Hatayın Anıtlar Kurulu Biraz bürokrasi çokça şikayet
Madem RESTORASYON’dayız bugün…
Aslını bozmadan onarmak, denende…
Konu
Ya sağlamlaştırmadır…
Ya bütünleme…
Ya yenileme…
Ya yeniden yapma…
Ya temizleme…
Ya da taşıma…
Haklısınız…
Antakya’da olup da başka bir şeyde olmak mümkün mü ? Eski kentin sayısız tescilli yapısının ayakta kalma telaşındaysanız hele ki…
Hemen her şeyin Adana Anıtlar Kurulu üzerinden halledilmeye çalışıldığı dönemi hatırlıyorum da… Ortak şikâyet, DÜN emanetleri noktasında bu kadar kalabalık bir kentin böylesi bir oluşuma NE KADAR ÇOK ihtiyacı olduğu yönündeydi… Hatay’da ACİLEN bir Anıtlar Kurulu kurulması yönündeydi…
Kuruldu da !
Peki, tamam mıyız ?
Şikayetlerimiz sonlandı mı ?
Bürokrasiden, yazışmalardan kurtulduk mu ?
Anlaşılan, sorunumuz çok, gibi !
Ama yine de konuşanımız yok, gibi !
Haklısınız, konuyu biraz daha açalım…
Geçen gün, restorasyon ve projelerle ilgili gündemi yoğun biriyle konuşurken, konu dönüp dolaşıp, Hatay’da kurulan ve Adana sonrası yorgun SÜRECİ de, biriken PROJELERİ de, bu kentin yıllar boyu rafa kaldırılan SORUNLARINI da rahatlatacağı düşünülen Anıtlar Kurulu’na geldi…
İsmini vermek istemiyor, HAKLI olarak…
Projeleri var sırada, işleri var imza bekleyen…
Aksi halde İŞ BİTMEZ, ki bunu da çok iyi biliyor…
Dediği mi ?
“Eskiden, Adana üzerinden git-gel yapardık… Bu, mesafe açısından ciddi bir yorgunluktu. Bir de, Adana gibi yükü zaten ağır bir bölgesel kurumda, bizim gibi bu anlamda proje ağırlığı fazla olan bir şehir, bekleyişleri arttırıyordu, oradaki personelin iş yükünü de… O yüzden hep istediğimiz bir şeydi, Hatay’da da bir Anıtlar Kurulu olsun, ki Sevgili Hüseyin Yayman’ın bu konudaki etkisi ve desteği önemliydi ama… Hizmete alınan Kurul ile beraber, garip bir şekilde, burada da birikmeler başladı, onaylar çıkmamaya, aylar boyunca projelerin akıbeti ‘yılan hikâyesine’ dönüşmeye… Oysaki bu kentin de, maliyetleri yüksek projelerin de beklemeye tahammülü yok ! Bekleme süresine değil itirazımız, ama normalin üstüne çıkan bürokrasiye ! Bir çok kişi şikayetçi, ama konuşan yok ! Çünkü bu halde bile işleriniz de, projelerinizde onay beklerken, tozlanmaya ve eskimeye başlıyor, ki bir de konuşur ve eleştirirseniz, o işten de, projeden de artık hayır gelmez! Burası Türkiye! Bundan mı, bilinmez !
Anlayacağınız, kaderimize razı bir durum yaşıyoruz şu an. Ancak istiyoruz ki, Kurul’dan onay bekleyen ve neden onay verilmediği belli olmayan projelerimiz hayata geçsin, bu kent de, bizler de zaman kaybetmeyelim... Bu işler, pahalı, ama pahalı olduğu kadar da emek ve uzmanlık gerektiren işler... Bunu bilip, buna göre davransınlar istiyoruz… Dilerim, işleyişi yakından bilen Hüseyin Yayman Bey bu konuda Kurul ile bir araya gelir ve SORUN NE diye sorar ! SORUN YOK diyecekler ama… Var, hem de ÇOK VAR !”
Bilmeyenler için üzerinden bir kez geçelim…
Bu konuda bir projeniz varsa eğer… Öncelikle, ilgili belediyeye başvuru yapılır… Eğer yapı tescilli değilse, belediye, Anıtlar Kurulu’na yönlendirme yapmadan inşaat izni verebilir… Yapı, tarihi eserse, Anıtlar Kurulu’na gitmek zorunludur. Restore edilecek yapının fotoğrafları, rölövesi, restitüsyon ve restorasyonun projeleri hazırlanarak, raporla birlikte Anıtlar Kurulu’na gönderilir… Anıtlar Kurulu’nun izin vermesi durumunda, gerekli projeler çizilir… Son olarak ise Belediye’den ruhsat almak için ruhsat projesi hazırlanır… Kurula başvuru yaparken; fotoğraf dosyası, belediye ve tapudan alınan resmi belgeler, tapu, vekâletname, il özel idare kaydı, imar durumuna uygunluk belgeleri alınmalıdır…
Sonu MUTLU biten bir hikâye değiliz anlayacağınız !
Yine de bakarsınız, KURUL cevap verir ya da Sayın Vali, belki Hüseyin Yayman, ŞİKAYETÇİSİ bol, ama konuşanı AZ memleketimde bir ÇÖZÜM bulur !
