İCRAAT YOK, ŞOV VAR!
Depremde en fazla yıkımı yaşayan Hatay'da sorunlar ne azaldı, ne de çözümüne yönelik gerekli adımlar atıldı.
Hataylıların ve şehrin geleceği belirsiz!!
Lafa gelince iktidar milletvekilleri ve iktidara yakın siyasiler öyle bir konuşuyor ki, zannedersiniz ki, Hatay'da her şey normalleşmiş, herkes yaşamına kaldığı yerden başlamış bile..
Yok öyle bir dünya!
Hatay'da değişen bir şey yok!
Bakanların AK Parti Milletvekillerinin Hatay'da dolaştıkları doğrudur!
Ama icraatta bir şey yapmadıkları da doğrudur!
Depremi yaşamış diğer 10 ilde hayat normale döndü, Hatay'da 'hayatın normale dönmesini' beklemek için uzun yıllara ihtiyacımız olduğunun altını çizmek isterim.
Nedenine gelince..?
Bizde icraat yok, şov var!
Kurumlar dahi asli görevini yerine getirmiyor. Ama suçlamaya gelince ilk eleştiriyi Hatay Büyükşehir Belediyesi alıyor.
Hatay'da susuzluğun tek suçlusu Hatay Büyükşehir Belediyesi gösteriliyor!.
Kaç yıldır 'Hatay'da barajları bitirdik' diye halkı aldatan iktidar, 'Hatay'da ne biten ne de faaliyette olan barajların olmadığını' çok iyi bildikleri halde gerçekleri itiraf edemiyorlar!
Devlet Su İşleri Müdürlüğü'nün (DSİ) görevini yerine getirip getirmediğini kimse sorgulamıyor!
Barajlar bitmiş olsaydı, Hatay'da susuzluk yaşanabilir miydi?
Aynı şekilde Hatay'da yol sorunu yine Hatay Büyükşehir Belediyesi'ne mal edilmek isteniyor!.
Yıllardır Belen geçidinde yaşanan eziyete, İskenderun-Belen-Antakya otoban yolunu bugüne kadar bitirmeyenlere kimse ses etmedi!.
6 Şubat'ta deprem sonrası çıkış yolu olan Belen'de insanların yaşadığı eziyetler ne çabuk unutuldu..?
Mahşer gününde alternatif yolların olmayışının sıkıntısını yaşamadık mı?
Hatay'ın ulaşımda yaşadığı sıkıntıyı sadece bir kuruma bağlamak ne kadar doğru bir yaklaşım!
Ayrıca, şu anda Hatay Büyükşehir Belediyesi kimsenin hayal bile edemediği Serinyol-Madenli yolunu bitirmek üzere. Bu yolun açılması özellikle yazlıkçılar açısından büyük önem arz ediyor, tabi sadece yazlıkçılar olarak değerlerlendirmiyorum, bu yol Hatay'da yaşayan herkesi ilgilendirdiğini, ulaşımına bir nebze de olsa nefes aldıracağını düşünüyorum.
Ama buna rağmen yapılan yolun yeterli olmadığını söylüyor Hatay Büyükşehir Belediyesi yetkilileri!..
Şimdi bazı çevreler benim Hatay Büyükşehir Belediyesini savunmamdan rahatsız olacak ve hemen karalama yapacak!
Ne düşünürlerse düşünsünler umurumda değil!
Uzun yıllardır meslek hayatımda doğruluktan hiç ödün vermedim, doğruların yanında yanlışın hep karşısında oldum.
Halkımızın ve şehrimizin yararına kim doğru işler yaptıysa parti ayrımı yapmaksızın savundum.
Kişilerle işim hiç işim olmadı, her platformda Hatay'ı savundum!
Her zamanda bu şehre yapılacak hizmetlerin takipçisi olmuşumdur.
Hatay'da DSİ görevini yapmıyor!..
Karayolları çalışmıyor!..
Yapmadıkları hizmetleri yapmış gibi gösterenler, görevlerini yapmadıkları halde hizmet edenleri engellemeye kalkışması da 'Yavuz hırsızı evsahibini bastırır' hikayesine benziyor.
Yıkımın ve molozların ayrıştırılması tüm uyarılara rağmen halkın sağlığı hiçe sayılarak devam ediyor, yıkım yapılan yerde sulama yapılmıyor, taşınırken branda ile örtülmüyor..
Asbest de ayrıştırılmıyor. Bu işlemin uzmanlar tarafından yapılması gerekir.. Molozlar halen su, zeytin ve yerleşim alanlarına yakın yerlere dökülmeye devam ediyor..
Hatay'da kural tanınmıyor!
Daha acısı nedir size söyleyeyim mi!
Hatay'da sorunların nasıl çözüleceği halen meçhul!
Ancak belli olan bir şey var ki, imkan bulan Hataylılar şehri terk ediyor.
Çünkü şu anda Hatay'da, yurttaşlara insani yaşam koşulu sağlanamıyor!.
Ama sorsanız iktidarın temsilcilerine, 'Hatay'da her şey güllük gülistanlık..'
Anlayacağınız; şov var, icraat yok!