TANRI VE BİZ VE BİR SOHBET ANI
Bir adam ölür... Öldüğünü fark ettiğinde, Tanrı'nın elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını fark eder. Tanrı ile adam arasında şöyle bir konuşma geçer:
Tanrı: Haydi oğlum, gitme zamanı…
Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı...
Tanrı: Üzgünüm, ama gitme zamanı…
Adam: O çantada ne var?
Tanrı: Sahip oldukların!
Adam: Sahip olduklarım mı? Yani eşyalarım mı? Elbiselerim... Param...
Tanrı: Onlar asla sana ait değildi, onlar dünyaya aitti…
Adam: Anılarım mı?
Tanrı: Hayır… Onlar, zamana ait…
Adam: Yeteneklerim mi?
Tanrı: Hayır... Onlar koşullara ait…
Adam: Arkadaşlarım ve ailem mi?
Tanrı: Hayır oğlum... Onlar yürüdüğün yola ait…
Adam: Karım ve çocuklarım mı?
Tanrı: Hayır... Onlar kalbine ait…
Adam: O zaman bedenim olmalı?
Tanrı: Hayır hayır… O toprağa ait…
Adam: O zaman kesinlikle ruhum olmalı!
Tanrı: Üzücü bir hata yapıyorsun oğlum. Ruhun bana ait…
Adam, gözlerinde yaşlar ve kalbinde korkuyla, çantayı Tanrı'nın elinden alıp açtı... BOŞTU! Kalbi kırık, gözyaşları yanaklarından akarak Tanrı'ya sordu...
Adam: Hiçbir şeye sahip değil miyim?
Tanrı: Doğru… Asla bir şeye sahip değildin…
Adam: O halde, benim olan ne vardı?
Tanrı: AN’lar... Yaşadığın AN’lar senindi. Hayat sadece bir AN’dır.
Bugüne dair paylaştığımız bu kısa hikayenin özeti mi ?
Her AN’ı yaşayın... Her AN’ı sevin… Her AN’ın tadını çıkartın…
-
AKP’nin, MHP’li 50+1’den…
MHP’siz 40+1'e DÖNÜŞÜ mü ?
MHP ile AKP’nin politik birlikteliğine SONSUZ bir BALAYI gözüyle bakanlar, son günlerde tartışılan 50+1’in 40+1’e olası dönüşümü noktasında, artık biraz kararsız ! Cumhurbaşkanı / AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde GEREKLİ salt çoğunluk olan (MHP destekli) 50+1 barajının aşağı çekilmesiyle ilgili önerinin muhalefetten gelmesi gerektiğini söylemesi ise o karasızlığa iyiden iyiye TUZ / BİBER ekti bile !
Takip edebildiğimiz kadarıyla…
2023 seçimlerine daha zaman olduğunu belirten Erdoğan, kendisine yöneltilen, "40+1'e ihtiyacımız yok, biz, 50 artı 1'i her koşulda (MHP destekli) alırız mı diyorsunuz?” sorusuna, "Hayır, böyle bir sorgulamaya da girmem, bu iş parlamentonun (!) işidir. Parlamentoda da bu işlerle ilgilenen (!) muhalefettir. Muhalefet, böyle bir teklifi getirir, orada bu tartışılır. Bunu sürekli olarak böyle ayağa düşürmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü milletimiz de politikacıdan ciddiyet (!) istiyor. Dolayısıyla, bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lazım" yanıtını vermiş…
"Muhalefetten ne gelirse gelsin, hepsini değerlendirmeye, tartışmaya açığız, hazırız" sözleriyle de final yapmış…
İktidar kanadının, 40+1 konusundaki UZLAŞI aşkı ve BARIŞ ÇUBUĞU tüttürme teklifi, gözlerimi yaşarttı desem !
Yine de…
Ankara’nın politik hesap/kitap işlerinde yaşanan karmaşadan anlıyoruz, desek… YALAN olur ! Ama izlenen görüntü hafif KARLI da olsa, son dönemde MHP’siz bir AKP’nin hesabında duranların varlığını yadsıyamıyoruz… Hatta o aynı son dönemde, İYİ Parti cephesinde yaşanan TABAN bahaneli rahatsızlığın, CHP’den uzaklaşma sinyalini vermesini de…
Anlaşılan o ki…
AKP’deki çatlak, bölünme, istifalar, kopmalar, yeni parti hesapları ve hatta birden fazla partinin ortaya çıkma ihtimali, Erdoğan’ın da gündeminde, ki bu durum artık rakamsal bir platform yaratmış bile…
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun, AKP tabanı dışında bir popülerliği olacağını asla düşünmüyorum, ama AKP tabanında yaratabilecekleri depremin ve parçalanmanın hesabında duranların 40+1 üzerinden Ankara’yı yeniden imara açma çabalarını izlerken, ister istemez gülümsüyorum…
Sanırım bu da, siyasetin KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ !