Hatay seçimi bekliyor

‘Hatay’ demiyorum, çünkü ilçelerde durum nasıl bilmiyorum ve yorumlayamıyorum..

Ama Antakya ve Defne’yi net olarak görüyorum...

İki bayram geçti, hem Ramazan hem Kurban bayramında Antakya ve Defne’ye gezi amaçlı ya da yakınlarıyla bayramlaşmak için gelen yerli turistler gördükleri manzaraya inanamadılar..

“Ramazan Bayramında geldiğimizde yollar çukurdu, Kurban Bayramında da durum aynı. Hiçbir şey değişmemiş” diye şaşkınlıklarını gizleyemediler..

Yani..

Ancak savaştan çıkan, sahipsiz kentler bu kadar kötü durumda olur..

Antakya’da hemen hemen neredeyse tüm cadde ve sokaklar berbat durumda..

Defne’de de durum farklı değil..

Her cadde, her sokak kazılmış ve öylece bırakılmış..

Toz-topraktan geçilmiyor..

Yaz sıcağında insanlar evlerinde pencere açamıyor, balkonda oturamıyor..

Toz yutmaktan Antakya ve Defne’de KOAH hastalığına yakalananların sayısı hızla artıyor..

Koordinesiz, plansız çalışma sonucunda vatandaş sağlığından da oluyor..

“Bir yer kazılmadan hizmet olmaz..” bunu biliyoruz..

Ama.. Böyle değil..

Program dahilinde yapılır, kentin her tarafını kazıp bırakarak değil..

Vatandaş sıkıntılı.

Hem büyükşehire sallıyor, hem küçükşehire..

‘Hay elim kırılsaydı da, size oy vermeseydim’ diyor..

Kimse de kusura bakmasın..

Vatandaş haksız sayılmaz..

Hizmete kimsenin itirazı yok..

Sizin sistemsiz ve koordinesiz çalışma sisteminize itiraz var..

Ne ilçeler arası, ne kurumlar arası diyalog var, ne de kente hizmet etme noktasında ‘mutabık’ oldukları konuları var..

Antakya Belediyesi konuşuyor, tepki veriyor..

Ama Defne Belediyesi konuşamaz, tepki de veremez..

Kendi siyasi partisinin Belediye Başkanını eleştiremez, ele veremez..

Böyle bir ortamda şehrin doğru yönetildiğini iddia edebilir misiniz?

İnadın, zıtlaşmanın olduğu yerde..

Ne yol var, ne su var, rutin hizmetler dahi yapılamıyor..

Ama atmacada, kandırmacada, üzerlerine yok..

Gazete de, her gün telefonlarımız kilitleniyor, aynı şekilde yolda gören bize veryansın ediyor..

Hangi sokağı, hangi caddeyi yazayım, liste her gün uzadıkça uzuyor..
Sokaklar, caddeler çukurdan geçilmiyor, sanayide tamircilerin önünde araç kuyrukları oluştu..

Çünkü bu yollara insan dayanamıyor, araç nasıl dayansın!

Şehir sanki kocaman bir 'çöplük' görüntüsü veriyor; ne yürünecek bir yolu, kaldırımı, nede temiz bir cadde sokağı var..

Her yer mezbelelik..

Hatay bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmiyor..

Hatay, makus talihini ve çehresini değiştirecek sahibini bekler misali, sabırla direniyor ve seçimi bekliyor..

Elbet vatandaşın da söyleyecek bir sözü vardır..