Depremin Konteynerinde Konu: SİYASET Mi, ADALET Mi?
Bunu sorarken,
...TRT'de rol aldıkları dizilerden çıkartılan oyuncular geliyor akla ! Hani, 2 Nisan'daki alışveriş boykotuna ve vatandaşların sokak eylemlerine destek veren oyunculara rest çeken ve BURADA SİYASET YAPAMAZSINIZ diyen TRT geliyor...
Bir oyuncuyu, rol aldığı bir dizinin kadrosundan niye çıkartırsınız ?
O ana kadar her hangi bir sorun yaşamadığınız bir oyuncudan neden vazgeçersiniz ?
Performansı kötüdür...
Sete hep geç kalır...
Disiplinsizdir...
Anlayacağınız,
...bahaneleriniz duygusal değil, tekniktir !
Tabi, normal şartlarda !
Türkiye'de ise bu sıraladıklarımızın hiç birini bir bahane olarak sunamayanlar, anlaşılan o ki, oyuncuların, siyasi görüşlerini bir vatandaş hakkıyla dile getirmesinden fazlasıyla rahatsız oluyor... Çünkü iktidarın etkisi ve gücü o kurumda hiç olmadığı kadar belirgin... Bu durum öylesine bir domino etkisi yaratıyor ki, bu nedenle kadrodan çıkartılan bir oyuncuya sadece destek mesajı veren başka oyuncular da aynı kaderi paylaşabiliyor...
Okuyanlar hatırlayacaktır !
BOYKOT paylaşımı yapan Aybüke Pusat'ın sevgilisi Furkan Andıç'ın, kendi sosyal medyasından dile getirdiği o “Yanındayım gülüm” notu bile yetmişti, benzer bir kadro dışına çıkartılması için...
Ve akla ziyan sorular...
Ne demek YANINDAYIM ?
YANINDAYIM demekle, ne demek istiyorsun ?
Bir şeyin YANINDAYSAN, bir şeyin de KARŞISINDASIN !
Peki, YANINDA olduğun şey ya da kişi kim ?
Neye ya da kime MUHALİFSİN ?
Kimlerlesin ?
Gerçekten de akla ziyan sorular !
Gelelim, 6 Şubat'ın enkaza çevirdiği Hatay'ın Antakya'sına komşu Defne'de, bir konteyner kentte kalan ve Ekrem İmamoğlu sürecinde yaşananlara dair kendi politik fikirlerini paylaşanlara yönelik başlatıldığı söylenen, o inceleme ve araştırmaya... Önce gözaltına alınan, ardından tutuklanan Ekrem İmamoğlu'na destek olmak amacıyla yürütülen imza kampanyasına katılan depremzede vatandaşlar, kaldıkları o konteyner kentlerden sırf bu yüzden atılır mı bilmem ama,
...söz konusu AFAD açıklamasında beni durduran bir şey var !
Demiş ki AFAD;
"Her hangi bir sivil toplum kuruluşunun veya siyasi partinin, konteyner kentlere girerek muhtelif saiklerle izinsiz imza toplaması veya propaganda yapması yasaktır..."
Merak ettim...
Bunu hem Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'na (AFAD), hem AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan'a, hem Hatay Valiliği'ne, hem de Vali Mustafa Masatlı'ya sorayım;
Bu konteyner kentlerde yaşayanlar, burada "yaşamak" karşılığında, tüm siyasi özgürlüklerinden / haklarından vaz mı geçtiler ? Depremzede vatandaşlar, konteyner kentleri siyasetten uzak tutan bu uygulamadan, başından beri haberdar edildiler mi ? Madem kontrol altında bir yaşam formu yaratmışız konteyner kentlerde, ki bu imza toplama işi için içeri girenler, bu çalışmayı yaparken hiç mi fark edilmediler ? Peki, başlatıldığı söylenen o inceleme ve araştırma sonucunda ne olacak ? Ne olması bekleniyor ? Asıl olarak da, ne incelenecek ? Ne araştırılacak ? Toplanan imza sayıları mı ? İmza sahipleri mi ? Sorulan sorular mı ? Verilen cevaplar mı ?
Daha net sorayım...
Konteyner kentlerde kalan ve Ekrem İmamoğlu için imza verenler için karar ne olacak ?
Konu, ne sahi ?
Ya da konu nereye taşınıyor ?
Daha doğrusu, nereye taşınmak isteniyor ?
TRT'de, siyasi görüşleri, oynadıkları dizilerdeki performanlarını asla etikelemese de, DÜŞÜNEMEZSİN / AÇIKLAYAMAZSIN denilerek oyunculara SİYASET YASAĞI koymakla yetinmedik, şimdi de Hatay'daki bir konteyner kentte, siyasi düşüncelerini bir imza kampanyasına ekleyenlere DUR demeye mi geldik ?
Sırada ne var !!! ???
