Gizli Oy kullananlar Kendini İspat edenler
“…Değiştirme teklifinin kabulü, Meclis üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun GİZLİ oyuyla mümkündür…”
Evet…
Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’te görüşülmesine dair bir oylama yapılacaksa, mevcut Anayasa’nın 175/1 Maddesi’ne göre GİZLİ olmak zorunda… OYLAMA, gizli olmak zorunda… Bunun bir ALTERNATİFİ yok, ki RİCA da etmiyor eldeki kanun, EMREDİYOR… LÜTFEN demiyor, YAPMAK ZORUNDASIN diye ekliyor…
Peki, biz NE yaptık ?
OY kabinlerine girerken, elde NE OY verdiğimizi GÖSTERE GÖSTERE ilerledik, hatta kabinlere dahi girmedik, bir elde ZARF diğer elde RENGİMİZ, oy kullandık… Yeni Anayasa için eskisini ÇİĞNEDİK, kanuna-kurala olan saygımızın fotoğrafını bir kez daha çektik, ama sıradaki Anayasa’nın tanıdığı yetkilerin bizlerin NE hale sokacağının işaretlerini de bugünden verdik…
Peki, AKP’li Vekiller bunu NİYE yaptı ?
Açık açık kanunu çiğneyerek neyi amaçladı?
Bir şeyin ispatı mıydı, bu GÖSTERE GÖSTERE oy kullanma hali ?
FETÖ’nün sarstığı bir ülkede, listeye girmeme telaşı mıydı ?
Belki de o listeye yakın olanların temizlenme çabası…
Sahi, NEYDİ olanlar ?
Mesela Recep Akdağ, Sağlık Bakanı… OY kullandı, ama GİZLİ değil… Zaten buna dair müdahale de diğer vekillerden geldi… SUÇ ‘işliyorsunuz’ dendi… O mu ? "SUÇ İŞLİYORUM, SANA MI SORACAĞIM"…
Geldiğimiz nokta bu mu gerçekten ?
Tartıştığımız Anayasa bu mu ?
Eldeki avuçtaki bu mu ?
O yüzden, aynıyız, aynı şeyi söylüyoruz… Yurttaş Girişimi ve çeşitli partilerden eski milletvekillerinden oluşan Diyalog Grubu’nun cümlelerinin altına imzamızı atıyoruz ve diyoruz ki;
*
Sayın Milletvekili,
Hangi partiden seçilmiş olursanız olun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hepimizin, bütün milletin vekilisiniz. Parti, siyaset, dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin bütün yurttaşların haklarının savunucusu, dileklerinin, şikâyetlerinin, taleplerinin sözcüsüsünüz. Biz yurttaşların sesimizi duyuracağımız, sözümüzü ileteceğimiz, haklarımızı korumak için sığınacağımız son ve en yüksek merci olan Meclis’teki gözümüz, sesimiz, elçimizsiniz.
Oylarınıza sunulan anayasa değişikliğiyle parlamenter sistemin fiilen askıya alınıp Meclis’in tek kişinin emrinde göstermelik bir kurula dönüştürülmek istendiği şu tarihsel anda, her şeyden önce biz yurttaşlara, seçmenlerinize ve ülkemizin geleceğine karşı sorumlusunuz. Adı ne konursa konsun, nasıl sunulursa sunulsun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin MİLLET, yani bizler adına kullandığı yetkilerin, kim olursa olsun ‘kişiye’ devredilmesi millî iradeye karşı darbe ve parlamenter sistemin sonudur; hatırlatmak istiyoruz.
Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir; olağanüstü koşulların, savaş, terör ve çatışmanın yarattığı zehirli atmosferde korkutmayla, sindirmeyle, dayatmayla yapılamaz. Daha önce yaşamadığımız derinlikte bir cepheleşmenin doğurduğu savaş, kan, nefret ortamında yapılacak anayasa, bir kesimin yasası olacak, toplumu birleştirmek yerine daha da bölecektir.
Darbeciler Meclis’i bombaladı. Siz Sayın milletvekilimiz, onların varlığına kastettikleri Meclis’in yetkisiz, işlevsiz göstermelik bir kuruluşa dönüştürülmesine izin vermeyin.
Biz yurttaşlar, tarih ve toplum önünde uyarı görevimizi yapıyoruz. Parlamenter demokrasiyi, Meclis’i, ülkemizin ve halkımızın geleceğini korumak için seçilmiş siz milletvekilimizin de tarihe ve hepimize karşı sorumluluğunuzu unutmayacağınızı umuyoruz.
Oyunuzu kullanırken, temsil ettiğiniz çoluk çocuk milyonlarca yurttaşı düşünün, hepimizin geleceğinden sorumlu olduğunuzu unutmayın.
Saygılarımızla.
*
Ben imzaladım…
Açık açık, göstere göstere "SUÇ İŞLİYORUM, SANA MI SORACAĞIM" şeklinde çıkacak bir Anayasa için ‘HAYIR’ deyip imzaladım… İzlediklerimden korktuğum için imzaladım… Ankara’nın geldiği hal adına imzaladım…
Siz neredesiniz ?
Hala YETMEZ AMA EVET’de mi ?