Genel kurulun ardından
Hatayspor genel kurulları genelde hep sakin geçmiştir..
Gene öyle oldu..
Hatayspor’un delegeleri, uysal ve hep elini kaldırdığı için oylamada hiçbir sorun olmaz!!..
Kulübün geleceğiyle ilgili alınacak kararları çok irdelemeden hemen onaylarlar!!..
Sandığa bile gerek duyulmaz Hatayspor kongrelerinde!!..
Çünkü kararlar oybirliğiyle alınır!!!..
Bu kadar tevazu göstermek de fazla oluyor bazen..
Kongreler sorgulamak ve soru sormak için yapılıyor..
Giden yönetimin aklanması, gelecek yönetimin de beklentileri karşılaması için yapılıyor..
Tamam, doğrudur; Lütfü Savaş başkanımız büyük destek veriyor..
Bunu inkar edecek değiliz..
Hatayspor, Lütfü Başkanla iki lig birden atladı..
3. Lig’den, 2. Lige, 2. Lig’den 1. Lige..
Özellikle geçen yıl sağladığı finansal destek asla unutulmaz, tarihe bile geçer..
Benim onursal başkanımızdan isteğim; artık Hatayspor’u kurumsal yapıya kavuşturması..
Kulüp artık profesyonelce yönetilmeli..
Yönetenlerin tamamının futbolu bilmesi önemli değil..
Ama çekirdek kadronun futbolun içinde olması önemli..
Bakıyorum yönetime;
Aynı eleştirdiğimiz tablo yine karşımızda..
Futbolu bilenlerin sayısı parmak sayısını geçmiyor..
Olmuyor işte ama..
Ne için yaptık biz bu genel kurulu???
Tüzük değişikliğine ne gerek vardı???
Sayıyı 15’ten 19’a yükselttik ama…
Aynı tas, aynı hamam..
Futbolu yönetecek kişileri seçiyoruz başkanım…
Genel kuruldan 10 milyon borçlanma yetkisi onayı alındı!!..
Bu onay benim çok içime sinmedi..
Geçmişte bu borçlanmalar suiistimal edildi..
Hatayspor gibi geliri olmayan kulüpler için bu borçlanmaların sonu iflastır..
Türkiye’de sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kulüp dışındaki tüm kulüpler fiilen iflas etmiş durumdadır ve yoğun bakımdaki hastanın suni solunumla yaşatılması gibi ayakta kalmaktadır.
Kulüplerin mali sorunlarını çözmek için devlet, belediye ve kamu kurumlarının açık veya örtülü olarak bütçelerinden aktarılan kaynaklar sorunu çözmemekte, tam tersine bu kaynaklar yolsuzluğun ve hesapsız harcamaların artmasına neden olmaktadır.
Bunun başlıca sorumluları da yöneticiler ve teknik adamlardır..
Hemen yanı başımızdaki Mersin İdmanyurdu Kulübü de bunun en canlı örneğidir..
İnşallah aynı akıbete Hatayspor’umuz uğramaz!!
Borçlanmayı doğru bulmadığımı, bunun bir çözüm olmadığını, çözümün altyapı olduğunun altını çizmek istiyorum..
Son olarak; genel kurulda ben Hatayspor’un borcunu yine öğrenemedim..
Sevgili Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Maden beni bağışlasın;
‘Yapılandırılmış hiçbir borcumuz yok’ derken neyi anlatmak istedi, ben anlayamadım..
Acaba bu kulübün yapılandırılmayan borcu da mı var?
Burada bir kelime oyunu var..