Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Metin Dingil
Metin Dingil
metin_dingil@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 684 defa okundu.

Gazetecilik

Gazeteciliğin eskiden bir onuru, saygınlığı vardı..

Nasıl ki herkes, doktor, mühendis, hakim, savcı, avukat olamazken, gazeteci de olunamazdı..

Öyle herkes eline fotoğraf makinesi, ajanda alıp da gazeteci olamazdı..

Gazeteci gittiği yere hem saygınlık, hem de bilirkişilik götürürdü..

Hem haber alma hakkını, hem de halkın haklarını savunurdu..

Gazeteciliğin temel şartı; dürüstlüktü!!

Yalancıların, dalavere yapanların, şantajcıların haddine düşmemişti gazetecilik..

Gazeteci, sadece ‘gazetecilik’ yapardı..

Başka da işi olmazdı gazetecinin..

Ticaretle, ihaleyle, siyasetçiyle, ahbap-çavuş ilişkisi olmazdı..

Politika yapmazdı, siyasi partiden aday olmazdı, ya da bir yere gelmek için gazeteciliği kullanmazdı..

Kısacası; çıkarları için gazetecilik yapmazdı..

Gazetecilik dil değiştirdikten beridir ki, topluma yol gösteren rehberlik de el değiştirdi..

Ne saygı kaldı, ne onur!!!

Saygın ve onurlu meslek, çıkarlar uğruna kullanılan meslek haline geldi, para karşılığı haber yapan şantajcıların eline düştü..

Hem genel de, hem yerel de;

Moda; şantaj ve montaj gazeteciliği..

Eskiden özel hayata saygı gösteren hukuktu gazetecilik..

Şimdi gizli kamera, her türlü numara!

Eskiden halka yol gösteren rehberlikti gazetecilik..

Şimdi parayı veren ne isterse onu yazan ve bir gözü öbür göze düşman eden muhbirlik..

Hızla yükselmenin ve en kolay şekilde zengin olmanın adı oldu gazetecilik..

O yüzdedir ki, kestirmeden zengin olmak isteyenlerin iştahını kabartır oldu gazetecilik..

Perde arkasında, adaylığı düşünen finansörler, siyasetçiler, başkanlar gazetelere çengel atmış..

Ortalığı yağ götürüyor, yalakalar kol geziyor..

Vaktiyle gazeteciler bir yere gittiğinde ayağa kalkılır, ceketlerin düğmesi iliklenirdi, saygı görürdü.. Çünkü eğilmezdi, dik dururdu gazeteciler!

Şimdi ise el-pençe olmuş, kendisi ceketini ilikliyor, el öpüyor, dik duramıyor, eğiliyor gazeteci!!!

“Nasıl bu hale geldi, gazetecilik?” diye soracak olursanız?

“Ülkemizin her şeyini bozan siyasetçiler yüzünden…”

Özellikle yerel basın için söylüyorum;

Yıllardır iktidarların oyuncağı haline geldi, her sene yeni bir mevzuat yayınlayarak üzerlerindeki yükü alacaklarına, daha fazla yük vererek, yıldırma-pes ettirme taktiği ile gerçekten gazetecilik yapanlar yok edilmeye çalışıldı..

Destek yerine, köstek olundu, ağır şartlar önünüze sunuldu. Sadece gazetecilik yapmamaya mutlaka yan bir iş daha yapmaya zorlanıldı..

Mesleği gazeteci olan başka ne iş yapar ki! Çaresiz bırakıldı, gazeteci!

Ayakta kalabilmek için muhakkak birine sırtını dayaması gerekiyor..

Eskiden iyilik ve güzellik biriktiren gönül kumbarasıydı gazetecilik..

Şimdi yazar kasa..

Eskiden helal süt emmiş insanların mesleğiydi gazetecilik.

Şimdi “kula-kulluk eden” bir meslek haline getirildi gazetecilik..

Eğer bu meslek bir daha eski itibarını görürse namerdim!"

Hiçbir meslekte kaybedileni kazanmak mümkün değil çünkü!