Helal olsun

Pazar günü son yılların en keyif veren Hatayspor’unu izleme şansına sahip oldum.

Hatayspor eksik kadrosuyla sınıf atladı. Balıkesirspor’a karşı 48. saniyede gelen gol aslında, bu skorun habercisiydi..

Balıkesir’in hocası Giray Bulak, maç sonrası eyyam yaptı!..

Hem diyor, “Hatayspor’un galibiyetine gölge etme gibi niyetim yok”, hem de gölge ediyor!!..

Yılların hocası Giray Bulak meslektaşı “İlhan Palut’un bileğini bükemediğini” söyleyemiyor da, sahaya kusur buluyor, erken golü bahane ediyor..

Sanki Hatayspor aynı sahada oynamadı Giray efendi..

Erken gol de her zaman futbolun içerisinde vardır!..

Niye Hatayspor’un iyi oynadığını ve hak ettiğini söyleyemiyorsun?

Böyle bir açıklama yapmak yakışır mı senin gibi bir teknik adama..

Atalarımız “El elden üstündür” sözünü boşuna söylememiş Giray hocam..

Helal olsun Hatayspor’a..

Ziraat Türkiye Kupasında Gençlerbirliği’ni eledikten sonra son haftaların formda takımı Balıkesirspor’u da dize getirdiler..

Hatayspor özellikle ilk 45 dakika çok iyi bir futbol oynadı..

İlk 15 dakikada yüksek tempoda rakibi bunaltan sahaya iyi yayılan Hatayspor, uzun yıllardır özlediğimiz bir oyunla 2 gol birden buldu.

Skor 2-0 olduktan sonra doğal olarak tempoyu biraz düşürüp, alan savunmasıyla topu rakibe vererek, kontrataklarla pozisyonlar aradı ve 3’ncü golü de buldu.

Balıkesirspor ağır sahada Hatayspor’un alanları iyi kapatmasıyla istediği oyunu kuramadı. İki kornerle yakaladığı kale önü karambolleri dışında pozisyon bulamadı..

İkinci yarının başında Balıkesirspor’un hücumlarını başarıyla atlatan Hatayspor, yeniden oyunda kontrolü eline aldı.

Skor daha da farklı olabilirdi, Selim bencillik yapmasa kaleciden seken topta Yılmaz biraz dikkatli olsa fark 4-5 olabilirdi..

Çok kötü bir zeminde takım olarak çok arzulu, istekli ve kontrollü oyunu bırakmadan, iyi alan savunmasıyla maçı istediği gibi bitirdi Hatayspor...

Hatayspor takım halinde çok iyi mücadele etti. Fakat Caner Hüseyin Bağ yine bir adım öndeydi..

Bu maçta ‘şu oyuncu kötü oynadı’ diyemem..

Hepsi de görevlerini başarıyla yerine getirdiler.

Hatayspor’u başarıya taşıyan faktörlerin başında ‘takım oyunu oynaması’ geliyor..

Kaleci Akın, savunmada Sadi-Yusuf ikilisi, önlerinde Kubilay bana göre bu ligin en kaliteli kale ve savunması oldu..

Mesut, Murat, Gökhan, Diallo ve Hamza’nın performansları Hatayspor’a hep artı kazandırdı..

Selim her maç olmasa bile ilk yarıda Hatayspor’un skorer oyuncusu olduğunu gösterdi. Yeteneklerini bize her fırsatta gösterdi..

Hatayspor’un ilk yarıdaki özel ismi Caner Hüseyin Bağ!!..

Üç sezondur Hatayspor formasını giyiyor..

Ama bu sezon bir başka oynuyor, herkesi fethetmiş durumda..

Kişiliğiyle, duruşuyla ve beyefendiliğiyle son yıllarda Hatayspor’a gelmiş en kaliteli futbolcu olduğunu açık yüreklilikle söyleyebilirim..

Takım olarak ligin ilk yarısında kendisinden beklenenin üstünde bir başarı gösteren Hatayspor’u kutluyorum..

En az yabancıyla oynamasına, forvetsiz oynamasına rağmen ligi 5. sırada bitirdiler.

Üzüntüm; lige ara verilmesinden dolayı..

Keşke devre arası olmasaydı..

Hatayspor tam ritmini buldu ve taşlar yerine oturmaya başlamıştı, önüne geleni deviriyordu, lig tatile girdi..

Devre arası Hatayspor’un ‘hızını kesecek’ diye endişeliyim.

Çünkü Milli ara dönüşleri dahi bize yaramadı..

İkinci yarılarda hep sıkıntı yaşadık.

Muhakkak buna bir çözüm bulunmalı..

Çözümü de çok basit aslında;

İkinci yarıya da aynı tempoyla başlayabilmek için müneccim olmaya gerek yok. Saha dışında oyuncularla yakından ilgilenecek, sorunları varsa çözecek, profesyonelce yaşamalarına destek olacak biri olduğu takdirde, Hatayspor gücünden hiçbir şey kaybetmez. Oyuncular boş zamanlarında hocanın vereceği programı tam olarak uygularsa da sorun olmaz.

Oyuncularla ilgilenecek kişilerin futboldan anlayan örnek bir ağabey olması gerekiyor.

Bu işin reçetesi böyle..

Başarılı olmak istiyorsan teşhisi doğru koyup, reçeteyi de uygulamak gerekir.

Transfer mi? Kesinlikle şart!

Kaynak var mı? Yok!

O halde nasıl olacak transfer! Önce bu soruya yanıt aramak lazım..
Yılmaz’ın gitmek istemesine izin vermek de yanlış! Yılmaz bu takımın değişmez isimlerinden, ne zaman sahaya sürsen görevini yaptı.

Yılmaz-Kubilay, Diallo-Yılmaz, orta sahada herkesle yan yana oynadı..

Oynamayan, kadroya giremeyen isimler olsa buna kimsenin itirazı olmazdı..

Transfer olmayacaksa, kayıp da olmamalı..