Sevinelim mi düşünelim mi ?

Sıkıntılı bir sezonu hem sevinç hem de üzüntüyle tamamlamanın burukluğunu yaşıyoruz.

Tam anlamıyla sevinemiyorum işin açıkçası..

Hatay takımlarının 4’ü ligde kaldı ama ne yazık ki diyorum bu hepimizin ayıbı olsa gerek Körfez İskenderunspor’un küme düşmesini önleyemedik..

Koca bir çınar Bölgesel Amatör Ligi’ne (BAL) göz göre göre düşürüldü..

Hiç kimse bu konuda bahane aramasın ‘ben görevimi yaptım’ demesin...

Görevlerini yapanlar olsaydı, bu takım düşmezdi..

Hatay’da, İskenderun’da kim yaşıyorsa küçüğünden, büyüğüne kadar herkes suçlu, kabahatli..

Eğer siz takımınıza sahip çıkmıyor, kamuoyu oluşturamıyorsanız;

Küme düşmesine de seyirci kalıyorsanız;

Herkes suçludur demektir..

Bir takım her sene küme düşmeye oynuyorsa, oturup düşünmek gerekiyor..

Futbolcu fabrikası, Körfez İskenderunspor BAL’a düştü, gel de için cızzz etmesin..

Hatay takımları için geçtiğimiz sezon çok parlak geçmedi zaten..

Bir tek Erzin’imiz kılpayı play-off’u kaçırdı.

Kırıkhanspor iki hafta önce Hatayspor ve Payas Spor ise son haftada  kümede kaldı..

Nüfus bakımından birçok şehirden büyük olan Körfez İskenderunspor küme düştü..

Bu sonuçlar Hatay futbolunun ne kadar geride olduğunu anlatıyor sanırım..

Tek kelimeyle özetlemek gerekirse;

Hatay futbolu doğru yönetilmiyor..

***

Gelelim Hatayspor’a..

Kümede kalması sevindirici olduğu kadar düşündürücü de..

Kümede kalmasına sevinelim ama birazcık da düşünelim isterseniz..

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, takıma el atmasaydı ne olurdu Hatayspor’un hali..

Kimsenin cesaret edemediği dönemde görevi kabul eden ve teknik direktörlüğünün henüz baharında olan Bayram Toysal, kendini ve geleceğini riske ederek, ‘ateşten gömleği’ giymeseydi ne olurdu halimiz?

Milli futbolcumuz Gökhan Zan, kendi kariyerini hiçe sayarak tüm tekliflere kulak tıkayarak, Hatay’a gelmeseydi ne olurdu halimiz?

Kritik bir dönemde Belediye Başkanı Savaş’ın isteği üzerine Başkanlığı kabul eden Aydın Toksöz ve diğer yöneticiler fedekarlık yapmasaydı, özveri göstermeselerdi ne olurdu acaba halimiz?

Bütün bunları üst üste koyduğumuzda, ligin ikinci yarısında belki özlediğimiz takımı karşımızda bulamadık ama can havliyle kümede kalmak için bir uğraş, bir mücadele gösteren takım vardı.

Ligin ilk yarısında toplanan puanlar ile ikinci yarıda toplanan puanların kıyaslaması yapıldığında herkes aradaki farkı görecektir zaten..

Rakiplerin de kötü olması belki etken olmuş olabilir!!!

Ama şu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz; ligin ilk yarısındaki Hatayspor’dan herkes ümidini kesmişti..

Hatta hepimiz ‘kesin küme düşer’ diyorduk..

Bazıları sosyal medya da Hatayspor’u aylar öncesinden küme düşürmüştü bile..

Böyle bir takımda kim görev almak isterdi???

Para için gelenler olurdu, ama geldikleri gibi 2-3 hafta sonra gönderilirdi..

Bundan da Hatayspor zararlı çıkardı..

Yarım sezonda 3-4 teknik adamla çalışan bir takımı da küme düşmekten kimse kurtaramazdı..

Bayram Toysal’ın takımı belki kolay kazanamıyordu ama direnç gösteriyordu..

Elindeki kadro çok iyi olmasa da kümede kalmak için bir herkes varını yoğunu ortaya koyuyordu..

Bayram Toysal’ın Gökhan Zan gibi bir faktörü de vardı..

Bu iki değer Hatayspor’u bu sezon ligde tutarak, belki de takımın geleceğini kurtardılar..

Yeni bir sayfanın açılmasını sağladılar..

Ne Bayram Toysal, ne Gökhan Zan takımın ligde kalmasını diğerleri gibi ‘para kazanmak’ için çaba göstermediler..

Tamamen memleket aşkı ve Hatayspor’a olan vefa borçları içindi..

Gökhan Zan’ın mı paraya ihtiyacı var, Bayram Toysal’ın Hatayspor’dan çok mu büyük beklentisi var..

İki değerimizde Hatayspor’a bir şeyler vermek için mesailerini karşılıksız harcadılar..

Hal böyle iken;

Sezon başında bu kulüp iki maç görev yapan Durmuş Ali Çolak’a 200 binin üzerinde, 15 maçta takıma hiçbir şey veremeyen Gürses Kılıç’a yine 200 binin üzerinde para ödedi..

Bu teknik adamlar için kimse sesini çıkarmadı ve bunları göreve getirenlere tek eleştiri getirmedi..

Ligin ikinci yarısında Hatayspor bu puanları toplamasaydı ligde kalabilir miydi?

Gökhan Zan bu takımın yanında yer almasaydı, ligde kalabilir miydi?

Öyleyse Hatay bu iki değerli ismine sahip çıkacak..

Onlar bizden görev istemeyecek..

Biz onları göreve davet edeceğiz..

Bugün Bayram Toysal da, Gökhan Zan da aşsız, işsiz kalmaz, herkes bu iki spor adamını birlikte yanında görmek ister..

Elimizdeki değerlerin kıymetini bilemiyoruz ne yazık ki..

Kör gözler, sağır kulaklar duymak istemiyor gerçekleri..

Hatayspor artık kabuk değiştirmeli..

Buna da yönetimle başlamalı.. İyi bir yönetim Hatayspor’un geleceğini kurtarır, hayallerini gerçekleştirir..

Vakit geçmeden de gelecek sezonun plan ve programı yapılmalı, rota belirlenmeli..

Atılacak geç adımların yine geri dönüşü olmayacaktır..

Son 4 sezondur Hatayspor kabus yaşıyor..

3 kez kaybedilen şampiyonlukla, 1 kez de küme düşmeme korkusu yaşayarak..

Korku filmi seyrediyoruz hep..

Daha akıllanmayacak mı bu Hatayspor?

Yaşadıklarından, yaşattıklarından ders almayacak mı?

Futbolumuzu bilen insanlar yönetmeyecek mi artık?

Kümede kalmaya seviniyorsak, Körfez İskenderunspor’un küme düşmesine seyirci kalıyorsak;

Bu Hatay’ın ayıbı değil mi?

Yeter artık, doğru adımlar, doğru kişilerle atılsın, Hatay’ın futbolu çağ atlasın..