SANDIĞA MUTLAKA GİDİN!
31 Mart seçimlerine sayılı günler kala hükümet kanadından peş peşe müjdeler gelmeye başladı.
"Hatay Havalanı çift yönlü ulaşıma açılıyor, Hatay'a yeni bağlantı yolları yapılıyor, İskenderun-Topboğazı ve Antakya karayolu 6 şerite çıkarılıyor.."
Daha neler neler..
Müjdelerin hepsi oy kapma uğruna!
Bunca zamandır yapılamayanlar, seçim zamanı açıklanarak, vatandaşın gözü boyanmak isteniyor!
6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşayan Hatay'ın 'Özel Afet Bölgesi' ilan edilmesi gerekirken, bu talepe sağır ve dilsiz olundu.
Madem ki Hatay'ı bu kadar seviyordunuz, niye Hataylıların istediği 'Özel Afet Bölgesi' talebini yerine getirmediniz!
Ayrıca Hatay'ın bugüne kadar hak ettiği hizmetleri alamadığından kimse bahsetmedi!
Ne tesadüftür ki her seçim dönemi olduğu gibi Hatay yine gözbebekleri oldu!
Hep aynı senaryolar; iktidarın zorunlu hizmetleri, yerel hizmet olarak sunuluyor!
Hükümetin ya da partisinin yapması gereken şeyleri, seçim vaadi olarak sunuyorsa, bunları aklınızın bir yerine not edin.
Kaybetmesi halinde hükümetin ya da partisinin bu hizmetleri engellediğini veya bilerek hayata geçirmediğini görürseniz hiç şaşırmayın!
Seçimden önce “Tevazu”, “Samimiyet”, “Gayretten” bahsederler ama gel gör ki seçimden sonra iş değişiyor.
Ne yalan söyleyeyim, benim gördüğüm memlekette gittikçe siyasete olan güven azalıyor.
Görülen ve yaşananlar siyasete var olan sevgiyi yavaş yavaş nefrete çeviriyor. Hele şu her seçimde yapılan ayrışmalar kutuplaşmalar var ya; inanın siyasetten soğumaya bir o kadar daha etki ediyor.
Çünkü yıllardır siyasetçiler tarafından kandırılan Hatay, merkezi hükümetten hak ettiği payları alamıyor!.
Deprem sonrası bu beklentiler daha da yükseldi!
Hatay'da insanlar aradan geçen 14 aylık süreye rağmen mağdur durumda, barınma, hijyen ve sağlık sorunları yaşıyor!
Böyle bir ortamda Hatay'da seçim yapılıyor ve insanların karşısına çıkılıyor!
Kimse bu halkın derdinden anlamıyor!
Vaatllere, projelere ve müjdelere doydu bu halk!
İcraat istiyor, icraat!
Hatay'ın ayağa kalkması için iktidar, muhalefet milletvekilinden tutun mülki amirine, memuruna kadar, sivil toplum kuruluşlarına, iş insanlarına kadar, her kesim birlik ve beraberlik içerisinde o şehre gelecek yatırıma birlikte karar verirse, o şehre yatırımlar yağar!
Bunu yapmadığımız müddetçe kendi içimizde kısır döngüler içerisinde boğuşur, dururuz!
Ayrıca bu seçimi genel seçimi göstermekte çok yanlış bir düşünce!
Bu seçimde şehrimizi yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz!
Bu konuda hepimizin belediye başkanlarından beklentisi; kenti, siyasi irade ile değil, halk iradesi ile yönetmesidir...
Bu da belediye başkanının siyasi kimliğine değil, bilgi ve vizyonuna bağlıdır.
Yerel seçimlere birkaç gün kaldı.
Halkımız oyunu kullanırken çok iyi düşünmeli.
Biat ve ümmet kültürü ile hareket eden, cumhuriyet değerlerini ikinci plana iten bir siyasi akımı destekleyen kesim ile;
Cumhuriyet değerlerini benimseyen laik ve demokratik bir yönetim içinde ekonomik refaha kavuşmayı arzulayan kesim arasında olacaktır!
31 Mart Pazar günü mutlaka sandığa giderek oyumuzu kullanalım, demokratik hakkımızı kullanalım ve vatandaşlık görevimizi yerine getirelim!
Huzurun, barışın, kardeşliğin, demokratik yarışın öne çıktığı bir seçimin olması dileğiyle…
Sandığa mutlaka gidin!