Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 103 defa okundu.

Kelimeler Rüzgara savrulanlar

Gazetecilik, asıl mesleği olanlardan değilim, itiraf edeyim ama… İşini iyi yapanlardan biriyim, ki bu konuda da asla alçak gönüllü değilim ! Ne attığım, attırdığım manşetlerin bir parasal karşılığı oldu, ne de kurumsal, kişisel hedefler kondu, o haberlerin karşısına !

Sipariş haberlerin kalabalığında dururken ve kiralık kalemlerin o kalabalık içinde bizlerden daha dik (!) bir hayat (!) duruşu (!) sergilediğine şahitlik ederken, pişman mıyım ?

Asla !

Ama değişiyoruz, hem de hepimiz…
En çok da haberlerimizin muhatapları noktasında…

Hatırlıyorum da;

Önemli bir haber yayınlandığında, kurumsal açıklamalar yapılır, hatta Valilik bile cevaplarını kendi web sitesi üzerinden yayınlardı…

İddialar ciddiye alınırdı…
Kurumsal sorumluluk vardı…
Kamuoyuna cevap verme ihtiyacı da…

Haklısınız !

Değiştik, hem de hepimiz…
En çok da haberlerimizin muhatapları noktasında…

Mesela…

Antakya’nın Küçüldalyan Mahallesi’nde bulunan eski Roma Mezarları haberimiz !

Ne Müze Müdürlüğü’nden, ne de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden BULDUK tarzında bir açıklama yapılmadı… Kent turizmine ekli yeni keşfin adresine dair en ufak bir bilgi notu bile paylaşılmadı… Bulunan mezarların hikayesi, bir dönem Defne ilçesi Uğur Mumcu Meydanı’nda bulunan mozaiklere benzedi ! Hani bahse konu iki kurumun da SUSTUĞU, ama Belediye yetkililerinin konuştuğu (!) hikâyemiz…

Gariptir,

…niye sustuğumuzu da bilmiyorum !
Susanların NİYE susturulduğunu da !

Oysaki,

Bu kentin, halden bilene ihtiyacı var…
Bu kentin, hali okuyabilene ihtiyacı var…
Bu kentin, halden anlayabilene ihtiyacı var…

Susanlara değil !
Susturanlara değil !
Susturulanlara değil !

Konuşanlara…

Madem konuşmaya başladık, EXPO’da da duralım mı biraz, hani hemen herkesin, aslında istinasız herkesin, gidip gördüğü her şey için MUHTEŞEM dediği, yapılanların görkemli hali önünde CEKET iliklediği Aralık açılışımızda !!!

Birbirimizi ağırlama durumundan biraz uzaklaşsak ve hafif de silkelensek, değişeceğiz belki ama…

Olmuyor !

Sadece EXPO alanları ile ağırlayacağımızı sandığımız uluslararası bir proje için mesela Antakya özelinde hiçbir hazırlığa girişmeden; BİTTİ diyoruz, HAZIRIZ diyoruz, TAMAMLANDIK diyoruz…

Sahipsiz tarihsel alanlarımız, yorgun eski kent sokaklarımız, kirli nehir görselimiz, bozuk yollarımız, kötü peyzajımız, Gastronomi kimliğinde hazırlıklarını tamamlamamış restoranlarımızla BİTTİK mi, HAZIR mıyız, TAMAMLANDIK mı sahi ?

Yine de merak içindeyim…

Bitkisel bir görselliğin EXPO’sunu Aralık’ta açma fikri ile ayağa kalkanların kurdele kesme halini !

Şemsiyelerinizi açın…
Kolay gelsin !