Verdiği Sözü Unutan, Kaşıkla Verip Kepçeyle Alan, Bil Bakalım Kim!
İktidarın bugüne kadar verdiği sözleri tutmayışı özellikle depremzedeleri mağdur etmiş durumdadır.
6 Şubat depremlerinde sevdiklerini, yakınlarını, arkadaşlarını, komşusunu, her şeyini kaybeden ve yerinden yurdundan olan depremzedelere iktidar tarafından verilen sözlerin yerine gelmemesiyle en büyük darbe vuruldu.
Depremzedeye eşya yardımıyla ilgili hiçbir soruya cevap verilmediği gibi eşya yardımından da hiç bahsedilmiyor.
Bu cevaptan anlıyoruz ki; eşya yardımı iktidarın seçimde oy toplamak için söylediği bir yalanmış.
Oysa 6 Şubat depremlerinden sonra bizzat AFAD'ın bağlı olduğu İçişleri Bakanı tarafından "Evlere girmeyin, devlet eşya yardımı yapacak" denildi.
İnsanlar da bu çağrıya uydu, evlerine girmedi…
Depremzedelerden dilekçeler alındı. Orta ve az hasarlı konut ve ticarethaneler içinse, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) zarar tespit komisyonu ekipleri kuruldu. Bu ekipler tarafından eşya zarar tespit tutanakları tutuldu. Sonrasında da AFAD tarafından ödeme yapılacağı söylendi.
Depremzedeler yetkililerin açıklamalarına inanarak girmediği evindeki o eşyaları ya hırsızlar yağmaladı ya da yıkım şirketleri tarafından o eşyalara el konuldu!
Hükümetin depremzede olan vatandaşını kandırması devlete olan güvenini zedeler.
Halen ‘eşya yardımı’ ile ilgili net bir bilgi yok kimse de bir şey bilmiyor!
***
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri de ‘Yüksek Kiralar!..’
Bu ülkede kiracı olanın Allah yardımcısı olsun.
İki yıldır yüksek enflasyon dönemini için yürürlüğe alınan ‘yüzde 25 zam sınırı’ artık yok, kaldırıldı! Kira artışı eskisi gibi 12 aylık TÜFE ortalaması dikkate alınarak yapılacak.
Felaket resmen!
Kira fiyatları 20 bin, 22 bin, 18 bin, en alt limit 15 bin!..Türkiye'de emeklinin aldığı ücret 10 bin, asgari ücret 17 bin 500 lira ama bu ücretlerle kiralık ev bulup yaşamak neredeyse imkânsız!
Allah sizi bildiği gibi yapsın, geldiğimiz noktaya bir bakar mısınız?
***
Ya emekli ile alay edilmesine ne denmeli!
Ayıp ayıp!
Bu insanlar ömrünün en güzel yıllarını çalışarak, devletine vergisini düzenli ödeyerek geçirdi. Vergi kaçırmadı, çalmadı, çırpmadı, ihalelerden komisyon almadı!
Dürüstçe çalışmanın karşılığı bu mu?
10 bin lira taban aylığa mahkum olmuş milyonlarca emekliye bu yılın onların yılı olacağı müjdeleniyor.
Yani emekliye bir ev kirası etmeyen aylığı reva gördükleri yetmiyor, bir de vicdansızca alay ediyorlar. Kirayı ödese, bu insanlar ne yiyecek diye bile düşünmeyen bir anlayış bu. Ki emekli sadece karnını doyurabilip ölmeyi mi beklesin?
Açlık ve sefalet ücretleriyle bu ülkede yaşayan milyonlarca emeklinin ayakta kalmasını beklemek gerçeklikten kopmadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘2024 yılı emeklilerin yılı olacak’ demişti!
Emeklilerin maaşı, 2016'da asgari ücretin 1.2 misliydi. Şimdi Cumhurbaşkanı 10 bin lirayı müjde gibi söylüyor.
Gerçekten emeklilerimiz 2024 yılını hiç unutmayacak. 2024 yılı gelmiş geçmiş en zor hayat şartlarının olacağı, emeklilerimizin barınma, gıda ihtiyaçlarının karşılanamayacağı bir yıl olacak.
***
Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) elektriğe yüzde 38 oranında zam kararı 7’den 70’e herkes de şok etkisi yarattı!
Bu demektir ki! Elektriğe zam sonrası iğneden ipliğe her ürüne zam yolda!..
İnsanlar zaten zor durumda. Elektrik gibi insanların zorunlu bir ihtiyacına yüzde 38 zam yapmak insanların canını çıkarmak demektir. Yurttaşlarımız çok etkilenecek. Zor geçen bir sezonun içerisindeyken iktidarın yaptığı bu zam kabul edilebilir bir zam değil!
Elektrik fiyatlarına yapılan ancak maaşlara yapılmayan zam vatandaşların ekonomik kriz ve yüksek enflasyon nedeniyle yaşadıkları sıkıntıların daha da artmasına sebep olacak.
Şu anki geçim şartlarımız çok zor. Asgarinin çok altındayız. Elektrik temel tüketim kaynağımız ve yüzde 38’lik bir zam çok fazla.
Temmuz ayında memurlara zam gelecek. Asgari ücretlilere ve emeklilere yok. Memurların maaşlarına gelecek zammın ürünlere gelen zammı kapatacağını, ancak asgari ücretlilerin ve emeklilerin zorlanacağını düşünüyorum yeni zamlarla birlikte.
Verdiği sözleri unutan, kaşıkla verip kepçeyle alan, bilin bakalım kim!