Nereden nereye geldik
Ülkemizin şu an en çok ‘birlik ve beraberliğe ihtiyacı’ olduğu dönemde spor liglerimizde de müsabakalar başladı.
Geçtiğimiz hafta sonu Süper Lig ve PTT 1. Lig karşılaşmaları ilk hafta maçlarıyla start aldı.
Yaşadığımız kötü günler, bize liglerin o eski heyecanını yaşatmadı..
Eskiden lig öncesi kamuoyunda bir telaş ve taraftarlar arasında daha lig başında bir rekabet başlardı..
Yorumlar yapılır, bahisler tutulur, herkes tuttuğu takımların, gönülverdiği renklerin savunucusu olurdu..
En başta doğal güzelliklerimizi, samimiyetlerimizi kaybettik..
Ardından insanların iki yüzlülüğü, samimiyetsizliği her yere dem vurdu..
Spor kulüpleri, ‘Spor Kulüpleri gibi yönetilmez oldu..’
Adını isterseniz siz koyun!!
İşin içine her şey girdi..
Yozlaşan kültürümüz spora da sıçradı…
Güzelliklerimizin, kıymetlilerimizin kıymetini bilemez hale geldik..
Oysa böyle miydik!!
Hayat uzun bir yol öyküsüdür.
Futbol da hayatın süsüdür, tek anlamı değil.
Ne güzel günlerdi..
Forma aşkının her şeyin üzerinde olduğu... Transferde pazarlıksız yılların ayakta durduğu masum yıllar..
Arada bir futbolcular transfer için kaçırılır, 31 Temmuz'a kadar bir teknede saklanırdı. O kadar olsun..
***
Her takım futbolcularının kartpostallarını biriktiren zamanı anlatmaya kalksam, şimdiki zamanda;
Değer bulmaz, bulmasın..
Mankenler değil, keman ustasının dergilerde kapak olduğunu söylesem, şimdiki zamanda;
Kimse inanmaz; inanmasın..
Nereden nereye geldiğimizi bilenler biliyor..
***
O dönem hiçbir futbolcunun menajeri yoktu, çünkü ağızlarından çıkan söz senetti..
Transferden aldıkları parayla bir ev sahibi bile olmaları mümkün değildi çoğunun..
Şimdikilerin bir transferle yedi sülalesini geçindirecek paraya sahip olmaları da yetmiyor..
Fiyatını artıracak blöfler ve menajer oyunlarıyla, ikiye katlıyorlar açgözlülüklerini.
"Karşılığında ne vereceksin?" diye soran olmadığı için belki.
Ya da yöneticiler ve menajerler arasındaki "sinsi puştluk" tıkır tıkır işlediği için belki.
***
Transfer haberleri sadece gazetelerden öğrenilirdi.
Bir tanesi de yalan çıksın!
Şimdi kulüpler kendilerine itaatte kusur etmeyenlerin peşinde..
***
Futbolcuların formalarının üzerinde isimler yazmazdı da, yüreklerde yazardı..
O futbolcular sokaktaki insanlarla yollarda çiçek toplardı.
Şimdikiler küfür etse, tekme atsa alkış topluyor.
***
Renklerin tahrik edemediği bir insanlık vardı futbolda ve sokaklarda..
Şimdi sanal alem denen küfür kutusundan, istemediğiniz kadar küfür kıyamet ortamı..
Ve bir o kadar itibar!
***
Transfer mevsimi yöneticilerin kulüpleri bataklığa sürükleme sebebidir.
Anlayacağınız futbolu bilmeyenler başa gelince, iş çığırından çıktı, sistem her şeyi mahvetti..
Dahası ne acıdır ki;
Kulüplerin geleceğiyle oynayanlar makbul artık..
***
Şimdiki makbul olmayanların alkışlanmasına inat, bizim için futbol her zaman güneşin altında oynanan bir oyundur.
Hep öyle kalacak..