Esas meselemiz
Ligin seyri giderek değişiyor..
Zirvedeki takımlar kaybettikçe, alttaki takımların sayısı artıyor..
Anlaşılan şu ki zirve yarışı bu sezon da çok karışacak..
Hatayspor’un, Menemen Belediyespor’da kaybetmesi zirve yarışına yeni bir soluk kazandırdı..
Bu yenilgi ile Hatayspor’un yeni liderle arasında 3 puan var..
Bu çok büyük bir fark değil..
Çok rahatlıkla kapatılır..
Hatayspor’da mesele 3 puanlık fark değil, mesele bu takımın 5 maçtır gol yememesi de değil..
Hatayspor’da esas mesele;
Bu takım şampiyon olur mu?
Bütün mesele bu..
Futbolda veresiye yok..
Galip gelmek istiyorsan koşacaksın, çalışacaksın, şantiye ruhunda olacaksın.
Yoksa liderlik özlemine de, şampiyonluk hayallerine de duvar örmek zorunda kalırsın..
Sivas Belediye ve Bodrum Belediye maçlarında kötü futbolla arasının kapandığını gördük..
Ama liderle arasındaki farkın kapanması için, daha fazla mücadele etmesi gerektiğini de..
Hâlâ güven ve şüphe arasında gezinen bir takım..
En azından şampiyonluk yolundaki rakiplerine yenilmeyeceksin..
Hatayspor artık kalıplaşmış sisteminden kurtulması gerekiyor..
Bunu yapacak kişi de bu takımın teknik patronu İlhan Palut’tur..
Ziraat Türkiye Kupası maçları da bir fırsat..
Bu maçlarda forma giyen oyuncuların başarısının ödülü lig maçları olmalı.. Sadece Ziraat Türkiye Kupası oyuncusu olmadığını anlamalı..
Formayı hak ettiği zaman giyebileceğini iliklerine kadar hissetmeli..
Hatayspor’da ilk 9 haftada alınan iki yenilgi de zirvedeki rakiplerine karşı..
Bu çok önemli ve erken kayıplar bence..
Mevcut kadronun çok yorgun ve bitkin olduğunu gösteriyor..
Geçen sezon İlhan Palut’un elinde dar ve kısıtlı bir kadro vardı..
Bu sezon ise yedek kulübesine kimi oturtacağına dahi karar vermekte zorlanıyor..
Rekabetin olduğu yerde, başarı olur..
İlk 9 haftada takım içerisinde yaşanan forma rekabeti sahaya çok yansımadı gibi..
Takımın İlk 11’i ve 18’i hemen hemen her hafta aynı..
Asların ve yedeklerin aynı olduğu yerde, demek ki rekabeti yaşanmıyor, forma mücadelesi verilmiyor..
Zaten memur zihniyetinin olduğu yerde, başarıdan söz etmeniz mümkün değildir..
Takıma girmek için forma mücadelesi vermeyenlerin Hatayspor’a katkı vermeyecekleri kesindir. Aynı şekilde, Hatayspor’un da kendisine katkı vermeyecek oyunculara ihtiyacı yoktur..
Bir örnek verecek olursam; Mehmet Albayrak..
Bu oyuncu Hatayspor’a yedek golcü olarak alındıysa, buna bir taraftar olarak itirazım var..
Bu parayla iki tane alternatifli golcü alınırdı..
Astronomik rakamla alınan bir oyuncu ligin 8 haftasında yedek kalmışsa, bir yerde sıkıntı var demektir..
Demek ki; İlhan Palut hocam halen bu oyuncuyu hazır görmediği için ilk 11’e almıyor.. Ancak hazır değilse de, bundan iki taraf sorumludur..
Bir başka beklenti içerisinde olduğumuz oyuncular da var..
Ömer Tunç ve Köksal Yedek..
Bu oyuncular her an skoru değiştirebilecek oyuncular, takıma direk katkı sağlayacak isimler..
O yüzden bunlar üzerinde duruyorum..
Ama 3 isim de şu zamana kadar beklentilere yanıt verememiştir..
Hatayspor’un kadrosunun renklenmesi için..
Forma rekabeti yaşanmalı, pabucun pahalı olduğunu herkes görmeli..
Daha ligin başındayız, çok şey kaybetmiş değiliz..
Ama tedbir alınmazsa, takım içerisinde yarışma olmazsa, bu kayıpların benzerini 4-5 haftada bir yaşayarak, şampiyonluk potasından uzaklaşılır, sonra da ‘Play-Off’a kaldık’ diye bayram yapar, kendi kendimizi kandırırız..
Bence İlhan hocam bugüne kadar şans verdiği isimlerin performansına göre, kenarda beklettiği ve beklentilere yanıt verecek isimleri değerlendirmeye almalıdır..
Aksi halde aynı anlayış ve sistemle şampiyonluk bu yıl da elimizden kaçar..
Tespitlerimde yanılmaya hazırım, ama gerçekler bunlar..