Hatay’da 2024 Yılı Nasıl Geçti?
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan asrın felaketi, Hatay'ı adeta haritadan silmişti. Tarihi ve kültürel mirasıyla, çok uluslu dokusuyla öne çıkan bu şehir, artık yıkım ve acıyla anılıyor.
2024 yılında Hatay'ın yeniden ayağa kalkmasına dair ümitler yeşerdi mi, yoksa süreç kaçınılmaz bir çıkmaza mı sürüklendi?
Deprem sonrasında büyük umutlarla kurulan konteyner kentler, zamanla halk için bir sığınaktan ziyade sağlıksız ve yaşam kalitesinin düşük olduğu alanlara dönüştü. Hava koşullarına dayanamayan altyapı, yetersiz temiz su ve elektrik kesintileri, ıstırap dolu bir yaşamın çizgilerini derinleştirdi. Peki bu şartların düzeltilmesi çok mu zor?
İlgili bakanlar, milletvekilleri ve siyasi parti liderleri sürekli Hatay'ı ziyaret ediyor; çoğu zaman çıkışlarında yeniden imar sürecine dair şaşalı sözler veriyor. Ancak, şu soruları sormadan edemiyoruz:
Bu ziyaretler sorunları çözmek için mi, yoksa siyasi gösteriler için mi yapılıyor? Halk hala sağlıksız ortamlarda yaşarken, verilen sözlerin hangisi tutuldu?
Hatay'daki elektrik ve su altyapısının yıkılmış olması, şehir sakinleri için gündelik yaşamı büyük çilelere dönüştürdü. Çocukların eğitimi aksıyor, hastalar yeterli sağlık hizmeti alamıyor. Tüm bunlar olurken, şehirdeki yetkililer yeterli adımları atabildi mi? Verilen bütçeler, yapılan yardımlar neden somut bir iyileşmeye dönüşe bilmedi?
2024 yılının sonunda Hatay'ın yeniden ayağa kalkacağına dair söylenen vaatlerin kaçı gerçek oldu? Hükümet, verdiği sözleri yerine getirdi mi? Belediye başkanları ve Hatay milletvekilleri, halkın yaşamını kolaylaştıracak somut projeler sunabildi mi?
2024, bu soruların çoğunun cevapsız kaldığı bir yıl olarak anılıyor. Ancak şu bir gerçek: Şehirler insanlarla var olur. Hatay'ı yeniden ayağa kaldıracak olan ne siyasi çıkarlar ne de yazılıp çizilen stratejik raporlar olacak. Halkın şefkatle desteklenmesi, verilen sözlerin tutulması ve şehirde yaşayan insanların yaşam kalitesinin iyileştirilmesi gerekiyor.
2025 ve Ötesi: Umut Var Mı?
Yeni yıl, yeni umutları da beraberinde getirebilir. Ancak, bu umutları gerçeğe dönüştürecek somut adımlar olmadan, Hatay'ın kaderi çok daha vahim bir yola sürüklenebilir.
Depremin etkilerini tam anlamıyla silecek bir yeniden yapılanma vizyonu, sadece siyasi irade ile değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayla mümkün olacak.
Hatay halkının hak ettikleri yaşam koşullarına ulaşması için 2025'e kadar ne kadar yol kat edilecek? Bu sorunun cevabı hem yerel hem de merkezi yönetimin alacağı kararlarda gizli.
Hem ekonomik darboğaz, hem sağlıksız yaşam koşulları nedeniyle Hatay halkının dayanacak gücü kalmamıştır!.
Artık Hataylılar 2025 yılında hem merkezi hükümetten, hem de yerel yönetimlerden verdikleri sözleri tutmalarını istiyor ve bekliyor..
Yeni Yılınız Kutlu Olsun..