi adına zaman zaman şefler getirtiliyor, önlerine yemekler diziliyor, yahut festivaller yapılıyor ama… Maalesef ki, gastronomi bu değil” denilen o noktadayım… “Rotayı, duayenler çizmeli” diye ekleyen o tespitteyim… Büyükşehir Belediyesi’nin, önce GASTRONOMİ, şimdi de EXPO başlığında, kent dinamiklerinin genel koordinasyonu olmadan, BEN başlığında yürüttüğü çalışmaların ertesinde Hatay Valiliği de yakın bir zamanda o BEN’e katılacak ya, ondayım ! Adalı Konağı ve Meclis Binası ile devreye soktuğu yeni süreci Gastronomi alanı ile renklendirmeye hazırlanan kurumsal kimliğin, Büyükşehir Belediyesi’nin menüsüne karşılık kendi menüsünü devreye sokmaya hazırlandığı, o REKABETİ (!) BOL (!) yerdeyim…
Yine de…
Valilik eliyle, bu kentin mutfak kültürünün çok daha derinine ineceğiz gibi…
Belki de hiç bilmediğimiz yemekler gelecek sofralarımıza…
Sunumdan dekorasyona, BURADAYIM denecek…
Ve eldeki de yerelin çok ötesine taşınacak…
Taşınsın taşınmasına da… Bu kentin zengin mutfak kültürüne dair siyah-beyaz, düne dair fotoğraflar da olsun, duvarlarında… Masalardaki RUNNER’lar da, ÖRTÜLER de, bu kenti simgeleyen işlemelerle etiketlensin… Servis tabakları, düz beyaz olmasın… Gaziantep’in yaptığı gibi, bu kentin saklı öyküleri ile renklendirilsin… Mozaiklerle… Tarih ve kültürle… Künefe ise dışarıdan gelmesin… Öyle bir alanda yapılsın ki, herkesçe izlenebilsin, yaratılan görselin görkemli fotoğrafları elden ele dolaşsın…
Anlayacağınız öyle bir mekan olsun ki, her detay, içeriye gireni teslim alsın… Almakla da kalmasın; durdursun, okutsun, dinletsin eldeki kentin çokça anlatılamayanını…
“Belediye ile deneyimledik, Valilik ile ne yapacağız?” diye soruşumuz da bundan…
Peki, süregelen dava mı ?
Son ihale ile başlayan kavga mı ?
Eldeki yapıların mahkeme süreçleri mi ?
Sahi NE oldu o konuda ?
Uzlaştık mı ?
Barıştık mı ?
Tamam mıyız ?
Yok…
Bu konuda bir uzlaşı bekleyenler yanıldılar, ki bana gelen son bilgi de o YANILGI noktasında… Anlaşılan o ki, Hatay Valiliği’nin taraf olduğu iki idari dava süreci de “İHALE İPTAL OLSUN” diyen işletmelerin çok da lehine ilerlemedi…
Haklısınız…
Kazanan belli…
İhaleyi ALAN da…
Bundan sonraki YOL da…
O yüzden, madem ilk Gastronomi Evi ile doğruları da yanlışları da deneyimledik… O zaman, bir diğerine başlarken, KIRMIZI HALI modunda ilerleyelim mi ? Açılış, Hatay’ın ünlü şefleri ile olsun mesela… Sektörün bol yıldızlı isimleriyle olsun… Hatta Hatay kökenli ünlü sanatçıların katılımı da güne renk katsın, yerelin ulusal haberini manşetlere taşısın…
Ama mümkünse…
Milletvekili, siyasetçi kalabalığında kesmeyelim şu kurdeleyi, en azından bu kez !