Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 161 defa okundu.

Nasıl bir şehir istiyoruz HAYAL EDELİM Mİ BİRAZ

Öyle surat asmayın hemen, zorlayın biraz kendinizi…

Sizi bilmem ama…

Aslında hayal edenleriz…

Bunun son adresi mi ?

Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı !

Hatta bundan önceki Çalıştaylar da buna dair değil miydi ?

Hep hayal ettik ?

Hayal ederken, projeler konuştuk !!!

Fikirleri tartıştık !!!

Sonuç…

Sahi rutin olarak ÇALIŞTAYLAR yapan bizler, sonuçta NE elde ettik ? Onca FİKİR, onca DÜŞÜNCE, onca TARTIŞMA, onca harcanan ZAMAN, onca CEKET İLİKLEME, onca ONAY, onca ALKIŞ ve onca ONCA’dan sonra, durumumuz ne ? Değişikliğimiz ne ? Finalimizde bizi FARKLI kılan ne ?

Haklısınız !

Hepsi, yapılan ve BİTEN toplantılar…

Hepsi, yapılması ve bitmesi gerekenler…

Sayfalar dolusu konuşmaların kalabalığında, birbirimize HAYAL sattığımız anlar…

Ben mi ?

Evet, sıra benim, hayal etme sırası benim…

Ne hayal etsem bu şehir adına, diye düşündüm aslında ve bir yerde durdum… Balık Pazarı’nda… Ama önce tam önündeki meydandayım… Hayalimin asıl adresine geçmeden, buradaki mevcut heykeli DEPOYA KALDIRIN derdim, depoya kaldırılanı da YERİNE TEKRAR MONTE EDİN diye de eklerdim…

Bize BİZİ anlatan, dinlerin şehri olduğumuzu fısıldayan, birilerinin arkasında duramadığı, YANDAŞLIĞA kurban ettiğimiz son şeye sahip çıkardım…

SON demek, garip geldi…

Hikâyenin sonu, der gibi oldu…

O zaman devam etsin hayal ettiğimiz son şeyin hikâyesi…

Balık Pazarı’ndayım… Buraya hiç geldiniz mi ? Gelmelisiniz… Ama bu defa farklı olsun bu gelişiniz ! Sizi bilmem ama, BAKTIĞIMIZ yerde çok şeyi göremiyoruz genelde ! Bakıp, geçiyoruz… Baktıklarımızı detaylandırmıyoruz… Bu yüzden de hayatı da detayları da çokça kaçırıyoruz… Buraya geldiğinizde şunu GÖRÜN bir kez de… Kocaman bir bina… Çatısı yapılmış, üzerinde isimliği olan, duvarları boyanmış, dükkânları tek tip ön cepheleri ile giydirilmiş… Ama içinde, satın aldığınız balığı hemen pişiren ve size yanında salatası ile sunan ufak, bakımlı, şirin dükkânların da olduğu, şehrin trafiğinde turistik, gastronomik bir mola noktası…

Güzel olmaz mıydı ?

Bunu, üzerine İSMİNİ koca harflerle yazan yerel belediye de biraz düşünsün !

Bu arada, geçen bir arkadaşımla konuşurken, “kendin için yaşamaya başla” dedi, “onca yazıyorsun, ne değişiyor” diye de eleştirdi… Ardından da bir şiirin dizelerinde durdu…

-

Eskisi kadar fazla takmıyorsun bazı şeyleri… Mesela eskisi kadar özlemiyorsun kimseyi ve kendine zindan etmiyorsun geceleri… Çay’a biraz daha düşkün oluyorsun… Ya da kahveyi biraz daha fazla içiyorsun hepsi o kadar… Çünkü artık öğreniyorsun ki… Kimse seni, senin düşündüğün kadar düşünmüyor… Kimse, kimse için ölmüyor… Kimse, gecenin bir yarısı uykusunu bölmüyor senin için… Unutma ki, hangi duyguyu besliyorsan içinde sadece o büyüyor… Hadi artık, biraz da kendin için yaşamaya başla… Çünkü ne gidiyorsa, ömürden gidiyor…

-

Haksız da değil !

İnatla değişmeyen bir şehirdeyiz !

Rüzgara karışan kelimelerimiz biraz da bundan !

Ama vazgeçmek için bahane mi ?

Asla ;)