Ankara Tiyatrosunda... Keyif Size Acılar Bize Mi?
Televizyon ekranlarında birbirlerine demediğini bırakmayan, miting alanlarında neredeyse intikam sloganları atan, attıran siyasetçilerin, bir araya geldiklerinde hiç bir şey olmamış gibi yan yana oturup çay içtiklerini, sohbet ettiklerini ve hatta olan biteni birbirlerine hatırlatıp kahkahayla güldüklerini söyleyenler olmuştu da, YOK DAHA NELER demiştim, ki belki siz de demiştiniz !
Meğerse öyleymiş...
Neredeyse herşey bir tiyatroymuş...
Suçumuz yok, oynayanlar inandırıcıymış...
Galeyana gelen seyirci de alkışı eksik etmemiş...
Oynanan oyunun perde gerisinde daha neler yaşanıyor bilmiyoruz ama, son örneğimiz, AKP'li Erdoğan'ı iktidarda tutan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli ile ülkenin ana denen muhalefeti CHP'nin lideri Özgür Özel !
Devlet Bahçeli, ayak üstü bir araya geldiği Özgür Özel'e, "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah" diyor, binlerce kez paylaşılan bir video da, ekliyor da ama, "...üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor" diyor... Özgür Özel de nezaketi elden bırakmıyor, AKP'yi iktidarda, Erdoğan'ı ise Küllliye'nin makam koltuğunda tutan Bahçeli'ye, "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah" deyince, "Yok efendim" şeklinde karşılık veriyor, ardından da "Herkes doğru bildiğini savunuyor... Önemli olan saygıda, sevgide eksiklik göstermemek" diye ekliyor !
Saygı...
Sevgi...
Yok, fazla sürmüyor o SAYGI ve SEVGİ denenin siyaset sahne performansı !
Bir başka video, Devlet Bahçeli'nin "dört soytarı muhabir" diyerek hedef gösterdiği gazeteciler; Timur Soykan , Barış Pehlivan , Murat Ağırel ve Barış Terkoğlu noktasında, Özgür Özel bu defa çoooooook sert,
"Bahçeli’nin bana yaptığı tehditler, vız gelir tırıs gider ! Biz, bunların nicesini gördük... Ama dört tane savunmasız gazeteciye tehditler savuruyor... Kayda geçsin ki, onlar yalnız değil ! Kayda geçsin ki, birinin kılına zarar gelirse azmettirici bellidir...”
:)
Aslında, gülsem mi ağlasam mı bilemedim, eldeki ülke siyaseti için, ama en çok da ana denen muhalefetin lideri için ! Sanırım ikisini de yapmayacağım ! Çünkü ne ağlamaya değerler ne de yüzlerimizden çalınmış gülümsemelerimizi hak ediyorlar !
Ne yazık ki,
Bizi yönetenler, onlar...
Kahramanlaştırdıklarımız...
Türkiye'yi emanet ettiklerimiz...
Ama asıl bomba, ülke insanının yaşadığı derin ekonomik darboğazı attığı savaş naralarıyla halının altına süpürme telaşındakiler ! Erdoğan'ı dinledim de geçen, "İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizmle, Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, bizim vatan topraklarımız olacaktır" demiş ! Merak ediyorum, konu daha nereye kadar gidecek ? Hamas ve Hizbullah gibi, İran destekli iki terör örgütünün bölgede estirdiği şiddet dalgası, nasıl olup da bizlerin kaderine bağlanacak ?
Geçenlerde, gün içinde sık sık sığınaklara koştuklarını söyleyen bir arkadaşımın Tel Aviv'deki ruh halini anlatan şu anlatımında durdum;
"Bizi en iyi anlaması gereken bir ülke, Türkiye ! Çok acı çekilmedi mi ? PKK'nın on yıllar boyunca öldürdüğü binlerce masum insan yüzünden, yakılan / yıkılan köyler yüzünden, katliamlar yüzünden, terörle mücadele için silaha aktarılan milyarlarca dolar yüzünden, oğullarını bu uğurda kaybeden aileler yüzünden ! Bugün bile Suriye topraklarında kurulan tampon bölge bu yüzden değil mi ? Şam yönetimini devirmek için Esad'a karşı bir milis ordusu kurup desteklemek de öyle ! Peki, bize benzerlerini yaşatan Hamas ve Hizbullah'ı Ankara için masum yapan ne ? 7 Ekim saldırısını bile kınamamalarını gerektiren ne ? Şehirlerimize roket / füze atmalarını normalleştiren ne ? Herkesin sizden nefret ettiği bir coğrafyada hayatta kalmak çok zor, ama biz, o zoru başarıyoruz ! Türkiye, güvenliği için yaptıklarında ne kadar haklıysa, ülkem de o güvenliği sağlamak için ne yapıyorsa, haklı..."
Günün özeti şu ki, Bahçeli ve Özel arasındaki o "NE HABER KANKA" tadındaki muhabbetten "İSRAİL BİZE DE SALDIRACAK" hikayesine uzanan Ankara havaları, artık çok tat vermiyor ! Yine de sıkıldıkça kanal kanal gezip, izliyorum onları ! İzledikçe de VAH Kİ VAH diyorum...
"Birbirimiz kırmıyoruz inşallah"ın Ankara siyasetine en çok da...
Ama alkışlıyorum da...
Çok inandırıcıydınız...
7 TL'lik elektrikle 50 dönüm tarla süren o unutulmaz traktör müjdesi kadar hem de !