Emanetçi Başkan
Bir adam düşünün, geçen sezon tek forvetli sistemde çaresiz koşuşturma içindeydi. Şimdi Hatayspor maçlarının öznesi.
Kazanmak adına belirleyici etken.
Bu da futbolcunun devrim biçimi. Taha Balcı’nın…
Futbolun gerçeği koşmaksa, en çok koşan adam..
Santrforun gerçeği yıpratmaksa, rakibi en çok yıpratan adam..
Taha Balcı herkesten biraz almış..
Yoktan var eden bir yanı var..
Vardan yok edenlere inat..
‘Hatayspor’u şu anda tek başına sırtlıyor’ desem abartmamış olurum..
Atıyor, attırıyor..
Daha ne isteyebiliriz ki Taha Balcı’dan..
Bana göre tecrübeli futbolcu, ikinci baharını yaşıyor..
Hatayspor içeride dışarıda kazanmaya başladı..
Kazanan takımın seyircisi tribünleri doldurur..
Ama Hatay’da her ne hikmetse tribünler dolmuyor..
Hatay’ın duyarsızlığı mı, yoksa kaçan şampiyonlukların faturası mı??
Hiçbirini kabul etmiyorum..
Hatay futbolu günlük yaşıyor..
Bakınız geçen Pazar günü Eskişehir Stadı’na..
Eskişehirspor alt sıralarda olmasına rağmen Ankaragücü maçını 30 bin kişiye oynadı..
İşte bunun adı; Taraftardır, Vefadır..
Biz de ise takım şampiyonluğa oynuyor, liderle arasında sadece bir puan var, 6 bin kişilik stat dolmuyor..
Bilet fiyatları bedava, yine kimse gelmiyor..
Şampiyonluğa oynayan takım 2-3 bin kişiye ya oynuyor, ya oynamıyor..
Tribünler dolmadığı sürece ne liderlik gelir, ne şampiyonluk..
Keçiörengücü ve Menemen Belediyespor ilçe takımları.. Buna rağmen seyirci potansiyelleri var. Hatay İl takımı seyirci potansiyeli yok..
Bilinçli taraftar, bilinçli destek Hatayspor’u hedefe taşır..
Bu haliyle bir yere varamaz..
Şehirde tek tük bayrak. Bu bayrakları da belediye başkanı astırmış..
Yöneticilerin dahi işyerinde ve evlerin de bayrak yok..
Bu nasıl yöneticilik!!!
Önce siz taraftar olun ki, taraftarda ‘taraftar’ olduğunu hatırlasın..
Tribünleri dolduracak etkinlikleri, gösterileri ve kampanyaları da yapacak kişiler yöneticilerdir..
Ne yazık ki bu da yok!!!
Oturdukları yerden ‘taraftar maça gelmiyor, bayrak asılmıyor’ diye konuşmak yerine, çözüm önerileri sunmaları gerekiyor..
Kulüp Başkanı Mehmet Maden;
Seçildiğinde heyecanlanmıştım, akademisyen ve bilgi donanımlı bir başkanın Hatayspor’a başkan olduğunu düşünmüştüm..
Ligin 11. haftasını geride bıraktık..
Henüz Kulüp Başkanı Mehmet Maden, basının karşısına çıkıp, ne kulübün geleceği ile ne de geçmişiyle ilgili bir tek kelime söylemedi..
Hatayspor’un başkanı var mı yok mu bilinmiyor..
Maçlara geliyor mu, gelmiyor mu? Onu da bilmiyoruz..
Kulübün Onursal Başkanı Lütfü Savaş, kulübün başkanından daha ilgili..
Kulübün başkanı belediyedeki asli görevlerinden dolayı Hatayspor’a yeterince zaman ayıramıyor..
İcranın başı görevinin başında olmazsa, Hatayspor’u kim yönetiyor o halde?
Hatayspor’la ilgili öğrenmek istediğimiz çok şey var; hiç birine yanıt alamıyoruz..
Sportif başarının iyi gittiği dönemde, kulüpte her şeyin güllük gülistanlık gittiği anlamına gelmez..
Hatayspor, nasıl yaşıyor, nasıl ayakta kalıyor, deplasmana nasıl gidiyor, primleri nasıl ödüyor, bütün bu masraflar nasıl karşılanıyor, borcu ne kadar, alacağı ne kadar?
Bunları bir gazeteci olarak değil, taraftar olarak öğrenmek hakkımız değil mi?
Ne yazık ki bu soruların cevabını bugüne kadar alamadım..
Yöneticiler bu sorulara kaçamak cevap veriyor, net konuşamıyor..
Şampiyonluğa giden yolda Hatayspor’un başkanı direksiyonun başında, yani takımının başında olmalı..
Hatayspor tarihinde ilk kez sahip olduğu akademisyen başkanın bilgi hazinesinden olabildiğince faydalanmalı..
Mehmet Maden’i Hatayspor’da, ‘emanetçi başkan’ olarak değil, ‘üreten-üretken başkan’ olarak hatırlamak istiyoruz..
