Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 100 defa okundu.

Onlar anlattı bu defa Kelimeleri bile sessizdi

-

Düşünebiliyor musunuz ? İnsanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz ?

-

…Suç ve Ceza, Fyodor Dostoyevski’den !

Peki, soruya cevap vermek isteyen ?

Düşünen, bir cevap bulan !!!

Var mı ?

Tamam…

Yine ben !

Ama bu defa bir misafirim var…

Sokağın yalnız yüzlerinden biri o !

Çöplerin arasında umut deneni arayan !

Genelde yalnız dolaşıyor… Demir bir arabası var, bir tekeri oynak… Yorgun bakan gözleri, tedirgin… Aslında, görünmez olduğuna inananlardan ! Kimsenin ona bakmadığını anlaması uzun zamanını almış, anlattığına göre ! İlk zamanlar utanıyormuş ! Herkesin onu izlediğini sandığından belki de !

Gerisi, ondan gelsin…

-

İnsan, kendi inandığını yaşarmış ! Yaşım 57 ve çöplerden çıkartıyorum her gün, hayatımı ! Bunu bir kere birine söylediğimde, ‘o da ne demek’ demişti ! Her güne başlarken açsınız… Ve günün sonunda, o çöplerden çıkanlarla toksunuz… İşte bu, hayat demek ! Çöplerden çıkardıklarınızla, hayatınızı ayakta tutmak demek !

-

Peki, görünmez olma kısmı mı ?

Onu da konuştuk…

-

Görünmez olmanın güzel tarafı, kendinizi bile görmek istemediğiniz o hallerinizin başkaları tarafından da fark edilmediğini anlamak aslında ! Sizi umursamıyorlar… Görmemeleri bundan ! Umursanacak biri değilsiniz çünkü… Onlar için fark edilecek biri olmadığınız için de, kimse dönüp size bakmıyor ! Buna üzülmüyorum… Aksine, seviniyorum bile… Garipsemeyin ! Yaptığım işten utandığım zamanlarım oldu, kafamı aşağıya eğip de ‘yerin yedi kat dibine batmak’ istediğim anlarım oldu ! Sonra günler geçtikçe, bana baktıklarını sandığım herkesin, aslında beni hiç görmediğini anladım… Yaptığımla ilgilenmiyorlardı… Aslında ne halde olduğumu da umursamıyorlardı… Ben, çöpleri karıştıran biriydim ve…

Bunu söylememeliyim belki ama…

Bir hiçtim onlar için !

Bunu ne zaman anladım, biliyor musunuz ?

Bir gün çöpleri karıştırırken, bir kadın geldi, çocuğuyla… Döneri yiyememiş çocuğu, yarısı kalmış ! Elinden aldı ve ben oradayken, çöpün içine attı ! Bana bakmadılar bile… Onlar için çöptü ve atıp gittiler…  Bir hiçseniz, görünmüyorsanız, bir zaman sonra bu size bazı avantajlar da sağlıyor galiba ! Anlayacağınız, yaptığınız şey için utanmaktan vazgeçiyorsunuz… Atılan o dönerden kalanı yediğimi hatırlıyorum ! Kaldırımın kenarına oturup, kalanı sonuna kadar yediğimi hatırlıyorum !

-

Bu sohbeti yaparken, Edip Cansever geldi aklıma…

Demiş ya…

“Hiçbir dilde söylenmemiş, hiçbir dilde yazılmamış sözler ve şarkılar içindeyim…”

Anlatılan hikâyenin yalnız hali, biraz buna dair…

Hiçliği de…

Görünmezliği de…

Belki de onun hiçliği de, görünmezliği de bizleriz…

Kaybolan insanlığımız !

Öyle mi… ?

Düşünün !