Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Metin Dingil
Metin Dingil
metin_dingil@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 752 defa okundu.

Taşıma su ile değirmen dönüyor

Türk futbolu ne yazık ki, büyük düşüş içerisinde, yabancı oyuncu cenneti ülkemizde, iyisi de, kötüsü de forma giyiyor..

Yabancı oyuncu sayısının artmasında, federasyonunda, kulüplerin de kabahati var!

Öyle bir duruma geldik ki;

Çoğunluğu 8 yabancı ile oynayan takımlarımız, 3 yerli oyuncu oynatmada sıkıntı yaşıyor..

Oynatacak yerli oyuncu sayısını bulamıyor.. Bu üzüntü verici!

Milli Takımımızın durumu da apaçık zaten bunu gösteriyor..

Eğer gurbetçi oyuncular olmasa, Milli Takımda oynatacak oyuncu bulamayacağız..

Peki; Türk futbolu nasıl bu duruma geldi?

Cevabı çok net; Alt yapılarda oyuncu yetişmediği için!..

Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupayı aldığı, 4 yıl üst üste şampiyon olduğu döneme bir bakın, yerli oyuncuların sayısının çok olduğu ve alt yapıdan yetişen oyuncu sayılarının hep fazla olduğu dönemler..

Milli Takımımızın Dünya 3.’lüğü de öyle..

Altyapıdan üstyapıya yetişen oyuncularla bu başarılar elde edildi, o dönemlerde gurbetçi oyuncu sayısı ise parmakla sayılırdı..

Dünyada profesyonel hiçbir kulüpte altyapıyla üstyapının koşulları birebir aynı olmaz, olması da mümkün değil.

En azından yarışma koşulları bir değil. Türkiye’de de alt ve üst yapı arasındaki makas son yıllarda giderek açılmaya başladı.

Alt yapıdan futbolcu yetiştirilememesinin nedenlerini, kulüplerin alt yapıdan sporcu yetiştirebilmek için neler yaptıklarını ve altyapıdan futbolcu yetiştirilebilmesi için neler yapılabilir noktasını değerlendirmek ve öneriler sunabilmek çok önemlidir..

Yaptığım araştırmaya göre; Avrupa da oyuncu gelişimi programına sahip kulüpler ancak 2-3 yılda bir altyapıdan bir oyuncuyu profesyonel takım kadrosuna kazandırabiliyor.

Bizde ise genç oyuncuların altyapıdan çıkıp üstyapıda oynamaya başlayacağı o bıçak sırtı süreç doğru planlanamıyor. Ne yazık ki, her yıl yüzlerce oyuncu bu tesadüf çarkından çıkmayı başaramıyor.

Kulüpler, altyapıdan gelen oyuncunun profesyonel takıma gelir gelmez fark yaratacak bir futbol oynayarak hemen formayı kapmasını bekliyor..

En büyük dayanaklarıysa “İyi futbolcu 17’sinde çıkar oynar’’, “Emre 16’sında direkt gelip oynamadı mı” gibi hep aynı klişe sözler..

Bu tür kıyaslamalar ve 30 yılda bir gerçekleşen durumlar üzerinden varılan genel yargılar ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu gösteriyor.

Türk futbolunda aynı hatalar yıllardır yapılıyor ve dolayısıyla sonuç da hep aynı oluyor.

Örneğin kulüplerin altyapıda yetişen oyuncularını, tecrübe kazansın diye 2. ve 3. lig kulüplerine kiralaması. Yüzlerce oyuncu bu şekilde kiralanıp neredeyse hiçbiri dönmemiş olmasına rağmen ısrarla aynı ezber devam ediyor.

Futbolumuzda alt yapıdan yetişen kaliteli futbolcu eksikliği sıkıntısı var.

Daha doğrusu alt yapıdan üst yapıya geçiş yapabilecek futbolcu yetiştirme sıkıntısı var.

Ya da şöyle diyeyim; alt yapıdan yetişen futbolcuyu A takımda oynatacak yürekli teknik direktör sıkıntısı var!..

Sonuç; Altyapıdan oyuncu gelmiyor!!

Bugün zirvedesin, ama ya yarın!!

Alttan gelen olmadığı için, şimdilik taşıma su ile değirmen dönüyor!