Önce aynaya bak
Hatay’da 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçim öncesi, hiçbir hareketlilik ve heyecan yaşanmıyor.
Tam bir sessizlik ve bekleyiş var..
Vatandaşın yani seçmenin, seçimle uzaktan yakından ilgisi yok..
Hareketlilik sadece aday adayları arasında yaşanıyor..
Yani siyasetçi kendi çalıp kendi oynuyor..
Günümüzde artık;
Siyasetçiye güven kaybolmuş ve ne söylerse söylesin, kimse inanmıyor..
Halkın ilgisini çekebilmek için doğru, düzgün, toplumda kendini kabul ettirmiş ve karşılığı olan adaylarla çıkılması gerekiyor.
‘Ceketimizi koyarsak kazanırız’ mantığı bitti artık..
Politikacıya güvenmeyen halk artık gördüğü yerde yolunu değiştiriyor.
Vatandaşlık görevini yerine getirmek için sandığa kerhen gidiyor ve gittiğinde de içine sinmese de oyunu kullanmak zorunda kalıyor..
Bu sağ seçmen için de sol seçmen için de geçerli.
Doğru ve düzgün adaylar listeye konulmadığı müddetçe, siyasetçiler halkın gözünde itibarsızlaşmaya devam edecektir.
Nasıl mı bu hale gelindi! Siyasi partilerin tercihlerinden dolayı..
Dayatma adayla bu iş olmaz!..
Neden insanlar aday olur!
Klasik cevabı biliyoruz; Halka hizmet... İşin elbette böyle bir yanı var ama her aday adayı için aynı şeyi söylemek mümkün değil!..
Birçoğunun bir öncekine bakarak “Benim neyim eksik?” dediği biliniyor.
Hadi aday olanlar “Ben yeterli miyim?” sorusunu kendine sormuyor peki partiler soruyor mu?
Hayır!
Arkadaşlar; kentlerin bilgi sahibi insanlara ihtiyacı var.
Ama bakıyorum onlarca insan belediye başkanı, meclis üyesi olmak istiyor..
Ve kimse de sormuyor bu kente dair düşüncen ne?
Bizde ne yazık ki bu ölçüler geçerli değil...
Çünkü belli bir kriteri, ölçüsü yok adaylığın..
İnsanlar yetenekle değil, başka ilişkilerle başkan veya belediye meclisi üyesi olabileceğini düşünüyor.
Bu doğru değil. Koca bir kenti onlara teslim ediyoruz. Partiler buna dikkat etmeli.
Peki, ben halkımıza soruyorum?
‘Kimi seçiyorsunuz?’ diye kendinizi sorguluyor musunuz?
Gerçek anlamda bir adalet ve hizmet görmek istiyorsanız kimi seçtiğinize çok dikkat edin..
En başta etkin ve sorumlu olmalı. Demokrasi bilincini kazanmış bulunmalı. Eşitlikçi, katılımcı, farklılıklara saygı duyan karakterli bir insan olmalı.
Her zaman savunmuşumdur, bir partiden bir yerlere aday çıkaracaksanız önce topluma örnek olacak bir kişiliğe sahip olmalıdır. Karar alma sürecinde etkili olmalı, vizyon sahibi olmalı, azimli, başarılı ve bilgili olmalıdır.
Bu hangi parti olursa olsun fark etmez.
İşin içine particilik ya da ideoloji girince ne yazık ki hizmet arka planda kalıyor. İdeoloji ve partizanlık ön plana çıkıyor..
Özellikle de belediye meclislerinde…
Çünkü o kentin stratejik konularına oy verirken iki kere düşünmek gerekir.
Onun içindir ki, bu şehri yönetecek yerel yöneticileri seçmek çok önemlidir..
Herkes aday adayı olamaz!!..
Aday adayı olacaklar kriterlerin kendisi ile ne kadar eşleştiğini düşünerek aday adayı olmalı.
Yarın tercih edilmediklerinde üzülmemeleri için şimdiden bu kriterleri hatırlatmak istedim..
Yani önce aynaya bakıp sonra aday ol diyorum..