Yok, Ben De YANDAŞ’ım
Almanya Milli Takımı’nın Türkiye asıllı oyuncusu İlkay Gündoğan, Almanya’da YILIN FUTBOLCUSU seçilmiş !
Aklıma geldi de…
“Hani bu, bizde olsaydı” dedim kendi kendime !
Türkiye liglerinde, T.C. vatandaşı yapılmış ve Türkiye’de hayatını sürdüren bir yabancı aynı ödüle layık görülseydi, NE olurdu, NASIL tartışırdık bu durumu ya da KOLAYCA kabullenebilir miydik eldekini, bize kattığını ?
Sanırım,
…birileri çıkıp da şunu söylerdi !
TÜRK OYUNCU MU KALMADI, mesela !
BİTMİŞİZ DE HABERİMİZ YOKMUŞ, ya da !
Hatta böylesi bir tercih, ülke futbolundaki yerli isimlerin yetersizliğini masaya yatırır, yetenek noktasındaki ÜRETİMSİZLİĞİMİZİN altını çiziverirdi !
Almanya ise kendi içinde ENTEGRE ettiği yabancı kökenli insanlarla GÜÇLÜ bir toplumun nasıl yaratılabileceğinin başarılı bir örneğini veriyor… Dünyanın neresinden gelirse gelsin, ona güç ve kalite katan başka milliyetten vatandaşlarıyla, küresel rekabette nasıl bir adım öne çıkabileceğinin hesaplarını yapıyor…
Tabi dürüst de olalım, ki onlarda da YABANCI düşmanlığı had safhada !
Aşırı sağcı partiler ya da yapılanmaların bu kesime karşı öfke dili de !
Ama…
Devlet dediğimiz ana çatı, vatandaşının kökenine bakmadan yönetiyor, sınırları içinde nefes alan tüm yaşam formlarını ! DİN ayrımı yapmıyor ! MEZHEP ayrımı yapmıyor ! DÜŞÜNCE ayrımı yapmıyor ! O sadece, ülkesi içinde vatandaşlık kimliği altında yaşayanların katkısına, uyumuna ve üretimine bakıyor ! Almanya Milli Takımı’nın Türkiye asıllı oyuncusu İlkay Gündoğan da bu beklentinin bir sonucu aslında !
Devletin yapması gereken şey de bu…
Her düşünceye hayat vermek…
Her fikre özgürlük tanımak…
Onlar birbirine ne kadar uzak dursa da, o, her iki tarafa da aynı yakınlıkta ve uzaklıkta kalabilmek…
Bugünün Türkiye’sinde, özellikle de bu kısmı çokça konuşuyoruz aslında ! Sorun şu ki, devlete giydirdiğimiz PARTİLİ kimliği altında, ADALETSİZ bir devlet algısı yarattık hep beraberce ! Devlet, partili olunca, düşünceler de fikirler de o tasnife girmek zorunda kaldı ! Mesela, Türkiye’nin birbirine uzak iki köşesinde biriken anneler, kayıp çocukları için eylem yaparken, onları devletin gözünde ikiye ayırdık ! Bir tarafta, devletin koruması altında, hatta desteğinde, bir partinin önünde eylem yapan anneler gördük, diğer tarafta ise her eylemlerinde yaka paça gözaltına alınan Cumartesi Annelerini !
Konu, çocukları değildi aslında !
Konu, annelikti, acı çeken kalpleriydi !
Devletin bunu görmesi, hissetmesi istendi !
Bu istenirken de TARAFSIZLIK talep edildi !
Mülakat sisteminin acımasız çarklarında öğütülen gençler de benzer bir durumu yaşıyor yıllarca… Eğitimlerinin finalinde, ellerinde diplomalarıyla işsiz güçsüz gezdikleri bir hayat karşılıyor onları da… Her çaldıkları kapı yüzlerine kapanıyor… Sınavlarda ne kadar yüksek puan alsalar da, mülakat odalarında onlara sorulan saçma sapan soruların politik gölgesinde, SİZİ ARARIZ süreçlerine mahkûm ediliyor…
Benim içinde olduğum MEDYA sektörü farksız mı ?
Partili ya da YANDAŞ olmanız bekleniyor, işe alınmanız için ! Kelimelerinizin profesyonelliği, mezun olduğunuz okul ya da deneyimleriniz değil, fikirlerinizin ve düşüncelerinizin, devleti yönetenlerce nasıl algılandığı önemli oluyor ! Hatta durum öyle bir hal alıyor ki, ZARARLI neşriyat gibi bazen bir poşete konuluyor, görmezden geliniyorsunuz ! Yazmanızı engellemek için her yol deneniyor ! Sizi çepeçevre saran bu ekonomik ve özgürlük baskısı altında nasıl geçindiğinizse akıllarına bile gelmiyor !
Yıllardır, politik olarak ne SAĞ’a ne de SOL’a bakan, ama İNSAN olan her yerde duran, HAK için mücadele eden bir kalemim var… Ama ne yazık ki devlete giydirilen partili kimliğin baskısını herkes gibi hisseden de biriyim… ÖNCE KALİTE de desek, değişmiyoruz, bunu da öğrenmiş biriyim ! İnsanlar, sizden, ONLARA YAKIN, ama diğer herkese uzak olmanızı bekliyor !
Aslında SAĞ da SOL da sizden YANDAŞ olmanızı bekliyor !
Haklısınız, ben de YANDAŞ’ım…
Ama ÖZGÜRLÜK için, İNSAN HAKLARI için, DEMOKRASI için, HALKLARIN KARDEŞLİĞİ için, devletin herkesi AYRIMSIZ yönetilebilmesi için, BİZ olmak için, SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ demek için, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ diye de eklemek için YANDAŞ’ım…