ben mi kurtaracağım M.E.M.L.E.K.E.T.İ
Alman İlahiyatçı Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller’i birçoğu söyledikleri yüzünden bilir… Alman Protestan Kilisesi'nin Nazilerle işbirliği yapmasına muhalefet eden Kilise’nin (Bekennende Kirche) yöneticisi ve Dünya Kiliseler Konseyi (bugünkü Dünya Ekümenik Kiliseler Konseyi) Başkanı olan Martin Niemöller’i...
1966 yılında Lenin Barış Ödülü'ne layık görülen Niemöller 92 yaşında öldü belki ama, söyledikleri bugün halen kulaklarımızda ve tekrarlarımızda, hatta bata çıka ilerleyen hayatlarımızın her evresinde…
Söyledikleri, korkularımız aslında…
Söyledikleri, başımıza gelebilecekler…
Söyledikleri, bir gün olabilecekler…
Olabilecekler mi ?
Bu sayfa üzerinden senelerdir yazan ben gibilerin korkuları (!) arasında yer alan DOĞRULAR yüzünden, SÖYLENMESİ GEREKENLER yüzünden, ama çok da HOŞA GİTMEYENLER yüzünden, o yüzden harf harf AVLANANLAR yüzünden, kelime kelime TOPLANANLAR yüzünden, cümle cümle ARANANLAR yüzünden…
Peki, dedim kendi kendime…
Ne yapmam gerek bundan sonra ?
Ne kadar geriye çekilip izlemem gerek ?
İzlediklerime ne kadar süre sessiz kalmam gerek ?
Soru çoktu !
Cevaplar mı ?
Çok az…
Çok çok az…
Hele ki Martin Niemöller’i tekrar eden biri olarak…
Yazdıklarımdan korkutulsam da, inanan biri olarak…
Hatırlasak mı ?
Bir kez daha…
Hani, SUS diyenler için… ‘Yazmak için DOĞRU zaman değil’ diyenler için… ‘Biraz BEKLE, fırtına dinsin’ diyenler için... DEĞER Mİ diyenler için… ‘Memleketi SEN Mİ kurtaracaksın’ diyenler için… ‘Kahramanlık mı yapmak istiyorsun’ diyenler için… ‘3-5 kelimeyle eline NE geçecek’ diyenler için…
Ne kadar çoklar, değil mi ?
Ne kadar çok DİYEN var !
Ama şimdi SIRA bende !
Benim diyeceklerimde…
Martin Niemöller’de…
*
Naziler, komünistler için geldiğinde,
sesimi çıkarmadım;
çünkü komünist değildim…
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında,
sesimi çıkarmadım;
çünkü sosyal demokrat değildim…
Sonra sendikacılar için geldiler,
bir şey söylemedim;
çünkü sendikacı değildim…
Sonra Yahudiler için geldiler,
sesimi çıkarmadım;
çünkü Yahudi değildim…
Benim için geldiklerinde mi ?
Sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
*
Niemöller bu sözleri 1946’da söyledi.
Ama bugünün Türkiye’sinde bir başka açmazımız var.
Hani tam olarak hangisinde duracağımızı kestiremediğimiz…
Niye mi ?
Birileri, “SUSMA, sustukça sıra sana da gelecek” derken,
Diğerleri, “SUS, susmazsan sıra sana da gelecek” diyor…
Niemöller’inki ilkiydi, ki ‘memleketi sen mi kurtaracaksın’ diyenlerinki de ikincisi !
Peki, VİCDAN için hangisi iyi ?
Bizim için HANGİSİ İYİ ?