Korkumuz hayal kırıklığı mı Korkumuz yalnızlık mı
Diyen haklı…
-
Ben de bilemiyorum ki, herkes gibi…
Kime, dünya denilen bu sahnede hangi rolün verildiğini… Kimin, kendisine verilen bu rolün hakkını verdiğini… Kimin, rolünü fazla abarttığını… Kimin, o büyük bütünün evrilmesine ne kadar katkı sağladığını… Kimin, hangi konuda yetenekleri olduğunu, hangi özel yönünün bulunduğunu… Kimin varlığının, nelerin anlamını, değerini artırdığını…
-
Ama her şeye rağmen, kalabalığız !
Kalabalık olmaya da gayret ediyoruz !
Korkumuz, yalnızlık mı ?
Belki…
Ama yine de vazgeçemiyoruz alışkanlıklarımızdan !
Dışlıyoruz...
Başkalaştırıyoruz...
Şablonlarımıza tam oturmayanlardan uzaklaşıyoruz…
Korkumuz, hayal kırıklığı mı ?
Belki…
Yine de inandığım bir şey var şu hayata dair !
-
Yaşanan günahların bile,
içtenlikli bir günahkara öğretecekleri var…
Tıpkı, erdemlerin bir ermişe öğrettikleri gibi...
-
Haklısınız…
Öğreniyoruz…
Öğrendikçe çoğalıyoruz…
Kimi zaman da eksiliyoruz…
Çoğalıp eksilirken, var bir tereddütlümüz hep galiba…
Dendiği gibi…
-
Sahi, hangisi daha çok korkutuyor bizi ?
En zayıf yönlerimizin başkaları tarafından fark edilmesi mi, yoksa olduğumuz gibi görünmek mi ?
Aslında ikisi arasında pek de fark yok, değil mi?
İnsan, korkuları sayesinde, kendini imajların arkasına saklamakta zamanla nasıl da ustalaşıyor… Tuhaf olan, insanın bir taraftan mutlu olmayı, sevilmeyi arzulayıp, diğer taraftan korkuları yüzünden hayatı hissedilmeden, el sürülmeden, sevgi ihtiyacını belli etmeden yaşamak istemesi… Bir yandan düşleyip, öte yandan bağımlı olmayı seçmesi… Zaman içinde kendinin yargıcı, gardiyanı ve celladına dönüşmesi…
Bizi bu noktaya taşıyansa, olduğumuz gibi göründüğümüzde sevilmeyeceğimiz, reddedileceğimiz endişesi…
Neticede bizler, aslında diğer insanların hakkımızda düşündükleriyiz, değil mi !? Yeterince iyi olmadığımız için, asla almamalıyız, gerçekte kim olduğumuzu belli ederek yaşama riskini !
-
Hem kalabalık, hem çok yalnız olma sebebimiz de bu mu ?
Peki, RİSK almak için daha ne kadar bekleyeceğiz, biliyor muyuz ?
Beklerken de tükendiğimizi… !
Beklemesek mi ?
Başlasak…
Şimdi…