Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 850 defa okundu.

Aracı Kullanan Da Sizsiniz ! Kazayı Yapan Da !

Bir otobüs dolusu yolcunun sorumluluğunda, arada hiç dinlenmeden ikinci seferine çıkan, uykulu gözlerle de direksiyon başına oturan sürücü, hatalı sollama yüzünden kafa kafaya çarpıştığı tırın yarattığı kazanın ardından yolcuların çoğunu kaybeder, olanların da ağır yaralı halde hastaneye kaldırılmasına neden olursa, buradaki hikayede KUSURLU kim olur ?

Haklısınız, cevap net !

Şoför !

Tabi bir de onun yeterliliğini kontrol etmeyen, bağlı olduğu şirketi !

Peki, her ikisinin de BENİM HİÇ BİR SUÇUM YOK deme şansı var mı ?

Hatta olan biten için yolcuları suçlaması…

Bu, 

…sistemin kontrolsüzlüğünde, freni patlamış kamyon gibi herkesi eze eze ilerleyen hayat pahalılığının Türkiye’sinde, maaşı, ne geçinmeye ne de yeterince doymaya yeten ülke insanına PORSİYON KÜÇÜLT tavsiyesinde bulunanların can acıtan rahatlığı gibi ! A’dan Z’ye her hücresini iliklerine kadar yönettikleri bir ülkede, “Memurlarımıza zam gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak şey değil” diye şaşırabilen AKP / MHP hükümetinin, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayanların zam beklentisini geleneksel savuşturma hali gibi !

Sahi,

…Ağustos ayında, açlık sınırının 12 bin 198, yoksulluk sınırının 39 bin 733 liraya yükseldiği bir ülkede BUNUNLA GEÇİNİN diye verilen o 7 bin 500 TL’lik emekli maaşını, “GEÇİNİN” diyenlere versek mi bir aylığına ? O 7 bin 500 TL ile bir ev nasıl geçindirilir, göstersinler bize ! Su, elektrik, okul masrafları, kira, sağlık, mutfak, ulaşım derken, eldeki o 7 bin 500 TL’yle, giderleri gelirlerle bir dengelesinler hatta ! Bu kadar faturanın her ay katlanarak geldiği bir hayat gerçeğinde, akıl sağlığını korumak için ne yapılır, bunu da göstersinler ama !

Onlar, bunu düşünedursun, eldeki hesabı her ay yapanlar anlatsın şimdi de…

“İşçi emeklisiyim ! Geçinemiyorum, dememe gerek var mı ? Bazen, sosyal medyada torunlar gösteriyor, bazıları çıkıp da GEÇİNEMİYORUM DİYENLER YALAN SÖYLÜYOR diyormuş ! Bunu diyenlerin akıl sağlığını merak ediyorum ! Ya içine hapsedildiği o çaresizliği artık kabul etmiş ve daha iyisini hayal edemiyor ya da bize yaşatılan bu zorlu hayatı kurgulayanlarla işbirliği yapıyorlar ! Bugün en ucuz meyvenin olmuş kilosu 20 TL ! Et, en düşüğü 300 TL’den başlıyor ! Bir zamanlar tavuk ucuzdu, ama o da artık alışveriş listesine girmek için nazlanan, zamlı ürünlerden ! Yaşım, 69 ! Eşim, 56 ! O yaşında, evlere temizliğe gidiyor ! GİDEBİLDİĞİ YERE KADAR dese de, durum, ÖLENE KADAR gibi ! Bir gün biz de ayaklarımızı uzatır, otururuz belki, kim bilir ! Ankara’dakiler bize bu fırsatı verir mi bir gün ? Cevabı dünden belli bir soru… Vermezler !!!”

Ve bir diğeri…

“Geçenlerde okudum ! Google’a yazmışlar, -Avrupa’da emekliler- diye ! Karşınıza çıkan, ‘mutlu, yarın endişesi olmayan, gezen’ yaşlılar ! Bir de -Türkiye’de emekliler- diye yazmışlar ! Karşınıza bu defa, ilk görsellerin tam tersi insanlar çıkmış ! Parklarda, bahçelerde çaresizce günlerini tüketen, gezemeyen, tatile çıkamayan, yeterince beslenemeyen, alışveriş yapamayan, yarına dair hiçbir motivasyonu kalmamış insanlar ! Merak edip ben de baktım… Gerçekten de öyleymiş… Üzüldüm ! Eşim emekli, ben de istedim emekliliğimi, yakında onlara katılacağım ! Ama Google’daki o umutsuz, yorgun fotoğraflardan biri olmak için değil, artık biraz dinlenmek, hatta paramla güzel bir şeyler yapmak için ! Biliyorum, yapamayacağım ! Memlekete bile gidemiyoruz eskisi gibi ! Geçen sene tatil için bütçe ayıralım da, biz de bir delilik yapalım demiştik de, dönüşte birkaç ay aç susuz yaşamamızı gerektirecek bir bütçe açığı çıktı ortaya ve… Vazgeçtik ! Hep vazgeçiyoruz… Bizi yönetenlerin ülkesinde hayat kokan her şeyden vazgeçiyoruz… Nefes alıyoruz ! Buna da yaşamak diyoruz... Aslında, ömrümüzün neredeyse tamamını mutluluk beklentisiyle geçiren, kronik mutsuzlarız hepimiz… Sakın biri de kalkıp, HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ demesin ! Değiliz ! Bizler, olsa olsa o geminin kürek mahkumlarıyız… Diğerleri de güvertede güneşlenenler… Haram olsun !!!”

Benim hikayem mi ?

Ankara’da yaşıyorum !

Hatay’daki depremden bu yana !

Gazeteciyim, aynı zamanda da bir emekli !

Daha geçtiğimiz günlerde, 10 TL olan kent içi minibüs ücretlerine yüzde 70 zam geldi ! Korkutucu olan, kliması dahi olmayan, yaz sıcağında bizleri ter içinde bırakan bir toplu taşıma kalitesizliğine rağmen, eldekine gelen fahiş zammı HOŞGELDİN diyerek hayatlarımıza dahil ediyoruz ! İtiraz bile etmiyoruz ! Tartışmıyoruz ! NİYE demiyoruz ! NASIL OLUR diye sorgulamıyoruz ! İPİN UCU KAÇTI deyip de olanı biteni toparlamaya çalışmıyoruz !

Susuyoruz !

Dünyada üç grup insan varmış ! 

Bir şeyi ortaya çıkaran veya yapan ve bir şeyler için savaşan, küçük, seçilmiş bir grup ! Bir şeyin yapılmasını seyreden ve sadece konuşup yerinde sayan, büyükçe başka bir grup ! Ve de neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan, muazzam bir kalabalık…

Haklı, muazzam bir kalabalığız !

Neyin  olup bittiğini bilmeden yaşayan, seyreden, sadece konuşup yerinde sayan muazzam bir kalabalık !