O sene bu sene olsun
Hatayspor, Pazar günü zayıf rakibi karşısında çok rahat kazandı..
Keçiörengücü yenilgisi ile demoralize olan oyuncular, maçtan bir gün önce Menemen Belediyespor’un da İnegölspor deplasmanında 3 puan kaybetmesi, motivasyonu daha da yükseltti.
Maça o kadar iştahlı başladılar ki, daha 3. Dakikada skor 2-0 olabilirdi..
Nitekim bu sezonun en faydalı transferi Hamza Gür, skoru erken tayin ederek, Hatayspor’un önündeki engeli tekmeledi adeta..
Golden sonra da yüksek tempo 5-6 dakika sürdü..
Daha sonra sanki maç bitti, kabuğuna çekildi Hatayspor..
Sahneye ‘zayıf’ dediğimiz Bucaspor çıktı..
Öyle etkili olmasalar da şaka bir yana az kalsın golü de bulabilirlerdi..
Yine kaleci Akın ve savunma çıktı ön plana..
Derken baktık devre oldu..
Anlık gol, anlık futbol, Hatayspor’u soyunma odasına 1-0 önde götürdü..
Galibiyete rağmen eleştiri hakkımı sakladım, ikinci yarıya..
Soyunma odasında ne olmuşsa artık, baktım ki, Hatayspor ikinci yarıya vitesi yükselterek çıkmış..
Sağlı-sollu ataklar geliyor..
Sinan golcü mü pasör mü anlamadım, her tarafa oynuyor..
Enerjisi hiç bitmiyor.. Ben çok sevdim Sinan’ı..
Hem sempatik, hem insancıl, hem de güçlü bir oyuncu..
Tam taraftarın istediği ‘golcü..’
İki asist yaptı, sonra da golünü attı ve sahada şovunu yaptı..
Daha ikinci maçında taraftar ile inanılmaz bir gönül bağı kurdu..
İlhan Palut’un işi çok zor bence..
Taha ve Sinan arasında tercih yaparken epey zorlanacak..
Gönül istiyor ki ikisi de yan yana oynasın, ama sistem buna müsaade etmiyor!!!
Bir tek Sinan yoktu sahada tabii ki..
Maçın gizli kahramanı Yılmaz Özeren’di.. Gösterişsiz ama yüreğiyle oynuyor..
İşte bize böyle futbolcular gerekli..
Yedek kaldığı dönemlerde yüzü hiç gülmeyen ve oyuna sonradan girdiği maçlarda pek verimli olmayan Selim, bu kez kalitesini sahaya yansıttı..
‘Yıldız’ oyuncu olduğunu gösterdi, aldığı pas da, attığı gol de birinci sınıftı..
Mithat Yaşar asla kötü oynamadı, üstelik asist de yaptı ama 1,5 yıldır ortalıkta görünmemenin cezası; yorum yapılmaması!!!
Maçın yıldızı Oğuz Kocabal’dı.. Selçuk’un sakatlanmasıyla formayı giydi, hiç sırıtmadı..
Arkadaşını aratmadığı gibi her gün üzerine koyarak geliyor..
Bucaspor maçında da kusursuz oynadı ve sahanın yıldızı olmayı başardı..
Keçiörengücü maçında oynasaydı, sonuca çok büyük etkisi olurdu diye düşünüyorum..
Kısacası Bucaspor karşısında kötü oynayan yoktu, hepsi iyi niyetli ve kazanmak için mücadele ettiler..
Bir özeleştirim de İlhan Palut hocama..
Son transfer Mehmet Tosun’u 18’e almamak bir tercih değil..
Hafta içerisinde bu oyuncunun transferi geniş yankı uyandırmış ve herkeste merak uyandırmıştı..
‘Son maçında bile gol atarak geliyor’ denildi, aldığı ücret tartışıldı..
Gerek sosyal medyada, gerekse basında boy boy fotoğrafları yayınlandı..
Pazar günü herkes Tosun’u 18 kişilik kadroda beklerken, hiç olmaması, iyi olmadı bence..
Skorun durumuna göre son dakika da olsa oyuna alıp, taraftara ‘merhaba’ demesini sağlamalıydın bence..
Çünkü alınan oyuncular artık öyle eskisi gibi ucuz da değil..
Büyük bedeller ödeniyor..
Abdullah Avcı gibi bir teknik adam Barcelona’dan gelen Arda Turan’ı hiç idmana çıkmadan bile son 10 dakika oynatıyor taraftara gösteriyorsa, İlhan hocamızın da bunu yapması gerekiyordu..
Yenileri ‘oynat’ derken, eskileri, ‘oynatma’ diye bir saygısızlığımız asla olamaz.. Böyle bir ayrım içerisinde olmadığımız gibi Hatayspor formasını giyen her oyuncu bizim oyuncumuzdur..
Elbette kim daha iyiyse o formayı giyecek..
Ama yenileri oynatmadan da eskitemezsin!!
Son söz; bizim derdimiz ‘eski-yeni değil, hepsi bizim..’
Bizim derdimiz; ‘o sene bu sene olsun!!!..’