Bu Vebali ömür Boyu Taşiyabilecek Misiniz?

Bugünkü maçın Hatayspor adına anlatılacak, yazılacak bir tarafı yok!.

Zaten güç olarak üstünlüğü maç oynamadan kabul etmiş olmalılar ki, stadın anahtarı Fenerbahçe'ye verilmişti..

Hatayspor yönetimini tebrik ediyorum; almış oldukları kararın ne kadar arkasında durduklarını gördük!!

'Stada Hatayspor-Mersin İdmanyurdu ürünleri dışında başka ürünler alınmayacak' demişlerdi..

Galiba tam tersini söylemek istediler, Hatayspor ve Mersin İdmanyurdu ürünleriyle maça girmek yasaktı!..

Neredeyse her taraf Sarı-Lacivert ve Kadıköy gibiydi Mersin Şehir Stadı..

Hatayspor topu her ayağına aldığında ıslıklandı..

Faul yapan oyuncumuz yuhalandı..

Fenerbahçe evinde, Hatayspor ise deplasmandaydı..

Buna ön ayak olanlar utansın!..

Fenerbahçe hem güçlüydü, hem de psikolojik güç üstünlüğü kurmuştu..

Zaten normal de Hatayspor, oynadığı futbolla değil Fenerbahçe'yi kendi ayarındaki takımları bile yenmekten aciz bir takım…

Mesele güç meselesi değil..

Mesele Hatayspor'un Fenerbahçe'ye 2-0 yenilmesi de değil..

Mesele; Hatayspor'u küçük düşürecek karara imza atılması!

Hatayspor'u vezir ettikleri gibi, rezil de ettiler!

Şimdiye kadar Süper Ligde evsahibi takım seyircisinin azınlıkta kaldığı maç olmamıştır!..

Buna İstanbul'un semt takımları da dahil!!

Bu tabloya ve stattaki ambiansa baktığımızda; maça çıkmadan yenilgiyi kabullenmiş bir Hatayspor vardı sahada..

Sezon başından beri zaten ideal 11'i belli olmayan bir takımı, ne oynadığı belli olmayan bir takımı ve bize keyif vermeyen takımı izliyoruz..

Fenerbahçe karşısında da oynadığı kötü futbol bize hiç sürpriz gelmedi!..

Öyle ki; hocadan mı, takımdan mı kaynaklı; pas kalitesi çok düşük, oyun bilgisi, pozisyon bilgisi ve ön sezgisi olmayan oyuncu grubu vardı sahada.. Böylesi bir takımdan Fenerbahçe'ye üstünlük kurmasını beklemek kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramazdı..

Ayağındaki topu tutamayan Kerim Alıcı, 37 yaşındaki Dzeko'ya koşarken bile yetişemedi, Samuel'in karşısında oynayan sol kanat oyuncumuz Ghoulama'nın nasıl yetersiz kaldığını gördük!..

Takımın kapasitesi belli olmasına rağmen rakibin üzerine çok adamla gitmeye kalkıştı Hatayspor, topu da çabucak kaybedince, arkasında hem boş alan bıraktı, hem de boşta kalan rakip oyuncuya gol imkanı verdi..

Bunu ben görüyorsam, kenar yönetimi nasıl göremedi?

Elimizdeki en yetenekli oyuncu Lamkel Ze'yi göndermekte en büyük yanlıştı..

Ne tesadüftür ki, Dele Bashiru'nun performansı da Lamkel Ze'den sonra düştü!..

Hatırlarsanız, ligin ilk yarısında namağlup Galatasaray'ı bu ikilinin başarılı performansı ile mağlup etmeyi başarmıştık.

Lamkel Ze kalsaydı, Halil Dervişoğlu'ndan da daha iyi verim alınabilirdi..

O kadar yanlışlar var ki; hep susuyoruz, takıma zarar gelmesin diye..

Ama artık telafisi olmayan haftalara girdik!

Buna rağmen;

Takımın göz göre göre başarısız olmasına neden müdahale edilmiyor?

Bizim bilmediğimiz başka şeyler mi var?

Bu maç sonunda Volkan Demirel'in ağzından çıkacak hiçbir cümleyi kabul etmiyorum, evvela; bu takıma doğru dürüst futbol oynatmayı öğretsin..

İşin şakası kalmadı!

Volkan Demirel' yönetimindeki Hatayspor adım adım kümeye gidiyor..

Söyleyecek söz de kalmadı; "Allah kurtarsın" demekten başka..