Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Metin Dingil
Metin Dingil
metin_dingil@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 401 defa okundu.

Hatay’ın nasıl bir şehir olmasını isterim

Bir şehir düşündüğümde aklıma; sağlıklı, sosyal, kültürlü ve bilgili insanlar gelir. Bu insan her yönüyle mutludur, neşelidir, huzurludur. Şehirde yaşayan canlıdır. Onun da eğlenmeye, dinlenmeye, gülmeye, oynamaya, yeşil alanlarla nefes almaya ihtiyacı vardır.

Bir şehrin kurulumu bulunduğu tabiat ve doğanın kurulumuna uygun olmalıdır. İnsanları, sağlıklı ve huzurlu bir yurt parçası olmalıdır.

Şehrin insan yaşamıyla, tabiat ve tarihin harmanlandığı bir birini rahatsız etmeyecek şekilde, kardeşçe yaşayacağı bir mekân olmalı. Bu birlikteliğin içinde yaşayan insanlar ister istemez duygusal olarak huzur ve mutluluğu yaşarlar.

Teknik ve teknolojiyi uygularken apartmandan çevreye, doğaya kıymadan uygulanmalıdır. Çünkü yaşayacağımız yerde, bir toplum yaşayacağını, bir medeniyetin devamını sürdüreceğini unutmamamız lazım. Bir şehrin içinde yaşarken nasıl çalıştığımızın, nasıl yaşlandığımızın farkına bile varmayız.

Hatay’ımızın nasıl bir şehir olmasını isterim..

Hatay’ın Doğu Akdeniz’in iklim ve yeşilliğini düşünürsek, yaşanacak bir şehrin yeşillikler arasında, evlerin görülmemesi gerekir. Ne yazık ki, Hatay’a yukarıdan bakıldığında beton yığınları arasından yeşilliği görmeniz mümkün değil.

Bir şehrin ortasında nehir geçiyorsa o şehir nasiplidir, bereketlidir, dinlenilecek, eğlenilecek bir şehirdir. Bizim Hatay’dan Asi Nehri geçmektedir. Şu ana kadar bu nehir gerektiği gibi değerlendirildi mi?

Nehir suyu temiz berrak akıyor mu?

Verimli toprakları betonlaştırıp, kırsal alanları konut ve yeşillendirmeyi düşünürüz ama uygulamada yeterli miyiz?

Bir şehrin yolları, kaldırımları insanların damar ve kılcal damarları gibidir..

Damarlar olmadığı ve eksik olduğu zaman vücuda nasıl zarar veriyorsa, şehrin yolları da şehre aynı ölçüde zarar verir.

Yollar sistemli kurulmuş, kaldırımların, uygun bisiklet yollarının olduğu, raylı sistemle şehrin dört bir yanına bağlayan bir şehir isterim.

Lağım ve atık suların arıtıldığı, pillerin, yağ atıklarının, ağır metal atıklarının toplandığı, geri dönüşüme kazandırılan bir şehir yöneticileri ve bilinçli bir halk topluluğu isterim.

Binlerce yıldan günümüze süzülüp gelen kültür birikimimizi de dünya medeniyet bilgisinin sergileyecek gelişmiş bir dünya, rahat ve refah düzeyi yüksek bir kültür binasına ihtiyacımız olmalı.

Bu mekanda tiyatroların sergilendiği, konferansların sunulduğu, müzik etkinliklerinin yapıldığı bir mekan olmalı.

Şehrimizde sebze, meyve, Pazar yerlerinin kapalı ve düzenli bir yeri olmalı. Çevrede üretilen ürünlerin serbestçe pazarlandığı bir alan, hem üreticiye hem de tüketiciye huzur ve mutluluk verir.

Bu şehrin ‘Kent Meydanı’ var mı?

Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da Cumhuriyet Meydanı’ndan başka hangi alanımız var?

Bu alan törenler için kapatıldığında Antakya’da yaşam durmakta, trafik felç olmakta..

Şehre yakışır geniş bir meydan olmalı..

Konserlerin, konferansların, gösterilerin yapıldığı bir alan ve çevreden ses getiren bir yer olmalı.

Acaba yerimiz mi yok, yer yapacak yöneticimiz mi?

Taşıtlarla bir yerden bir yere gider, bulunduğumuz yerde otopark ararız. Yol kenarları, ara sokaklar, boş alanları düzenli, düzensiz arabalarla doldurup taşırırız.

Binaları yaparken otoparkları düşünüyor muyuz? Düşünüp yapılıp uyguluyor muyuz?

Bir şehrin mahalleleri vücudun organları gibidir. Her mahallenin bir alanı, parkı, okulu, kültür binası olmalı. Her mahalle şehri temsil eder. Şehrin omurgasını oluşturur. Söz konusu şehrin tarım alanına sahipse uluslararası bir hale sahip olmalı. Halinde temiz düzenli bakımlı ve soğuk hava deposunun bulunması şarttır. İnsanlar beslenmesini ve sağlıklı yaşamasını buralardan yapmalıdır.

Bir şehir düşün ki evinizin içi kadar düzenli, temiz, rahat ve refah olsun. Her birey şehrinden uzaklaşınca mutlaka şehrini özlemeli, geri dönmek için can atmalı. Her ilden, ilçeden ve ülkelerden şehrimizi gelip görmek için gelmelilerdir.

Şehri yönetenler, şehirde sağlıklı insanların nasıl yaşayıp mutlu olacaksa öyle bir şehir düzenlemelilerdir.

Dünyaya yaşamak için geliyoruz..

Bulunduğumuz evler, mahalleler şehirler yaşanacak bir yer olmalıdır. O zaman bütün şehirlerden daha güzel nasıl yapabilirim. Bütün şehirlerden daha zengin ve görkemli bir hale getirebilirim. Bütün şehirlerden yaşanacak bir mekan, tarih kokan, doğayı yaşayan bir şehir yapabiliriz. Güzel bir şehrin insanları da güzel, verimli, akıllı, çalışkan, güler yüzlü olurlar.

Herkes hep beraber şehrimizi geliştirmek, eksiklerini gidermek için birleşmeliyiz.

Görüş ve düşüncemiz ne olursa olsun şehir bilincimiz yüksek olsun.

Fikir ve görüşlerimiz farklı olacaktır, ama içinde barınıp, beslendiğimiz şehir hepimizin olacaktır.