İlla darbe mi yapmak lazım
Hemen hemen Hatay’ın her ilçesinde ‘su’ sorunu yaşanıyor. Gün geçmiyor ki, ‘susuzluk’ tepkileri dinsin..
Gazetelerin haber merkezlerine gelen telefon şikayetlerinin neredeyse yüzde 90’ı ‘Su’ sorunu ile ilgili..
Zaten Hatay’ın ciddi anlamda 3 büyük sorunu var..
Su, elektrik ve yol..
21. yüzyılda bunları konuşmak bile çok ayıp..
Fırsat buldukça başka kentlere gittiğimizde ağzımız açık kalıyor..
Suni göletler, tertemiz cadde ve sokaklar..
Yemyeşil çevre düzenlemeleri ve yeşil alanları, parkları..
Ne bir görüntü kirliliği, ne toz-toprak yutması..
‘Su’ diye bir sorunları da yok..
Şehrin girişinde başlıyor her şey..
Ne demek istediğimi anladınız sanırım..
Allah aşkına Hatay’ın girişi neye benziyor!
Ben söylemeyim, siz söyleyin..
Metropol şehirler ‘mega projeler’ ile yarışırken, biz ise hala, ‘su, elektrik ve yol’ sorunlarıyla boğuşuyoruz..
Bu da Hatay’ın gelişmediğini, ilerlemediğini ve güzelleşmediğini gösteriyor..
Hatay’ı ‘Büyükşehir’ yapmakta sorunları çözmedi..
Aksine sorunları daha da büyüdü, daha kötü oldu, diyebilirim..
Bahanelerinizi siz söylemeden ben söyleyeyim;
Şehrin artan nüfusu, Suriyelilerin Hatay’da çokça fazla yerleşmesi, hükümetin barajları verilen sürede bitirememesi gibi..
Elinizde bir sürü gerekçe var..
Hizmet alanınız da büyüdü..
Peki ne olacak?
Kim çözecek bu sorunları?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i çağıracak halimiz yok herhalde!!!
Kimi kime şikayet edeceğiz, vatandaş derdini kime anlatacak..
Siz hep böyle küs-kavgalı mı olacaksınız!!!
‘Uzlaşma’ olmadan, hiçbir şeyi çözmeyeceğinizi bilmiyor musunuz?
Uzlaşmayı sadece ‘darbecilere’ karşı birleşerek değil, her alanda yerine getirmelisiniz..
Uzlaşmadan, anlaşmadan hiçbir şey yapamazsınız, eliniz kolunuz bağlı kalır..
Hatay aşığı ve sevdalısı olduğunuzu bilboardlara afiş astırarak değil, fiilen hayatta göstermelisiniz..
Eğer niyetiniz Hatay’a hizmet etmekse;
Bu şehri tek başınıza yönetemezsiniz..
Ancak 15 Belediye el ele vererek, başarabilirsiniz..
Bizim için partileriniz değil, hizmetleriniz önemli..
Hani seçim sonrası parti rozetlerinizi çıkarmıştınız?
En başta bu sözünüzü yediniz..
Bugüne kadar uzlaşsaydınız, Hatay’ın sorunları 2,5 senede ‘su, elektrik ve yol’ sorunu diye bir şeyi kalmazdı..
Vatandaş sizden çok şey istemiyor!!
‘Su, elektrik ve yol’ istiyor..
Bunlar temel ihtiyaç zaten, çok şey istemiyor benim vatandaşım..
Haksızlık etmeyin bu kadar!!!
21. yüzyıldayız; Hatay’da hala ‘su’ sorunu var..
İnsanlar umumi ihtiyaçlarını, günlük temizliğini yapamaz duruma geldi..
Tankerlerle evlere su taşınıyor..
Tankerler de yetişemez oldu, talep o kadar çok ki..
Bu manzaralar ancak en gelişmemiş şehirlerde yaşanır..
Hatay’da koordineli ve uzlaşma çalışma sistemi yok..
Herkes kafasına göre takılıyor..
Bir yer bitmeden, bir yere başlanıyor..
TEDAŞ, Telekom, Belediyeler birbirinden bihaber..
Herkes bir yeri kazıyor..
Ve bunun adına da ‘Hatay şantiyeye döndü’ deniliyor..
Gülüyoruz, ağlanacak halimize..
Kimse kimse ile konuşmuyor, görüşmüyor, yazışmıyor..
Koordinesiz, uzlaşmasız bir şekilde Hatay yönetiliyor..
Hizmet şöyle bir kenarda dursun;
Susuzluktan, toz-toprak yutmaktan, çöp kenti olmaktan öteye gidemedik..
1970-80-90’li yıllardan bahsetmiyorum;
2016 yılındayız; Hatay’da hala su, elektrik ve yol sorunu var..
Hangi şehirde bu saydıklarımın ‘üçü bir arada’ var..
Köylerde bile bu sorunlar tarihe karıştı..
Vallahi şaşıyorum sizlere..
Hatay’a hizmet etmek için neyi bekliyorsunuz?
Sizleri ‘uzlaştırmak’ için illa ‘darbe mi yapmak?’ lazım..
Ayıp yahu..