Ya yapacaksınız Ya yapmayacaksınız

Hatayspor’da senelerdir teknik adamların başarısı veya başarısızlık etkisi hep bir tartışma konusu olmuştur.

Fakat hiçbir zaman kulüp yöneticilerinin bir takımın başarı veya başarısızlığında ne derece bir etkiye sahip olduğu tartışılmamıştır.

Aslında bir takımın teknik direktörünü belirleyen yönetim kurulu değil midir?

Yani kısacası bir kulübün başkanı ve yönetim kurulu olası bir başarısızlıktan direkt olarak sorumludur. 

Bizim burada bu genelde böyle gösterilmez..

Genelde başkanlar hep şakşakçılar tarafından alkışlanır..

Kulübün hedefine uymayan, oyuncu grubuna ters düşen bir teknik adamı veya futbol ile direkt olarak ilgilenen yöneticiyi takımın başına getiren başkanlar hatayı kendilerinde aramak yerine o teknik adamın işine son verip başka bir hocayı takımın başına getirirler.

Çünkü bizim burada futbol takımlarını yöneten yöneticiler genellikle futbolu çok bilmezler. Ya kenti yönetenlerin baskısı sonucu, ya da siyasi bir gelecek veya etiket için başkan-yönetici olarak göreve getirirler..

Göreve gelir gelmez de, ya önceden tanıdığı bir teknik adamı veya önceden tanıdığı bir menajer vasıtasıyla önerilen teknik adamı takımın başına getirir..

Geçen sezon Fatih Kavlak’ta yapılan hata gibi..

Yani kısacası kulüp yöneticilerinin %90‘ı futboldan hiç mi hiç anlamaz!!..

Kimi şehirde adını daha çok duyurmak için, kimi siyasette daha üst bir rol üstlenebilmek için, kimi de kuracağı ilişkilerle daha fazla para kazanmak için yönetici olur..

Ve hal böyle olunca, işini hakkıyla yapan, hem futboldan hem de ekonomiden, aynı zamanda sporcu ve toplum psikolojisinden anlayıp medya ile iletişimi çok doğru bir şekilde yapan kulüp yöneticileri en fazla %10 civarında olduğu için Hatay’da futbolun neden gelişmediğini,  alt yapıda niçin başarı sağlanmadığını, bir üst lige niye çıkılmadığını ve daha birçok olayı şaşkınlıkla karşılamıyorum açıkçası..

Hatayspor’da yönetim kurulunun doğru işlediğini kimse söyleyemez..

Mesela her takımın yönetim kurulunda olan birçok birim var..

Stadyumdan sorumlu yönetim kurulu üyesi,  mali işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi, amatör branşlardan sorumlu yönetim kurulu üyesi, alt yapıdan sorumlu yönetim kurulu üyesi ve çok daha fazlası.

İşte benim demek istediğim, yani kısacası ütopya düzeni aslında şu değil midir?

Mali işlerden sorumlu kişi sadece gider ve gelir kalemlerini incelemelidir..

Bir maç sonunda takımın oynadığı oyunla veya hakemle ilgili konuşmamalıdır…

Amatör branşlardan sorumlu yönetici o kentte kendini spora adamış bir kişi olmalıdır ve futbol takımı ile ilgili bir demeç vermemelidir.

Herkes görevini ve haddini bilmelidir..

Kulüp şeffaf bir şekilde yönetilmelidir..

Sezon biteli neredeyse 45 gün oldu, hala kulübün gelir ve gideri açıklanmadı. Borç miktarı afeti rakamlarla dillendiriliyor..

Kimse bir şey bilmediği için net konuşmuyor..

Böyle kulüp yönetilmez, böyle yöneticilikte yapılmaz..

Sezon bitince Hatayspor’da dükkan kapanmaz, aksine daha çok bilgi akışı olur..

Kimse görevini bilmiyor, biliyorsa da umursamıyor..

Görevinizi ya hakkıyla yapacaksınız ya da yapmayarak bırakacaksınız..