Erken ya da geç Seçimler mucize yaratmıyor
Aksi fikirde olan var mı ?
Sürekli mucize yaşadığımızı iddia eden… !
Haklısınız, yok !
Asgari ücretli milyonların omuzladığı bir ülkede, memur ve işçi kesimlerinin hala birkaç kuruş fazla maaş alabilmek için toplu sözleşme dönemlerini dört gözle beklediği bir coğrafyada, o mucizeden şu ana kadar eser yok !
Peki, olası seçimler MUCİZE yaratmayacaksa, ERKEN bir seçim beklentisinde olma sebebi NİYE ?
HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş devam etsin bundan sonrası için ve bir YOL haritası çizsin…
-
Seçimler, tüm sorunlarımızı sihirli bir değnekmiş gibi çözmeyecek, SADECE güçlü bir çözüm zemini yaratacak. O zemin de demokrasidir. Eğer demokrasiyi kuramayacaksak, sorunlarımızı çözme fırsatını da yakalayamayız.
Yapılacak ASIL işler, seçim sonrasına ilişkindir. Muhalefetin topluma bu konuda güven vermesi çok önemlidir. Yani seçilecek yönetim, bir süre sonra devleti ELE GEÇİRİP, kendisinden başka tüm kesimleri YOK saymayacağını, ezmeyeceğini, kesin olarak güvence altına alan bir program açıklamalı, gerekirse kamuoyu huzurunda ilkesel protokol imzalamalıdır.
Ayrıca iktidar, ASLA tek bir siyasi çizgiye veya kişiye dayalı olmamalı, Cumhuriyet ve devlet yeniden inşa edilirken, yüz yıl önceki hatalar tekrarlanmamalı; Kürtler, Aleviler, Muhafazakârlar, Sosyalistler, Atatürkçüler, Demokratik Milliyetçiler dâhil her kesimden liyakatli kadrolar, demokrasi ortak paydasında yan yana durarak, el ele vererek, birlikte hareket etmeyi başarabilmelidir.
Demokrasinin kurumsal ve kalıcı hale gelmesinin biricik yolu, budur.
Önce ilkeler, sonra ilkesel ittifaklar…
Bunun için de kişisel kariyer hesapları, partizan faydacılık gibi yaklaşımlar bir kenara bırakılmalı ve kolektif akıl, ortak yönetim, birlikte inşa anlayışı hâkim kılınmalıdır. Biz, halen bunun başarılabileceğine inanıyor ve bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.
-
Peki, bu tablo için NE haldeyiz ?
Bir tarafta AKP ve MHP, diğer tarafta CHP ve İYİ Parti ile bir köşede bekletilen HDP…
Tabi Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Saadet Partisi gibi, ittifaklara dahil olmak için NE ALIRIZ hesabı yapanlar da yok değil ! O hesabın da “Meclis’e kaç Vekille girileceği” formülleri ile şekillendiğini söylemeye gerek var mı ?
Tamam da…
Seçimi kazanmak bir FİNAL mi, muhalefet için ?
Aslında EVET, ama o finalin çerçevesi de önemli olmalı…
O çerçeve içerisine nasıl bir ZAFER fotoğrafı yerleştirdiğiniz de !
Bu konuda da Demirtaş’a hak vermemek mümkün değil…
“Seçimin doğuracağı sonuçlardan biri… Sırf seçim kazanmak için yapılacak İLKESİZ ittifaklar sonucunda ortaya çıkacak “kazanarak kaybetme” olasılığıdır ! Bu ifadeyle kast ettiğim, özetle, “AKP ve Erdoğan GİTSİN de yerine KİM gelirse gelsin” anlayışıyla oluşacak; vizyonsuz, ilkesiz, programsız bir siyasetin seçimi kazanmasıdır ! İşte bu olasılık, yüz yıldır ilk kez ortaya çıkan, seçim yoluyla demokrasiyi kazanma fırsatının heba edilmesi anlamına gelir...”
Haksız mı ?
Değil !
Hele ki; öfkeli, sürekli kavga eden ve +18 bir dille birbiriyle konuşan bir Ankara adına güncelleme bekleyen milyonların açlığı bu kadar tavan yapmışken…
Eldeki bu tabloyu, olası ittifaklarla oluşacak aritmetiği AKP de okuyor, ki son dönemde EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR için Ankara’da sessiz sedasız hazırlık yapıldığına dair dedikodular tam da buna dair…
Peki, işe yarar mı ?
Muhalefet cephesi DEMOKRASİ kartı ile ilerlerken, AKP cephesinin içi tıka basa ekonomik vaatlerle dolu seçim heybesi, bu defa da işe yarar mı ?