Hesabı kitabı iyi yapın
Ligin ikinci yarısı hafta sonunda başlıyor, çok hareketli ve heyecanlı bir ikinci yarı bizleri bekliyor.
Hatayspor taraftarı ‘50. yılda’ şampiyonluğu kutlamak istiyor.
Daha şimdiden kutlama hazırlıkları yapılıyor..
Kimsenin ayağı yere basmıyor, işte bu beni daha da ürkütüyor..
Sloganlar tamam; Başkan Lütfü Savaş bile çok iddialı söylemlerde bulunuyor; ‘o sene bu sene’ diyor ve şampiyonluk için her şeyin hazır olduğunu ifade ediyor..
Taraftar çok fazla şampiyonluğa kilitlendirildi..
Korkum; Allah korusun kaçarsa büyük bir depresyon yaşanabilir..
Futbolun içinde her türlü sonuç var, hiçbir sonuç dünyanın sonu değil..
Bu bilinçaltı yok şu an taraftarda..
Varsa-yoksa herkesin dilinde şampiyonluk..
Bu kadro bu yükü, sorumluluğu kaldırabilecek mi, sorumluluğu taşıyabilecek mi?
Ya da yeterli mi? Kimse bunu sormuyor, sorgulamıyor..
O halde;
Burada Hatayspor yönetimine önemli görev düşüyor..
Öncelikle taraftarın bu heyecanının hayal kırıklığına uğramaması için bu sezon daha fazla mesai harcamanız gerekiyor..
Gerekirse kulüpte nöbet mesaisi uygulayın..
Futbolcuları ve teknik heyeti biran olsun yalnız bırakmayın..
Birbirinize sıkıca kenetlenin.. Aranıza nifak tohumları sokan olabilir, bunlara müsaade etmeyin, birbirinizin elini bırakmayın, kol kola girin tesislere nizamiye getirin..
Öyle herkes elini kolunu sallayarak tesislere girmesin, önüne gelen oyuncularla sohbete gelmesin..
Hatayspor tesisleri kıraathane değil, cafe ve restaurant hiç değil!!
Disiplini, otoriteyi sağlayın..
Maçtan bir gece önce telefonları toplayın..
Takım maçı iliklerine kadar yaşasın, sinevizyon gösterileriyle Hatayspor’un kaybettiği final maçlarını sık sık izlettirin ki, ligin ikinci yarısında taraftara aynı duygular yaşatılmasın..
En büyük sorumluluk yönetimde, icranın başı kulübü iyi yönetirse, başarı gelir, aksi halde oturarak, izleyerek, seyrederek, konuşarak, şampiyonluk gelmez..
Parayı zaten Başkan Savaş veriyor..
Hiç değilse yöneticiler orada huzur, intizam ve düzeni sağlasın..
Kurumsallaşma adına ilk adımı da atın artık..
Çünkü bu dönem Hatayspor için çok büyük önem arz ediyor..
Üç transfer yapıldı, üçü de kağıt üzerinde önemli oyuncular..
Geçmişleri iyi, üçü de bu ligin oyuncuları..
Bütün mesele;
Hatayspor’da aynı performansı gösterebilecekler mi?
Kalitelerini sahaya yansıttıkları takdirde takıma çok önemli katkı sağlayacakları aşikar..
Ah bir de ‘10 numara’ alınsaydı, çok iyi olurdu..
Hatayspor’un bana göre en büyük eksiği 10 numarasının olmayışı..
Herkes Ömer Bozan’a kilitlendi..
Bu da yanlıştı, sanki Hatayspor’a Ömer Bozan’dan başka 10 numara yok..
Sinan ve Faruk için nasıl kesenin ağzı açıldıysa, 10 numara için de kesenin ağzı açılabilirdi..
Görünen o ki ligin ikinci yarısında ‘10’ numara yine Mithat Yaşar’ın..
İki yıl önceki Mithat Yaşar sahalara tekrar dönerse, Hatayspor’un ‘10 numaraya’ ihtiyacı olmayacak..
Alın kaptanı karşınıza iyice konuşun..
Hesabı-kitabı iyi yapın lige öyle başlayın..
Teknik direktör İlhan Palut’un yerinde hiç olmak istemezdim..
Herkesin şampiyonluğa odaklandığı dönemde, hata yapma ve kaybetme şansınız hiç yok..
Allah yar ve yardımcısı olsun..